Akıl, acımasız bir sürücüdür. Aklın egemenliğini kabul eden kişi, onun kendini sürüklediği yerlere gitmemezlik edemez. Hakikatin tek ve alışıldık cephesiyle yetinemez. Tutarlılığın, ancak dürüstlükten taviz vererek kazanılan bir erdem olduğunu bilir. “Ben hakikati buldum, başka soru sormayacağım” diyen insan, aklıyla birlikte vicdanını uykuya yatırmış olandır.