Aşkta, fedakârlık ve emek isteyen, duyguların dili olan bir ulvilik, bir asalet vardır. Kısa süreli cinsel birliktelikler için aşk teriminin kullanılması, aşkı bu yücelikten soyutlamak, onu alelade cinsel dürtülerle açıklamak olur ki bu, aşkın bayağılaşması ve soysuzlaşması sonucunu doğurur. Oysa aşk, nice ince duyguların işlendiği bir gönül kanaviçesidir ki sayısız hikâyelere sahne olmuştur.