Ben onu oyuncağım sanmıştım. Kalbim gibi, kolum gibi ya da gözüm gibi. Varlığına şükretmediğim, kıymetini bilmediğim ama önemli bir parçamdı sanki. Ne yapsam gitmez, gidemez, bir ömür yanımda nasılsa, demiştim. Hep benim sanmıştım. Şimdi elimden alınınca huysuzlaştım, huzursuzlaştım.