Bram, elini tuttu ve yüzüğü parmağına taktı. “Bir dahaki sefere biraz daha dikkatli olalım, olur mu?”
Georgie kocaman taşa bakakalmıştı. “Bunun parasını da ben verdim değil mi?”
“Herkesin zengin bir karısı olmalı.”
“Ondan neden bu kadar nefret ediyorsun?”
“Ondan kendi adıma nefret etmiyorum,” dedi Bram kinayeli bir sesle. “Ondan senin adına nefret ediyorum. Çünkü görünüşe bakılırsa sen bunu yapmaktan acizsin.”
“Teev, nonoş olduğunu neden daha önce söylemedin? Şimdi artık halkın karşısına birlikte çıkamayacağız.”
Trevor margarita kadehini Bram’in güneşte parlayan başına uzattı. “Son erkek arkadaşımı sen ayarlamıştın.”
“Feci sarhoştum herhalde.”