Günler ne kadar verimsiz, geceler ne kadar boş geçiyordu. Kağıt oyunları, yemek yemek, aynı mevzular hakkında sonu gelmeyen tartışmalara girmek, beyhude işler günün en iyi vakitlerini ve insanın bütün enerjisini alıyor, geriye yaramaz, ruhsuz bir hayat kalıyordu. Uzaklaşmak ya da kaçmak olanaksızdı, belki bir tımarhanede ya da hapishanede kalsa daha iyiydi.