…annen bana senin gerçek kişiliğini anlatmaya başladı. Senin iki büyük kusurundan, gururundan ve onun deyişiyle 'para konusunda çok yanlış' düşündüğünden söz etti. Nasıl güldüğümi çok iyi hatırlıyorum. Birinci kusurunun beni hapse, ikincisinin de iflasa sürükleyeceği aklımın ucundan bile geçmemişti.
Orada durmuş eve bakıyor, bu evde onunla birlikte yaşasam ne mutlu olurdum diye düşünüyordum. Bir yandan da onunla birlikteyken mutluluktan uzak kaldığımı, yaşamın bana zindan olduğunu çok iyi biliyordum.
"Evlenmek için en çok sabırsızlık gösteren gençler nedense pek uygun olmayan çiftlerin, pek mutlu olmayan ailelerin çocukları arasından çıkıyor genellikle."
..onu sevmem delilikti, umutsuzluktu, mutsuzluktu, aklın, mantığın, iç rahatının, dirliğin tümüyle dışında bir şeydi.Onu sevmenin yıkım olduğunu biliyordum, gene de ilk baştan söyleyeyim, bunu bilmek sevgimi zerrece azaltmıyordu.