Asr-ı Saadet Dersleri 1 Gönderileri
Asr-ı Saadet Dersleri 1 kitaplarını, Asr-ı Saadet Dersleri 1 sözleri ve alıntılarını, Asr-ı Saadet Dersleri 1 yazarlarını, Asr-ı Saadet Dersleri 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aklın sınırı vardır ve her şeyi kavrayamaz. Herhangi bir sanata tamamıyla vakıf olmayan kimse, o sanatın inceliklerini anlayamaz.
O şahsın bir ihtisas sahibinin sözlerini reddetmesi ve mazeret olarak da mütehassısın sözlerini anlayamadığını ileri sürmesi için ancak deli olması icap eder.
Bir şeyi bozmak, yok etmekten hem daha ucuz hem de daha kolaydır. Hele ki yapılan bu değişimle ortaya çıkan yanlış anlam, doğruya en yakın yanlış ise aldatılmak/aldanmak kaçınılmazdır.
Bugün muhafazakâr deyince Müslüman, millet deyince ırk, aşk deyince kadın aklımıza geliyorsa kelimelerimizin bize sağladığı kimlikler çalınmış demektir. Eğer böyle olmasaydı seküler dindar-lardan, feminist kadınlardan, kapitalist Müslümanlardan bahsetmi-yor olacaktık.
Sayfa 34Kitabı okuyor
Kur’an-ı Kerim elbette elimizden alınmadı, alınamayacak. Zira Kur’an Allah’ın (cc) garantisi altındadır. Ama yürürlükten kaldır-tarak hayatımızdan çıkarılmadı mı sizce?
Sayfa 33Kitabı okuyor
Adnan, İsmail (as)'in torunlarından biri idi. Onun zürriyetinden Fihr b. Malik, onun da evladından Kusay b. Kilab yetişti. Kusay, Mekke'nin emiri oldu ve Kâbe'nin bütün işlerini kendisinde topladı.
Sayfa 23 - Pdf değil
Hz. İsmail büyüdü. Hz. İbrahim (as) ilerlemiş yaşında hem de çocuğunun olmasından ümidini kestiği bir anda sahip olduğu biricik oğlunu kurban ettiğini rüyasında görüyordu. Diğer insanlardan farklı olarak peygamberlerin rüyası haktır. Dolayısıyla bu, Allah'tan gelen bir emirdir. Allah Teâlâ ondan çok sevdiği oğlunu kurban etmesini istemişti. Bu bir imtihandı. İsmail henüz koşma çağında idi. Babasına kendi rızası ile teslim oldu. Bunun üzerine Allah Teâlâ ona bedel büyük bir kurbanlık gönderdi. Çünkü Allah Teâlâ onun, Allah'a davette babasının yardımcısı olmasını ve son Nebinin ve üstün Rasulün, onun soyundan olmasını istiyordu.
Sayfa 23 - Pdf değil.
Mecusiler kendilerini ateşe tapmaya verdiler. Ateşe tapıyorlar ve onun için birtakım heykeller ve tapınaklar inşa ediyorlardı. Tapınak dışında ise tamamen hürdüler. Heva ve heveslerine göre hareket ediyorlardı. Mecusiler dinsizler ve ahlaksızlar arasında hal, hareket ve ahlak yönünden hiçbir fark yoktu.
Sayfa 20