Hüzün Vakitlerine Dair

Asr Vaktinde Firak

Muharrem Sevil

En Eski Asr Vaktinde Firak Sözleri ve Alıntıları

En Eski Asr Vaktinde Firak sözleri ve alıntılarını, en eski Asr Vaktinde Firak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
insana aşktan daha güzel bir muştu olabilir miydi bu dünyada. ancak o zaman ıssızlığınızın bir adı olduğunu fark edersiniz de sevinç denilen bir hüzün kaplar içerinizi, geriye dönüp baktığınızda, yüreğinizi ısıtan/gözlerinizin içini güldüren -başkalarına ait değil- size ait bir şeyler yaşanmışsa eğer arkada kalan çok şey olduğunu görürsünüz. hele bir de, birden çok on yılı gülümseyerek hatırlıyorsanız... ve bunu bir yirmialtı nisan günü hatırlarsanız, nisan yağmurundan daha çok ıslanırsınız. öyleyse, size sunulan muştu tam da isabet etmiş demektir.
usta olsan ne olacak ki; nasıl olsa, aşk bâki, âşık fani değil mi... zaten yolun sonu da belli; 'bir garip ölmüş diyeler. ”
Reklam
oysa tükenmemek bu zamanların en zor işiydi. her şeyin tükenmek ve tüketilmek üzerine inşâ edildiği; tükenmemenin hızla yok sayıldığı bir dünyaya adım atmışken, geri dönülemeyeccğinin öğretildiği yeni zamanları göz ardı etmek de mümkün değil. artık her yerde gül de olmuyor. şimdilerde; lâl * olmak gerekiyor belki de birgülü' koklamak için... belki de bir gulu koklamak için dilşad olmak lazım... mukayyet olmak yüreğimize. geç mi oldu. bilmiyorum.
“hergece uyurken son şey sensin uyandığımda da ilk şey yine sen.” sevginin gerçekliği böyle bir şiir yazdırabiliyorsa insana, aşkın en-son hâlinin vuslat olmadığını da bu zamanlardan önce bilmiş olmamızdı fazla olan yanımız. uyurken ve uyanırken 'o’ varsa hayatın tam ortasında, vazgeçmenin kendisi yeni bir birliktelik oluştunır da, biz bunu nedense bir türlü göremeyiz/bilemeyiz. belki de “kimi sevsem sensin” denmesi bundandır. ya da bu sözü duyunca ağlamamızdır bize her şeyi anlatan. hayrete düşmek, ancak bunu yaşayanayanların tavrı olabilir. yaşayanlar için aşk, ağlamakla özdeş çünkü. değil miydi ki; “iki insan birbirini sever ama kavuşamadan o zaman aşk olur”
yüreğiniz sizi terk edip bilmediğiniz diyarlara doğru gider ve siz sadece bakakalırsınız arkasından. ellerinizdir soğuğa terk edilen ve siz ancak üşüdüğünde anlarsınız ellerinizin sahipsiz kaldığını... çoğu zaman dalıp gitmelerde bulursunuz kendinizi, başka bir şey elinizden gelmediği için... bölünür uykularınız olur olmaz yerlerde, uykularınızda 'dinlenen’kimseler olmadığı için... nerede olduğunuzun, hangi zaman diliminde yer aldığınızın hiçbir hükmü kalmaz da, yine de, kendinizi bulunduğunuz yerden ve zamandan alıkoyamazsınız tüm direnmelerinize karşın... sıkıştırılırsınız dört bir yandan, sırf direnmeleriniz için ‘ne de anlamsız’diyesiniz diye; hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını bildikleri halde...
değerler silsilesi yeni bir anlayışla yeniden oluşturuluyordu, kimseler farkında olmadan; farkında olan birileri tarafindan. işte o zâman elin kiri, değerli/kıymetli, vazgeçilemez bir nesneye dönüştü de, vazgeçilmemesi gerekenlerden vazgeçildi. sırf 'daha iyi yaşamak’ adına. yani; gelecek korkusu her şeyi esir aldı aşklar dahil... gelecek korkusu yüzünden geleceği kaybetmemek’ ne demekti. . unuttuk. sığdıramazsanız hayat(lar)ınıza aşk denilen sonsuzluğun sesini, eksildiğinizi fark edemezsiniz hiçbir şekilde.
Reklam
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.