Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu?

Feyzullah Budak

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Atatürk, şartların veya tesadüflerin ortaya çıkardığı bir insan değildir. O, genç yaşlarından itibaren kendisini ATATÜRK olmaya hazırlamıştır.
Sayfa 55
“Bırakma! Bir kere de Atatürk gibi düşün” (…)
Sayfa 56
Reklam
Türk kralı olan bilimi, erdemi, kavrayışı ve bilgisi ile tanınmış olan Efrasiyap: “Türk, denizin dibinde bir istiridyenin kabukları içinde saklı bir inciye benzer. Bu inci denizden çıkarılıp bir hükümdarın tacını ya da bir gelinin kulaklarını süslediği zaman bir değer kazanır.” dermiş.
Sayfa 123 - Cihan Tarihinin Umûmî Hatları 3, sf. 414
Benim doğusumdaki tek fevkaladelik TÜRK olarak dünyaya gelmemdir.
Mustafa Kemal de bu devletin binlerce subayından birisi olarak böylesine insanı ruhe bitirici bir ortamsa doğmuş ve yetişmiş olduğuna göre, onunda aynı psikoljik vaziyette olması beklenmez mı? Ama bu ülkenin sınırları o kendine çok özenilen Avrupa milletleri tarafından ihlal edilirken ve şehirleri işgal edilirken elinde ve emrinde zayıflamış ta olsa bir ordu, bir hazine ve bir bürokrasi varlığı tutanların tamamının bu işgale karşı elindeki ve emrindeki imkanları kullanarak direnmeyi değil, ancak hangi.güçlğ devletin himayesine sığınmak gerektiğini düşünebildiği bir ortamda, yine aynı şartlar altında yetişmiş bir adam ortaya çıkarak tüm rütbelerden ve malı haklarından vazgeçmiş, elinde ve emrinde bir ordu bir bürokrasi ve hiç bir mali kaynak olmaksızın sadece Anadolu halkını örgütleyerek tüm Avrupa ya karşı bir özgürlük savaşını göze alabilmiş, bunu başarmış ve yanıp yıkılan köhne bir imparatorluğun külleri arasından modern bir devlet ortaya çıkarabilmiş... Sonrada bu yaptıkları ve başardıkları sebebiyle ülkede be dünyada kendisini övenlerin karşısına çıkarak "Bana insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız. Benim doğusumdaki tek fevkaladelik TÜRK olarak dünyaya gelmemdir." Diyebilmiş..
Sayfa 19 - İleri yayınları
Çin içlerinden Akdeniz’e, kutbun donmuş enginlerinden Arabistan’ın sıcak çöllerine kadar uzanan bu geniş dünyanın her ne tarafına bakmış olsak bir soya ve bir dile rastlamak mümkündür. Türk yaratılış ve mizacı, Türk kanı, Türk huyu bu ülkenin hiçbir yerinde derin ve esaslı bir farklılık göstermez.
Sayfa 139
Elbette herkesten Atatürk olmasını....
"Elbette herkesten Atatürk olmasını beklemiyoruz. Çünkü onun kendine has Tanrı vergisi yetenekleri vardı ve bı yetenekleri ilk gençlik yıllarından itibaren büyük bir irade ve azimle geliştirmişti.Ama o bu gücünü, milletinin gücü ve imkanları ile birleştirmeyi başarmıştı. Şimdi aynı millet yine var. Şimdi o millet Atatürk 'ün dayandığı güç ve imkândan daha da fazlasına sahip..."
Sayfa 255 - İleri yayınevi
Reklam
Karşılıklı kabule dayalı olarak, planlı programlı bir şekilde yüksek öğrenim için Türk Cumhuriyetlerinden Türkiye'ye gelen ve en sade tanımı "ileride ülkelerinin yönetimine gelerek Türkiye ile ilişkiler geliştirecek kişiler" olan bu 10 bin kişi Türkiye için problem olarak görülürken, plansız programsız bir şekilde ve sürüler halinde Türkiye'ye giren 500 binden fazla Suriye'li mültecilerin bir sorun olark görülmemesi çok sade bir tercih meselesidir. Türkiye'nin Türk Dünyası ile ilişkileri ikincilleyip, maliyeti ne olursa olsun global güçlerin oyunlarında rol almaya aşırı istekli olduğunu gösteren yanlış bir tercih...
Sayfa 281 - İleri Yayınları.Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.