Aşk Romanları Okuyan İhtiyar
Luis SepulvedaAşk Romanları Okuyan İhtiyar Reviews
You can find Aşk Romanları Okuyan İhtiyar reviews, Aşk Romanları Okuyan İhtiyar book reviews, Aşk Romanları Okuyan İhtiyar ratings on 1000Kitap.Score
8.4Out of 10
* Küçük bir Amazon köyünde hem doğayla bütünleşen hem de doğaya olan saygıyı tüm içtenliğiyle yaşayan Antonio José Bolívar bir dişçinin yılda birkaç kere uğrak yeri haline gelen bu köyde dişçinin köye getirdiği aşk kitaplarını okuyarak anılarıyla bütünleşerek yaşamına devam eder.
** Antonio karakteri Amazon ormanlarının derinliklerinde kendine
Luis Sepúlveda, Şili’de doğmuş, Pinochet diktatörlüğü zamanında hapse atılmış ve ardından sürgüne gönderilmiş, sonrasında Arjantin ve Ekvador başta olmak üzere çeşitli Güney Amerika ülkelerinde yaşamış bir yazar. Aynı zamanda UNESCO projelerinde ve Greenpeace örgütünde aktif görev almış bir aktivist. Aşk Romanları Okuyan İhtiyar’da, Ekvador’a gelen sömürgecileri, bunların petrol ve altın başta olmak üzere yerel kaynakları sömürmek için kurdukları düzeni, yerli halka verdikleri zararı ve doğada sebep oldukları tahribatı anlatıyor. Eser, Amazon’da yaşayan ve aşk romanları okumaktan hoşlanan yaşlı bir adamın, güya medeniyet getirmek üzere gelen sömürgecilere saldıran jaguarın peşine düşmesinin hikayesi. Doğa tasvirleri, yerel yönetimler ve vergilerden din adamlarına kadar sömürü düzeninin aktarılması ve yerli kültürün kurguya dahil edilmesi muazzam. Hikayenin akıcılığına ve yalınlığına ayrı, insanların barbarlıklarından kaçıp aşk romanlarına sığınan baş karakterin nahifliğine ayrı bayıldım. Son cümleleriyle de kalbimde ayrı yer edinen kitaplardan biri oldu. Latin Amerika edebiyatından okuduğum en iyilerden biri. Muhakkak okuyun, pişman olmazsınız.
120 syf.
10/10 puan verdi
Pek Medeni insanlar !!!
“Medeni” insan, Amazon’ da her türlü katliamı yaparken doğa sevdalısı Antonio Jose Bolivar Proano kabilelerden öğrendiği bilgileriyle hayatına doğada devam etmeye çalışır. Kısa süren evliliği onu doğaya ve aşk romanlarına yöneltir. Okuyan ama yazamayan ana karakter , o medeniler yüzünden bir jaguarın kendini savunmasına şahitlik ediyor. Doğayı o kadar iyi tanıyor ki jaguarın bir sonraki hamlesini de tahmin edebiliyor ve bu yüzden medenilerin ilgi odağı oluyor. Medeni insan eleştirisini bu kısacık romanda (sanki hiç yaşamamışız gibi ) gözlemleme fırsatı yakalayabiliyoruz. Keyifli bir okuma için listenize atabilirsiniz ;)
Amazonlarda yasayan 70 küsur yaşındaki Antonio Jose Bolivar Proano'nun en büyük keyfi aşk romanları okumakti. Heceleyerek, cümle cümle, satır satır, sindirerek bu romanları okumak için kendi çapında büyük mücadeleler verirdi.
Kitapları yılda iki sefer köye gelen bir dişci getirirdi.
El Idilio köyünde yaşayan Antonio José Bolívar Proaño, orman hakkındaki bütün bildiklerini ise Shuar yerlilerine borçludur. Ormanın gerçek sahipleri olan yerlilerin yasalarına uyar ve hayvanlara saygı gösterirdi. Günü avlanarak, geceleri yalnız başına aşk romanları okuyarak geçerdi.Ancak bir gün bu düzen bozulur, kızgın bir jaguarın peşine düşmek zorunda kalan ihtiyar, doğanın bozulan dengesini, “medeni” insanların yıkıcılığını ve aşkın gizemini sorgulamaya başlar.
#aşkromanlarıokuyanihtiyar
Kitabın ismine bakıp, aşk romanı okuyacağınızı zannetmeyin dedikten sonra bu muhteşem eserde neler var hemen başlıyorum anlatmaya.
Bizler beton şehirlerde tüm karmaşanın içinde yaşayıp giderken, Antonio doğanın tüm büyüsü içinde ve onun bir parçası olarak günlerini geçirmektedir. Bu arada kitapları da unutmayalım. Kitapların içindeki aşkın derinliklerinde de huzur bulmaktadır.
Bir de belediye başkanından söz etmek gerekiyor. Daha önce görev yaptığı şehirde adı bir yolsuzluğa karışınca bu köye sürüldüğü söyleniyor. Anlatılanlara göre kendisi iyi niyetli biri olmadığı için köylüler de çok sevmiyor halbuki bir öncekini çok seviyorlardı. Kendisinin edindiği yaşa ve yaşat prensibiyle herkesin sevgisini kazanmıştı ama görevinde çok uzun süre kalamadı. Çünkü altın arayıcılarından birisiyle tartıştıktan iki gün sonra burada yazamayacağım denli kötü bir şekilde cansız bedenini buldular.
Antonio'ya dönersem sakin bir şekilde yaşamını sürdürürken, iyi bir avcı olduğu için kendisinden tehlikeli bir jaguarın peşine düşmesini isterler. İnsan ve doğa, sanki bir savaştaki iki taraf gibidir.
İnsan her zaman yıkıcı, doğa ise bu yıkıcılığa karşı hep bir mücadele vermek zorunda kalıyor yaşamda.
Kitabı okurken doğanın tam da içinde hissi veriyor ki, şehir hayatından yorulduğum bugünlerde iyi geldi kendi adıma. Diğer yandan insana dair yıkıcı ve hırs dolu duyguları da hatırlıyorsunuz.
Kitabın kapağını kapattığımda, kitapların gerçek yaşamdaki tüm olumsuzlukları unutturan o büyülü dünyasının ne kadar da değerli olduğunu bir kez daha anladım.
