Beden toprağa, ruh arşa çıkar da, anıların gideceği bir yer yok. Anılar her yere dağılan, yayılan bir salgın misali kaçsan da boş kalsan da, illaki yakalamayacak olmadık yerde, olmadık zamanda yakandan.
Ve zaman her şeyin ilacı değildi aslında. İnsan alışıyor sadece yokluğa, acıya, kedere. Tekdüze hayatın bir parçası oluyor o tarifsiz acı, yüreğinde ve hayatında sarsılmaz, atılmaz, satılmaz bir köşe buluyor kendine.