Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Askeri Tarih Nedir?

Michael Pavkovic

Askeri Tarih Nedir? Gönderileri

Askeri Tarih Nedir? kitaplarını, Askeri Tarih Nedir? sözleri ve alıntılarını, Askeri Tarih Nedir? yazarlarını, Askeri Tarih Nedir? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelgelelim askeri tarih 1976'da John Keegan'in The Face of Battle'inin yayımlanmasıyla birlikte akademik saygınlık doğrultusunda daha büyük bir itici güç kazandı. Alanın gelişiminde bu kitabın önemi için nedense abartı olmaz.
Sayfa 66 - Islık Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020/İzmir
On dokuzuncu yüzyıl dünyasındaki Avrupa hâkimiyeti, teknolojik ve ahlaki bakımdan sürekli iyiye gitmenin hikâyesi olarak çizgisel tarih görüşleriyle iyi uyum sağlıyordu ve varış noktaları itibariyle her ikisi de ütopyacı olan çizgisel Hıristiyan ve Marksist görüşlerin aksine, Viktoryen ilerleme kavrayışı kuramsal anlamda sınırsızdı (ve kuşkusuz ulusal liderlere sahip olabiliyordu). Romantizm olarak bilinen fikirler bileşimi basit bir tanımlamaya imkân vermiyor.
Sayfa 54 - Islık Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020/İzmir
Reklam
Milliyetçilik, diğer tüm müşterek kimlik formlarının üstünde "milli" kimliğin bilinçli bir şekilde desteklenmesidir.
Sayfa 53 - Islık Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020/İzmir
Romalılar İmparatorluk altında dahi erdemin, askeri katılıma göbekten bağlı olduğunu düşünmüşler ki bu da sonuçta yurttaşlıkla yakından bağlantılıydı. Roma kültürüne ve siyasetine bu yüzden askeri değerler ve bir savaşçı ethosu hâkim olmuştu. Fakat bunun da ötesinde, Cumhuriyetçi Roma özel olarak kültürel yeniliklerin bir kaynağı olmamıştır. Tarihsel yazım çoğunlukla Romaya geç bir evrede, Roma'nın MÖ ikinci yüzyılda Yunanistan ve Makedonya tarafından fethiyle Yunan modelleri üzerinden gelir. Dolayısıyla yurttaş milis ordularından uzun süreli hizmet eden profesyonellere geçişle, artan iç savaş düzeyleriyle ve en sonunda Augustus idaresi altında İmparatorluğa geçişle nitelenen bir bağlamda, geç Cumhuriyet itibariyle olgunluğa ulaşmıştır.
Sayfa 32 - Islık Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020/İzmir
Her şeyi bilecek şekilde nesnel tarih diye bir şey yoktur. Fakat perspektif yanlılık ile aynı şey değildir. Yanlılık, tarihçi bir konuyu anlamak için elzem olan yönleri kasıtlı olarak çarpıtmak ya da dışarıda bırakmak amacıyla belirli bir perspektifi kullandığı zaman ortaya çıkar. Farklı perspektifler konuyla ilgili daha kapsamlı bir kavrayış geliştirerek birbirlerini karşılıklı olarak tamamlayabilirler. Farklı yanlılıklar verimsiz biçimde birbiriyle çatışır, anlamayı zorlaştırırlar.
Sayfa 23 - Islık Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020/İzmir
Tarihçinin işi kaynaklarını teşhir etmekten ibaret değil, onları daha büyük temalar hakkında ne söyledikleri konusunda analiz etmektir. Öte yandan, geçmiş hakkında bir hikâye olmadan tematik analiz de tarih değildir. Tarihçiler anlatı ile tematik analiz arasındaki, bir hikâye anlatmak ve hikâyenin içsel niteliklerinin altını çizmek şeklindeki bazen çatışan gereksinimleri dengeleyerek bunların her ikisini de yerine getirmelidir.
Sayfa 15 - Islık Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020/İzmir
Reklam
...hem toplumsal yapılar hem de kültürel kurgular (toplumsal cinsiyet rolleri de dahil) orduların kurulma biçimlerini, nasıl savaştıklarını ve daha genel anlamda toplumla nasıl etkileşime girdiklerini etkiler. Diğer bir deyişle, bir taraftan savaş ile askeri kurumlar, diğer taraftan da toplumla kültür arasındaki ilişki karşılıklıdır.
Sayfa 15 - Islık Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020/İzmir
Black, hükümetlerin yeni teknolojilerinin potansiyelinden yararlanabilmelerinin, sadece Din Savaşları'nın ve bunların sürekli beslediği iç hizipçiliğin sona ermesiyle gerçekleşebilen Avrupalı krallarla onların aristokrasileri arasındaki siyasal ve toplumsal iktidarın tekrar sağlamlaştırılması sonrasında ancak mümkün olduğunu savunmuştur. Kısacası, teknolojinin etkili kullanımı için toplumsal ve siyasal değişimi zorunlu bir önşart haline getirir.
Sayfa 123 - Islık Yayınları
Ama aslında tarih rekabetçi bir girişim olmanın çok dışında, ayrı yorumların birbirini tamamladığı, geçmişin daha derli toplu ve bütünlüklü bir resmini çıkaran işbirliğine dayalı bir girişimdir.
Sayfa 117 - Islık Yayınları
Büyük strateji savaş ile siyasetin kaynaştığı noktadır: Bir ülkenin savaştaki büyük stratejisi, katı askeri terimlerle değil ama siyasal, iktisadi ve hatta kültürel terimler üstünden onun hedeflerini askeri eylemle tarif eder; bu perspektiften diplomasi, rüşvet, evlilik yoluyla ittifak ve benzerleri yanında, büyük stratejinin bir aracı olarak görülen strateji de buna dahildir.
Sayfa 90 - Islık Yayınları
Reklam
s.89-90
Strateji askeri eylemin ve analizin, belirli sahalarda operasyonların hedeflerine karar vermeyle alakalı düzeyi olup, genel siyasal hedefin peşinde bu operasyonların planlanmasına etki eden faktörleri hesaba katar. Basitçe söylersek, strateji bir muharebe ya da seferin aksine bir savaşı kazanmaya yönelik plandır.
Sayfa 90 - Islık Yayınları
s.87-88
Silahlı çarpışmalar bireysel düzeyde başlar ve taktiğin başladığı yer de burasıdır. Taktikler bireylerin göğüs göğüse çarpışmada silahlarını diğer kişilere doğrultmak için kullandıkları tekniklerdir; sözcük aynı zamanda, küçük asker gruplarının bir görevi (ya da askeri terimlerle, bir misyonu) yerine getirmek için muharebe alanında nasıl birlikte çalıştıklarını ve çeşitli küçük grupların, kendi kuvvetleri içindeki diğer gruplarla ve düşman kuvvetleri içindeki gruplara karşı birbiriyle nasıl etkileşime girdiklerini de tarif eder. Başka bir deyişle, taktikler silahlı kuvvetlerin çarpışma için kullandıkları şeylerdir. Bunlar saldırma (bir süvari hücumu, bir tank saldırısı vb.) veya savunma amaçlı (diğer taktikler yanında bir kalkan duvarı, bir siper kazma ya da bir tahkimatı işgal etme) olabilir.
Sayfa 88 - Islık Yayınları
Tarihyazımı için çıkarılacak ders, en yanıltıcı olan varsayımların, teorilerin ve modellerin tam da en fazla doğal kabul edilen ve irdelenmeyenler arasından çıkabilmesidir. Varsayımları ayırt etmek ve altta yatan teori hakkında eleştirel olmak, zeki askeri tarih öğrencisinin çoğu zaman ilk görevidir.
Sayfa 86 - Islık Yayınları
Askeriye, sivil toplum ve siyasal iktidar ile istikrar arasındaki sorunlu ilişki, üstünlük yarışındaki iki örgütsel modelin ardında yatan düşünceye egemendi. Fransız modeli, siyaseten güvenli kılmak için toplumdan ayrılmış uzun dönem hizmete dayalı profesyonel orduyu öne çıkarıyordu. Zorunlu genel askerliğe ve yedeğe dayalı Prusya modeli ise toplumun kitlesel siyasi eğitimi ve militarizasyonu ile el ele gitti ve 1870-1 yıllarında Fransız modeli karşısında zafer kazanınca Kıta Avrupası'na egemen oldu.
Sayfa 52 - Islık Yayınları
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.