Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Asi Kalpler
Thomas HardyEn Yeni Asi Kalpler Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Asi Kalpler sözleri ve alıntılarını, en yeni Asi Kalpler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne soylesem, nereden başlasam. Uzun soluklu, karamsarlıklarla dolu bir kitap. Her satırda klasik bir roman okudugunuzun farkinda oluyorsunuz. Ilk bolumler cok fazla ayaklari yere basmiyor hissi verse de ortalarindan sonra neyin nasıl geliştigi daha belirginlesiyor. Az kahramanli; yazarin tanitmaktan cok anlatarak, tepkileriyle, tavirlariyla bize gosterdigi kahramanlar. Yine de Gillingham' ı tanimak isterdim. Ceviri guzel. Toplumun genel geçer kurallarına biraz duygusal biraz ilkesel tavirlarla baskaldiran Jude ve Sue' nin varolus mucadelesi. Evlilik ve genel ahlak kurallarina zamanin otesinde bakan fikirleriyle, ancak oldukca basit ve melodrama kacan yerleriyle begenilmemeisine de şaşmayacagım bir roman. Son bölüm ise tam bir tragedya. Eksigi gedigiyle ortalamanin uzerinde. Ustadı da boyle yorumladık ama... affola.
1000k da ki 100. Kitabıma inceleme atmazsam olmaz gibi geldi ve böyle güzel bir kitabı böyle güzel bir tesadüfle okumanın sevinciyle başlıyorum.
Thomas Hardy'nin en karamsar romanım olarak bahsettiği ayrıca kitapta geçen evlilik ile ilgili yorumlarının kendi yaşadığı çağı aşmasıyla yazar çok eleştirilmiş ve kötü yorumlar almıştır. Ama bunlar bile kitabın başarısını gölgeleyememiş ve günümüze kadar gelmiştir. Ayrıca ön sözünü Virginia Woolf yazmıştır.
Kitapta sizde Jude ile birlikte Christminster hayalleri kuruyorsunuz. Onunla birlikte kalbiniz kırılıyor ve yine onunla birlikte mutlu oluyorsunuz. Bir taraftan da aldığı kararlar yüzünden ona o kadar çok kızıyorsunuz ki. Ama genele bakınca ondan başka da kendinize daha yakın hissedebileceğiniz bir karakter bulamıyorsunuz. Ben Jude'dan başka hiçbir karakterle tam manasıyla bir empati kuramadım. Yaptıkları hareketleri neden yaptıklarını anlayamadım. Bazı yerlerde anlamakta istemedim açıkçası. Kitabın sonlarına yaklaştıkça daha fazla ne olabilir ki demekten kendinizi alamıyorsunuz. Bunu merak ettiriyor anlamında söylemiyorum. Jude'a acıdığınız için böyle söylüyorsunuz.
Kitap hakkında söylenecek gerçekten çok fazla şey var ama şuan kitabı bitirmenin duygusallığıyla başa çıkmaya çalışıyorum o yüzden yazacak çok fazla şey olsa da ben yazamıyorum. Herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur”unda bu kitaptan esinlendiğini okuyunca büyük bir heyecan duydum ve romanı okurken hep bu izlere rastlamaya çalıştığım için olsa gerek oldukça irdeledim. Din, inanç, gelenekler, toplum kuralları gibi bir çok tabuya cesurca baş kaldıran bir kadının ölümün soğuk yüzüyle karşılaşınca beni hayal kırıklığına uğratan dönüşümü “Nuran”ın bende bıraktığı hayal kırıklığına benzerdi. İki roman arasındaki benzerlikleri ise okuyucuya bırakıyorum.
Thomas Hardy bu eseri için "en karamsar romanım" diyor. Sahiden de öyle.
Fakir teyzesinden başka kimsesi olmayan Jude, küçük yaşlarında eğitim aşkıyla yanıp tutuşmaya başlıyor. Kendi çabalarıyla Latince öğreniyor, çok büyük kitaplar okuyor. Üniversite hayalleri kuruyor yıllarca. Fakat kaderi ve kimsesizliği Jude'u bambaşka hayatlara sürüklüyor. Yanlış bir evlilik yapması hayatının dönüm noktasını oluşturuyor denilebilir. Bu evliliğin sonucunda Jude kendisini yine derin bir yalnızlığın içerisinde buluyor. Fakat hayat devam ediyor ve kader bu ya, Jude kuzeninin tek bir fotoğrafıyla hayatını o yönde yönlendiriyor. Kuzeni Sue ile yaşadıkları ise bambaşka bir acı, bambaşka bir sefalet doğuruyor. Kitap atmosferi genel olarak hep bu şekilde olumsuz olaylar silsilesi fakat üslup ve akıcılık olarak çok başarılı. Ben hiç sıkılmadan okudum.
Bu eser Thomas Hardy'nin yazarlık kariyerini bitirme noktasına getirmiş. Basıldığı dönem çok fazla olumsuz yorum almış. Muhtemel ki bunun sebebi Adsız Sansız Bir Jude'un cesaret isteyen bir yazım olması. Çünkü basıldığı ve kitabın da geçtiği dönem şartlarının evlilik kurumuna bakışı ile Thomas Hardy'nin bu eserinde anlattığı evlilik kurumu çok farklı. Çok sarsıcı cümleler mevcut ki kitapta en sevdiğim kısımlardı bu cümleler. Bir klasik olarak çok sevdiğim bir eser oldu Adsız Sansız Bir Jude. Yazarla tanışma kitabım olduğu için de ayrıca mutluyum. Rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir eser.
Kıyıda köşede kalmış bu roman aynı yazarın "Çılgın Kalabalıktan Uzak" kitabı kadar öne çıkmamış olmasına rağmen şu ana kadar okuduğum en etkileyici klasikti. Devamlı bir klasik okuyucusuysanız örneğin kitabın ilk 100 sayfasından, olacakları, öne çıkan karakterleri tahmin edebilirsiniz hatta çoğu zaman kitabın yarısında, kitabın sonu
Jude.. Hayatına zıtlıkları çok net bir şekilde sokan adam.. Hayalleri doğrultusunda çabalayıp sonrasında karşısına çıkan insanlardan kolayca etkilenip kolayca hayal kırıklığı yaşayan adam.. Kitabın adını bu kadar iyi yansıtması benim açımdan biraz yürek burkucu oldu. Hayatın anlamına dair olan eğitim ve cinselliğin, ilerleme ve gerilemenin, din ve düşüncelerin, mutluluğa yüklenen anlamların, bedencilik ve ruhçuluğun güzel anlatımı kasıp kavuruyor. Kitabı okurken genel bir huzursuzluk hali alıyor insanı. Ve aslında asıl ironik olanı ise yazarın yazdığı yüzyılda şimdilik bunların abes görüleceğini düşünüp yıllar sonra herşeyin çok daha farklı, daha medeni olacağını düşünmesi. Çünkü kitapta kahramanlarla beraber yaşadığımız olaylar aslında hâlâ dünyada, yaşadığımız çevrede görmekten memnuniyet duymadığımız davranışlar ve düşünceler silsilesi. Velhasıl bu kitabı okumama vesile olan @altugozturk e teşekkürler Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.
Adsız Sansız bir Jude, toplumun kalıplaşmış tabularını bize sorgulatan ve bunu 1800'lerden seslenerek dile getiren muhteşem bir kitaptı. Hardy evliliği "kurum"laştıran insanlarin bakis açısını eleştiriyor, kitapta da sevgilerinin bu kadar bayağı bir şekilde yapılan yeminden sonra yok olacağından korkan 2 gencin hikayesine tanık oluyorsunuz .Kitapta bir paradoks yaşıyorsunuz sanki çelişkiler su götürmez yandaşlarınız oluyor, yapılan doğru değil biliyorsunuz belki ama kalıbına o kadar uyduruluyor ki bazı şeyler sorgulamadan salt gerçek kabul ediyoruz -işimize geldiği için- aslında müthiş tehlike arz eden normları .Işte Hardy bizim günlük hayatta normal kabul ettiğimiz bu kalıpları yüzümüze çarpıyor âdeta kendine gel okuyucu dercesine.
Tam anlamıyla bir geçiş dönemi romanı. Jude ve Sue onların ilerici düşüncelerine, şuan bile kabul görmeyen humanist ve feminist düşüncelerine, asla hazır olmayan bir zamanda yaşamanın sıkışmışlığı içerisinde kendi düşüşlerini kendi hazırlayan trajik iki karakter. Toplum üzerine, gelenekler üzerine,din ve kilise üzerine, zamanın eğitim ve evlilik üzerine tutumcu ve gerici düşüncelerine karşı harika bir eleştiri olan romanın beklenmedik ve çarpıcı bir sonu var. Uzun olmasına rağmen sürükleyici, mutlaka okunmalı.
464 syf.
·
Puan vermedi
İlkelerine dört elle sarılarak var olma mücadelesi veren, onurlu bir kahraman Jude.
Yaşamının büyük bir bölümünde kilise,toplum baskısı ve geleneklere belli ölçüde baş kaldırarak toplumun dayattığı kendisine anlamsız gelen her şeye sırtını donerek, inandığı gibi yaşamayı başarmış olsa da, kendini gerçekleştirme noktasında toplumun önüne koyduğu tüm engelleri aşmaya çalışmakla geçiyor hayatı.Toplumsal kurallarla baş etmek güç.Cezasi ağır ve yönlendirici oluyor toplumun.Ne kadar anlamsız olsa da...
Küçük yaştan itibaren idealist ve tutarlı düşüncelere sahip olan Jude ile Sue ve öğretmenin,tüm bu baskıların sonucunda yaptıkları yanlış tercihlerin sonuçlarını görüyoruz tek tek.
Akla ve mantığa olan sarsılmaz inançlarının, geleneklere kurban edilişine şahitlik ediyoruz içimiz acıyarak.
Kitapta kadının toplumdaki yeri,toplum düzeni,sosyal yaşam kuralları,evlilik kurumu,sınıfsal farklılıklar gibi konulara ciddi eleştiriler getiren yazarın romancilik kariyerinin sonu olmus bu kitap.Yazildigi dönemi düşündüğümüzde oldukça cesur bir eser diyebilirim.Boyle bir sonuç doğuracağını göze alarak yazdı muhtemelen.
Toplum eliyle,olduğumuzdan daha farklı davranmaya zorlanmanın,kendi isteğimiz dışında yaptığımız her eylemin insanlık onuruna atılmış bir tokat olduğunu, arzularını yerine getirememiş,hak ettiği yaşama kavuşamamış olsa bile,sürmeye çalıştığı onurlu yaşamdan dolayı Jude'u kutlamak gerektiğini düşünüyorum.
464 syf.
9/10 puan verdi
Adsız Sansız Bir Jude
Kimsesiz, eğitimsiz, beş parasız Jude.
Thomas Hardy'nin en karamsar romanım dediği kitabı, Jude Fawley'in çocukluğundan itibaren verdiği hayat mücadelesini konu ediniyor.
Jude, çok sevdiği öğretmeni ve kitaplara olan tutkusuyla eğitim almak ister fakat sınıfsal ayrım tam da bu noktada devreye girer ve onu yaşamın en karanlık noktasına sürükler. Jude dürüstlüğüyle ön plana çıkan bir karakter, iyi niyetinin de etkisiyle yaptığı yanlış bir evlilik, onu eğitim hayatından tamamen uzaklaştırırken, verdiği bir yanlış karar ardından onlarca yanlış kararı beraberinde getiriyor ve hayatı kabusa dönüyor. Jude'un umutsuz hayatı üzerinden sınıfsal ayrımı, dönemin kültürel yapısını, kilisenin yaşamlar üzerindeki etkisini ve insanların kayıtsızlığını okuyorsunuz.
Victoria döneminin baskısıyla yazarın evlilikle ilgili şaşırtıcı ve döneminin ötesinde söylemleri, Thomas Hardy'nin yazarlık kariyerinde olumsuz etki yaratmış. O dönem için belki de kaçınılmaz bir sondu bu ama kitabın başarısını gölgeleyememiş.
Çok başarılı, iyi kurgulanmış bir romandı, etkileyici ruhsal çözümlemeler ve müthiş mekan, atmosfer anlatımı vardı.
Benim için 2020'nin en iyilerinden biriydi.
Mutlaka okumanızı isterim.
Sevgiler.
Kitaptan detaylı olarak bahsettiğim videomu izlemek isterseniz: youtu.be/fJzQcLK1P0E