Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asya Tarihi Gönderileri

Asya Tarihi kitaplarını, Asya Tarihi sözleri ve alıntılarını, Asya Tarihi yazarlarını, Asya Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Asya Tarihi (Z. Velidi Togan)
Zeki Velidi Togan hem modern Türk tarihçiliğinde hem de Türkçülük akımında çok önemli bir isim. Türkiye'de teori ve rivayete dayalı tarih yazıcılığından, kaynak esaslı modern tarih metoduna geçişin Fuad Köprülü'yle başlatıcılarından. Bu kitap da 1967-68 döneminde hocalık yaptığı üniversitede Asya tarihi dersi için tuttuğu notların, kızı
Asya Tarihi
Asya TarihiZeki Velidi Togan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Asya ülkeleri hakkında hem akıcı hemde bilgilendirici bir kitaptı. Benim için keyifli ve verimli bir okuma oldu. Sizlere de öneririm, ben yazarın diğer kitaplarını da almayı düşünüyorum.
Asya Tarihi
Asya TarihiZeki Velidi Togan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153 okunma
Reklam
II. Cihan Savaşı'nda Japonlar buralara girdiler ve buradaki halkı Avrupalılara karşı ayaklandırdılar. Onlara göre Asya, Asyalıların olmalı idi. Bu Asyalıların lideri de Japonya olacaktı. Vietnam halkı, I. Cihan Harbi'nde Fransadan dönen Vietnamlılarla birlikte mücadeleye atılmıştı. II. Cihan Harbi'nde de Japonlar istiklal ve hürriyet fikrini geliştirdiler. Vietnam'da böylece bir siyasi birlik oluştu.
Sayfa 119 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Öncelikle Japonların milli şuurları ve milliyetçilikleri, onların başarılarının başlıca amili olmuştur. Japonya yani Asya'nın bu uzak köşesindeki devlet ile Türkiye birçok bakımdan benzemektedir. Modernleşmeye beraber başlamışlar. Japonlar bu merkezileşmeyi çarçabuk gerçekleştirmiş; Batı'nın müessese ve tekniğini alıp benimsemişlerdir. Hatta bu teknikte Batı'yı da geçecek ilerlemeler kaydetmişlerdir. Bu bakımdan, aynı duruma Türkiye'nin de bir gün geleceğine şüphe yoktur.
Sayfa 111 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Nihayet 1889'da Japon imparatoru, meşrutiyeti ilan etti Ilk seçimler 1890'da oldu ve parlamento toplandı. Japonya'daki bu gelişmeleri, devrin Türk hükümdarı II. Abdülhamid de dikkatle takip ediyordu. Oysa, 1877'de toplanan ilk Türk parlamentosu muvakkaten tatil edilmişti. Japonya'da bu meclisli hayatın başarılı olması nedeniyle Abdülhamid de aynı vakıayı Türkiye'de gerçekleştirmek istiyordu.
Sayfa 108 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Japonya'da 1863'te halk mümessilliği kuruldu; meşrutiyet ilan edildi. Derebeylerinin malları halka dağıtıldı. Şogunlar sonunda tamamen yok oldu. Japonya'da asıl güç imparatorun (tennō) eline geçti. Japonyada son Şogun 1867'de istifa ederken, yeni imparator Meiji Tennō da yepyeni bir yol açıyordu. Japonya, modernleşme yolunda bütün hızıyla çalışmaya başladı. Bu devri Meiji yani "aydın hükümet" manasındaki kelime ile sembolize ederler.Japonya'nın 1867'deki bu değişikliği tam manasıyla bir ihtilaldir. Ancak bu silahlı bir ihtilal değil, bir kültür ihtilalidir.
Sayfa 102 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Avrupalıların Japonya hakkında doğru bilgi sahibi olmaları ancak Marco Polo sayesinde olmuştur. Bu zat Japonya'yı Çipangu olarak tesmiye etmiştir. Bu isim, Çince'de güneşin doğduğu ülke manasına gelen ve evvelce Jih-pen-kuo şeklindeki transkripsiyonla verilen Ribenguo'nun değişmiş halidir ki, Zipangu olarak da maruf olmuştur.
Sayfa 91 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İslam kaynaklarında, Cablık veya Cebarka diye, Asya'nın bu en uzak köşesinde yaşayan bir kavimden bahsedilir. Bundan nice efsaneler türemiştir. Yalnız Mahmud Kaşgari, haritasında daha doğru bir adayı gösterir ve ad olarak, Cabu yahut Cabarka'yı verir. İslam kaynakları, bunları Yecüc-Mecüc olarak bilirdi. Ancak Asya'yı çok iyi bilen Kaşgarlı Mahmud, Yecüc-Mecücü, başka taraflarda, bilinen ülkelerin dışında yaşayan bir kavim olarak zikretmiştir, Japonya'yı bir ada olarak zikretmiştir ki, burası Türklerin bildiği bir yerdi
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Japonlar, daha çok adalı bir kavimdir. Japonya'nın kıta, yani Asya ile münasebetleri, hep Kore vasıtasıyla olmuştur. Japon halkının ekserisi, güneyden gelen Malayalılardır. Fakat esas Japon halkı, Malayalılarla Kuzeydoğu Asya'da bulunan Aynu kavminin karışmasından hasıl olmuştur. Bununla beraber, dillerinde cümle yapısı bakımından Türkçe'ye yakınlık vardır. Bu bakımdan onlar kendilerini Ural-Altay kavmi saymışlardır.
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yakup Bey aslen, Batı Türkistan'ın Endican şehrindendir. Hoten Hanlarının ordusunda küçük rütbeli bir subaydı; önce Ruslarla savaşmış, lakin Ruslar Sırderya boylarını ele geçirince, Çinlilerle savaşmak için Doğu Türkistan'a geçmiş. Kaşgar'ı zapt ederek bir devlet kurmuş ve 1866'da Çin hakimiyetinden kurtulmaya çalışmıştır. Kendisi çok milliyetçi bir insandı. Hareketini hemen Türkiye'ye bildirerek manevi destek görmek için elçiler gönderdi. Sultan Abdülaziz, Yakup Bey'in Yakup Han ismindeki elçisini kabul etmiş, bu hususta onlara yardımda bulunmuştur. Yakup Bey, Doğu Türkistan'ın Türkiye, yani Osmanlı Devleti'nin bir vilayeti olduğunu ilan etmişti.
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çin, ilk defa Ming devrinde Avrupa ile temas etti. Daha doğrusu, Avrupa Çin'e geldi. Portekizliler, 1517 ve 1519'da, keza bir kısım Avrupalılar'da 1557 sıralarında Çin'e geldiler. Daha sonra, İspanyollar da misyonerler vasıtasıyla işe karıştılar ve Hıristiyanlığı yaymaya başladılar.
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kubilay evladından Koşila devrine kadar (1329) Moğolların dinlere karşı davranışları musamahalı oldu. İslamiyet-Budizm-Hıristiyanlık, aynı şekilde ele alındılar. Ancak Koşila'nın kısa süren hükümdarlığında Budizm üstünlük sağladı. O tarihten sonradır ki, Çin'deki Moğollar arasında fikri anlaşmazlıklar arttı. Birçokları "Biz Çengiz'in yoluna devam edip Şamani kalmalıyız" diyorlar, Budist temayüllere karşı geliyorlardı. Buna benzer itirazlar, Müslüman olmak isteyen Çağatay, İlhanlı ve Altın Orda sahasında da görüldü. Çengiz evladının eski dinini terk etmek yolundaki teşebbüslerine karşı itirazlar, hep aynı noktadan oluyordu. Çengiz'in yolunu takip etmek isteyenler. Tebriz, Saray ve Buhara'da İslamiyete; Hanbalık, yani Pekin'de ise, Budizme itiraz ettiler. Onlar Şamanizmi çok daha mükemmel buluyorlardı. Üstelik bu yeni dinlerin ülkeyi ayıracağını, parçalanmayı süratlendireceğini de ileri sürdüler.
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kubilay'ın dinler arasındaki kararsız durumu, 10 yıl kadar devam etti. Başveziri Seyid Ecel,Buharalı idi (ö. 1270). Mali işleri idare eden Ahmed Demakiti de Müslüman idi. Ancak hazineyi soyup kendisine mal etmesi dolayısıyla öldürüldü ve Uygurlardan Sengge başvezir oldu.Kubilay devrinde, Müslümanlar ile Budist Uygurlar birbirlerine *müsavi idiler.
*müsavi: eşit, Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Moğollar devrinde önceleri Derbent ve Şirvan taraflarından şimdiki Rusya'nın güney taraflarına akınlar oldu; İslamiyet Tuna boylarına ve Kırım'a yayıldı. Fakat İslamiyetin en çok yayıldığı yer, Kuzey Çin sahası oldu. Burada milyonlarca Müslüman görüyoruz ki, bunlar "Döngen" ismiyle marufturlar.
Sayfa 38 - *Döngen; günümüzde "Hui" olarak bilinen Müslüman Çinliler, Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
264 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.