Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Milletin Yeniden Doğuşu

Atatürk

Lord Kinross

Atatürk Sözleri ve Alıntıları

Atatürk sözleri ve alıntılarını, Atatürk kitap alıntılarını, Atatürk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O sıralarda Ankara, Anadolu yaylasının göğsünde iki meme gibi yükselmiş bir çift tepeden başka bir şey değildi. Tepelerden birinin üstünde, Türklerin sayılı çarpışmalarına sahne olmuş eski Ankara Kalesi’nin yıkık duvarları yükseliyordu. Kalenin sırtlarıyla çevresi ve içi, zikzaklı yokuşlar ve gübre yığınları arasında tavşan yuvasına benzeyen, ama içinde insanların yaşadığı dam dama, kafes kafese yıkık dökük kerpiç evlerle doluydu. O sıralarda Ankara’da, gıcırtılı kağnılar dışında tek taşıt aracı olan köhne at arabaları, yağmurun bol olduğu bu mevsimde, taşları çamurla kaplı yokuşları güçlükle tırmanabiliyorlardı.
Sözde Batı zarifliği ve havası ile Levantenliğin bayağılığını birleştirmiş olan Beyoğlu, kendini çağdaşlığın örneği sayarak böbürlenirdi. Saray gibi otellerinin palmiyeli salonlarında son moda giyinmiş madam ve mösyöler, kibar orkestra müziğini dinlerdi. Sokaklar şık faytonlardan geçilemezdi. Mağazaları Viyana ve Paris’ten gelme en yeni mallarla doluydu. Eğlencelerinse çeşidi oradaydı: Tiyatrolar, müzikholler, kabareler ve yüksek tabakanın poker oynadığı, piyasa ve Saray dedikodularının edildiği Fransız özentisi kulüpler.
Reklam
Yüz yıl önceki edebi zenginliğimiz..
Şiire ayrılan akşamlarda, örneğin Yahya Kemal gibi tanınmış şairler yüksek sesle şiir okur, arada bir Victor Hugo’dan dizeler söylenirdi. Gazi, kendi de on dokuzuncu yüzyıl Türk şairlerinden kalan şiirleri okuyarak bu resitallere katılırdı. Gazi, şairlere karşı içtenlikle saygı duyardı. Öyle ki, bir gün, genç şairlerden Nâzım Hikmet’in, kendisinden bir şiirini okuması istenince, “Ben kabare şarkıcısı değilim, ” diye izin istemeden masadan kalkması bile bu saygıyı zedelemedi. Gazi kızmadı, sadece üzüldü. Çünkü, gerçekten, bu gençle şiir sanatı üzerine konuşmak istemişti.
Öte yandan, hem bir yıl önce Ankara’daki barış denemelerinden, hem de şimdiki karşılıklı telgraflarından Harington’un Türk düşmanı olmadığını ve barış için çalıştığını anlamıştı. Generalin, Türkler tarafından ele geçirilen başka telgrafları da bunu gösteriyordu. Tarihte, politikacıların savaş, generallerin ise barış uğrunda çalıştıklarını gösteren örnekler vardır. Bu da onlardan biriydi.
“Bütün insanlığı bir tek vücut ve her milleti de bu vücudun bir parçası gibi düşünmemiz gerekir. Dünyanın bir yerinde bir hastalık çıkmışsa, ‘Bundan bana ne?’ diyemeyiz... Böyle bir hastalık varsa, ta içimizde çıkmışçasına, bizi de ilgilendirmelidir.”
Yüz yıl geçti Suriye'de değişen bir şey olmadı..
“Suriye acınacak halde. Ne valisi var, ne de komutanı. İngiliz propagandası almış yürümüş. İngiliz gizli servisi her yanda faaliyet halinde. Halk, hükümetten nefret ediyor ve İngilizlerin gelmesini bekliyor. Düşman hem asker, hem de ulaştırma bakımından güçlü. Onların karşısında biz pamuk ipliği gibiyiz. İngilizler artık bizi propaganda yoluyla savaştan daha kolay yenebileceklerine inanıyorlar. Her gün uçaklarından bombadan çok, boyuna ‘Enver ve Çetesi’nden söz eden kâğıtlar atıyorlar...”
Reklam
İstanbul’a özel olarak kısa bir ziyaret yapan Yugoslavya Kralı Aleksandr, Gazi’ye, bir kahraman karşısında duyulan hayranlıkla bağlandı ve ileride bir savaş çıkacak olursa onun emirlerine bir er gibi boyun eğeceğini bildirdi. Birlikte yedikleri yemekten sonra Gazi’ye, aralarında dostluk kurmayı candan istediğini söyledi ve eğer bazı Avrupa devletlerinin sözüne kanmış olsaydı, Anadolu’ya Yunanlılar yerine Yugoslavların asker çıkarmış olacağını itiraf etti. Gazi, buna, “Geçmiş olsun, majeste,” dedi. “Yoksa Yunan ordusu yerine denize Yugoslav ordusu dökülecekti.”
Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
“Mustafa Kemal’in gözleri o gece, Dante’nin Cehennem’inde yananların gözleri gibi, anlatılamayacak kadar acı içindeydi.”
Lloyd George böylece istifa etmek zorunda kaldı. Başbakanlıktan ayrılırken sekreterine, “Bir daha buraya ayak basmayacağım, ” dedi. “Ancak Bonar Law ile Lord Curzon’dan, Gal bölgesi okulları için bağış istemeye gelirsem, o başka.” Bonar Law başbakan oldu. Asi diye küçümsenen bir Türk, üç yıllık bir kavga sonunda, İngiltere hükümetini ve ünlü başbakanını devirmeyi başarmıştı. Romantik adam, gerçekçi adamın önünde silinip gitmiş; bir Makedonyalı bir Kelt’in sırtını yere getirmişti.
Mustafa Kemal, “Gerçekler, ne kadar acı olursa olsun, daima göz önünde tutulmalıdır,”
Reklam
“Bütün dünya tarihinde, sizin İnönü Meydan Muharebesi’nde üzerinize aldığınız vazife kadar ağır bir ödevi yüklenmiş kumandanlar çok azdır. Milletimizin istiklal ve hayatı, dâhiyane idareniz altında şerefle vazifelerini gören kumandan ve silah arkadaşlarınızın kalp ve hamiyetine büyük emniyetle istinat ediyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz. İstila altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan, bugün en uzak köşelerine kadar zaferinizi kutluyor. Düşmanın istila hırsı, azim ve hâkimiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak paramparça oldu.”
Mustafa Kemal’in parolası, “Yurtta sulh, cihanda sulh”tu. Güttüğü siyaset, barış içinde bir arada yaşama politikasıydı. Türkler, bütün uygar milletlerle dostturlar.
İşin doğrusu, hem kişisel, hem de sosyal nedenlerden dolayı evlendiğidir. Ama, yaradılışındaki o Batılı gibi düşünüp Doğulu gibi davranmasına yol açan çelişki yüzünden, evliliği başarılı olamadı.
Milletin bağrından çıkmış iki Kemal
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, Yoğimiş kurtaracak bahtı kara maderini.” Namık Kemal “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” Mustafa Kemal
“Ayaklarının ucuna basarak dışarı çıkan subayın kim olduğunu biliyor musunuz?” dedi. “Mustafa Kemal. Bir gün büyük bir adam olacak ve sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya ün salacak.”
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.