Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslanlı Yol

Sevan Nişanyan

Aslanlı Yol Sözleri ve Alıntıları

Aslanlı Yol sözleri ve alıntılarını, Aslanlı Yol kitap alıntılarını, Aslanlı Yol en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
21 Aralık 1991'de otuzbeşinci yaşımı kutladım. 4 Ocak'ta Müjde ile tanıştım. İlk gün çok güzel sohbet ettik. Etkileyici bir performanstı. Akşamında bir bahaneyle telefon etti. İyi yemek pişiririm, dedi. Buyur deneyelim, dedim. İki gün sonra evime taşındı. İki üç hafta sonra evlenmeye karar verdik. Altı çocukta mutabık kaldık. Bir yıl geçmeden oğlumuz Arsen doğdu. Beni etkileyen yönü sanırım cesaretiydi. Benim huyum malum; böyle biriyle her yola çıkacak, her türlü maceraya göğüs gerecek biri lazım. Öyle mızmız, hanım hanımcık tipler olmaz.
Sayfa 154 - Everest Yayınları
Beni uzun uzun deştiler. Sevan tehlikeli adamdır, aman dikkat diye sözde birileri bunları önceden uyarmış. Baktılar öyle değilim. üstlerine rahatlık geldi. Konular derinleşti. Abdullah Çatlı'ya müthiş bir hayranlıkları vardı: şöyle zeki adamdı, umulmadık bakış açıları getirirdi, insanın içini okurdu, iki kelime söyler toplantının yönünü değiştirirdi. Sonunda büyük komplimanı ağızlarından çıkardılar. "Sevan Abi, şimdi kızacaksın sen ama rahmetliye senin kadar benzeyen birini görmedik!" "İyi hoş da bu milliyetçilik saçmalığını nasıl taşıyabiliyorsunuz hala," diye zorladım bir gün. "Yapma be abi," dediler, "o dediğin 1980'den önceydi; saftık. Şimdi milliyetçilik mi kaldı?"
Sayfa 210 - Liberus Kitap / III. ŞİRİNCE / Çatlı gibisin maşallah!Kitabı okudu
Reklam
İşin bir de felsefi yönü var. Herhangi bir çıkara veya küçük hesaba dayanmayan bir jest yapmak şu dünyada mümkün müdür? Ne zamandan beri aklımı kurcalayan bir konuydu bu. Gerçek özgürlük - eğer özgürlük diye bir şey varsa- budur: seni esir alan nefsini, köle kılan çıkarını ve sosyal mecburiyetleri hepten bir kenara itip bir şeyi sadece "güzel" olduğu için yapabiliyor musun? "Topluma faydalı bi şey yapsaydın," demeyin bana, "topluma faydalı" denilen şeylerin üstünde kaçınılmaz olarak çıkar hesabının gölgesi vardır. "Ahireti düşün," de demeyin bana: ahiret hesabı gözeterek yapılan her şey mutlak bir ahlak yoksunluğunun işaretidir, "menfaatim yoksa kılımı kıpırdatmam," diyen pespaye çıkarcılığın başka türlü söylenişidir. Ayrıca vaktiyle Kant okumuşuz, üçüncü kritik üstünde de haftalarca kafa patlatmışız. "Güzellik, her türlü çıkar hesabının üstünde olan şeydir," diye kalmış aklımın bir köşesinde.
Sayfa 268 - Liberus Kitap / IV. SON ZAMANLAR / Kaya mezarının öyküsüKitabı okudu
Brother Philip
(Agos 23.05.2008) Kudüs çarşısında dolaşırken gözüme ilişti. Soluk bir kartpostal, belli ki uzun süre beklemiş. Aziz Sava Manastırı imiş. “Bunu görmeliyiz,” dedim. “Gitmek zordur” dediler. Filistin tarafında, çölün gidilmez bir yerindeymiş. Sınırda arabamızı bırakıp Filistin plakalı taksiye geçmek gerekti. Taksici ısrarla vazgeçirmeye çalıştı,
Sayfa 231 - Liberus Kitap / III. ŞİRİNCEKitabı okudu
İçeride geçirdiğim ilk yedi-sekiz ayda uzun yıllardan beri unutmuş olduğum - ve bundan sonra da herhalde uzun süre yakalayamayacağım- bir tempoda çalışma fırsatını buldum. Gelen giden yok, telefon yok, internet yok, ustalar yok, akşam dışarı çıkmak yok, çoluk çocuk yok, eş yok, yetişecek iş yok, sorumluluk yok... Günde net onüç-ondört saat,
Sayfa 218 - Liberus Kitap / III. ŞİRİNCE / Hapishaneden mektup / mektuptan bir kesit...Kitabı okudu
Köylü ve özgür
İlk yıllar gidip geliyorduk. Sonra fark ettik ki köyde mutluyuz, İstanbul'da bunalıyoruz. Kuzguncuk'taki ev projesi de çıkmaza girince kararımızı verdik. 1996'da İstanbul'daki evi tasfiye edip temelli Şirince'ye yerleştik. Asıl cazibe noktası evdi şüphesiz. Her ayrıntısıyla kendi emeğimizin ve kişiliğimizin ürünüydü.
Sayfa 167 - Liberus Kitap / III. ŞİRİNCE / Hadi gel köyümüze gidelimKitabı okudu
Reklam
Eşek arılarının fazileti
Ballandıra ballandıra romatizma hikayesi anlatan bunak amcalar gibi olmak istemiyorum elbette, ama bu olayı da anlatmasam içimde kalır. 1990 Şubat'ında Bebek'teki evde başladı. Bütün gün bilgisayar başında çalışmışım, serinlemek için pencereyi de açık tutmuşum. Bir ters harekette boynum "çıt" diye gitti. Rulman dağıtmış robot
Sayfa 134 - Liberus Kitap / II. VATANA DÖNÜŞKitabı okudu
Dedemin çırağı
1944'e dek her yıl Kınalada'ya yazlığa giderdik. Çocukluğumdan aklımda kalan hemen her sey ada ile ilgilidir. Onnig Dedem yaşamının son yıllarını adadaki bahçe ve bostanına adamıştı. Sekiz-dokuz yaşlarımda onun has carağı oldum. Ayağımı biraz olsun toprağa basmayı ondan öğrendim. Dolapta her zaman çekiç, çivi, pense, kerpeten, İngiliz anahtarı, gönye, mala, sakul, kazma, kürek, çapa, budama makası, göztaşı, zaçyağı, fırça, terebentin vs. bulundurmayı ve gerektiğinde kullanmayı öğreten de dedemdir. Pazar günleri dedemlerle hep beraber yemek yemek adettendi. Sofrada on-onbeş kişiden eksik olunmazdı. Adı duyulmadık uzak akrabalar, Samatya'dan kırk yıl önceki komşular, yalnızlığı çene sine vurmuş kokona teyzeler gelip anneannemlerde bir hafta, on gün yatıya kalırlardı. Hayat boyu bana eşlik eden büyük aile tutkumu muhtemelen o sofralarda edindim. Çekirdek aileye oranla büyük ailenin bireysel özgürlüğe daha fazla pay bıraktığını orada idrak ettim. Kaçış imkanları daha fazladır, saatlerce ortadan kaybolsan kimse fark etmez "Ataerkil" görünen ailelerin aslında kadınlar saltanatı olduğu gerçeğiyle de ilk o ortamlarda tanışmış olmalıyım. Hakiki ağayı sahtesinden ayıran şey o bilgidir. Patron ben görüneyim, arasıra homur somur edeyim yeter. Son tahlilde kadınlar tayfasına itaat etmekten başka çare olmadığını bilirim.
Sayfa 19 - Liberus Kitap / I. AH, GENÇLİKKitabı okudu
Hesap yaptım. Bir şeyi çok isteyince bende gerçeklik algısı biraz kayma yapıyor, yirmi bine çıkartırım diye kendimi ikna ettim.⁷⁴ Var mı fanteziye ayıracak o kadar param? Var. O sırada arabam yoktu, eski Marea'yı Çine'de pert etmişim. Yeni araba alacağıma bunu yaparım diye düşündüm. Yıllık amortisman hesabı yaparsan kesin doğru yatırım. Araba dediğin bilemedin on sene gider. Bu nereden bakarsan ikibin sene - şayet Türklerin eline düşmezse.
Sayfa 269 - Liberus Kitap / IV. SON ZAMANLAR / Kaya mezarının öyküsü / 74. Sonunda altmışbin lirayı geçti, ama olsun, niyet önemli.Kitabı okudu
Nemrut Dağının sahibi
(Agos 21.03.2008) Ali Nesin, Mutlu, Müjde, bir de ben, Tatvan’daki Nemrut Dağında piknik yapalım dedik. Sene 2005, ortalık iyi kötü sakin görünüyor. Yoksa 98-99’da tam burada İtalyan turistleri kaçırmışlardı. Önce zirveye çıktık. Gelmişken gün batımını da görelim dendi. Bir yanda krater gölü, zift yeşili, öbür yanda deniz gibi Van Gölü: akıllara
Sayfa 238 - Liberus Kitap / III. ŞİRİNCEKitabı okudu
341 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.