Aşk Yolunu Bulur
Barbara CartlandAşk Yolunu Bulur Sözleri ve Alıntıları
Aşk Yolunu Bulur sözleri ve alıntılarını, Aşk Yolunu Bulur kitap alıntılarını, Aşk Yolunu Bulur en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yanılmıyorsam bunu siz yapmak zorunda kalacaksınız?"
"Para olmadan, ki ne yazık ki bende yok, nasıl yapabilirim ki?" diye sordu John. "Amcamın hiç para bırakmadığından neredeyse eminim. Cennetten biraz para düşmezse şato yavaş yavaş yıkılıp yok olacak."
"Benim oğlum, Bayan Wilton, iyi eğitimli bir kadına korkuyla bakan eski kafalı bir erkektir."
John gözlerini kapadı.
"İyi eğitimli misiniz?" diye sordu Leydi Evelyn.
"Korkarım öyleyim, hanımefendi," dedi Gina özür diler gibi. "Annem bir papazın kızıydı ve babası ona matematik, mantık, Fransızca, İtalyanca ve edebiyatın yanısıra Yunanca ve Latince de öğretmiş. Annem de bana öğretti.
"Ben ödemedim. Arthur verdi."
"Ne?"
"Furgonun parasını da. Adamların parasını da o ödedi."
"Eve o adamın yaptığı masraflarla mı geldin? Sende hiç edep duygusu yok mu?"
"Hayır, olduğunu hiç sanmıyorum. Onunla evleneceğime göre bunun ne önemi var?"
John ağzını açtı, sonra tekrar kapadı. Kız kardeşinin onurunu kırmadan bu durumla ilgili söyleyebileceği ya da ya pabileceği çok az şey vardı.
“Gina,” dedi endişeyle, “bu işe yarar, değil mi?”
“Tabii ki yarar,” dedi Gina kararlılıkla. “Her şey iyi olacak, sen yeter ki buna inan.”
“İnanıyorum ama sadece sen söylediğinde. Sanki sen beni her şeye inandırabiliyorsun. Hatta artık bunu herkese yapabildiğini düşünüyorum.”
Sayfa 128 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
“Şimdi bir Düşes olmayı mı hedefliyorsun?” diye sordu babası, gözleri parlıyordu.
“Kesinlikle hayır!” dedi Gina hemen. “Dün gece de sana söylediğim gibi ben şatoyla ilgileniyorum.”
“Biliyorum, biliyorum, şatonun da paraya ihtiyacı var. Ya da Dük'ün paraya ihtiyacı var demek daha doğru olur.”
Babası gözleri ışıltılar saçarak Gina'nın ellerini tuttu.
“Ne olduğunu buldum, güzelim. Sana Dük'ü satın alayım mı?”
Sayfa 81 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
"Ah, haklısın, eğer Dük yaşlı ve çirkin olsaydı böyle bir şeye kesinlikle kalkışmazdım ama şimdi onu tanıyınca çok
yakışıklı ve çekici olduğunu düşünüyorum. Sence de öyle değil mi?"
"Hayır," dedi Gina arkadaşını tersleyerek. "Bence çekilmez biri."
"
"O budalalardan çok var mı?"
evet, şey... bayağı var. Aslında hiç saymadım."
John söyleyecek bir şey bulamıyordu. Bu işe hemen bir çözüm üretemeyeceğini hissederek düşünmeyi bir kenara bıraktı.
"Ben şatoda arabadan ineceğim." dedi John, "Sen de evi ne kadar devam edeceksin, Tabii bütün yolculuğun masrafını ben ödeyeceğim."
"Sen ödemeyeceksin, dedi Gina birdenbire. "Kendi hesabımı ben öderim."
itiraz edersen sana Efendim' diye hitap ederin "
Bu, John'ı sakinleştirdi.
John zili çaldı.
Kapıyı açan tanıdık bir yüzdü. Baş uşak Tennison neredeyse virmi yıldır aileyle birlikteydi.
"İyi günler, Efendim," dedi Tennison yeni Dük'ün ani den çıkıp gelmesi karşısında hiçbir şaşkınlık belirtisi göstermeden. "Anneniz büyük salonda sizi bekliyor."
"Hemen yanına gideceğim," dedi John.
"Tamam, sözler yok," dedi John sessizce. "Sadece şunu söyleyeceğim. Eğer sen benim iyi kalpli ve cömert biri olduğuma inanıyorsan...öyleyse ben de öyle olacağım.