Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu?

Feyzullah Budak

Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu? Gönderileri

Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu? kitaplarını, Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu? sözleri ve alıntılarını, Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu? yazarlarını, Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karşılıklı kabule dayalı olarak, planlı programlı bir şekilde yüksek öğrenim için Türk Cumhuriyetlerinden Türkiye'ye gelen ve en sade tanımı "ileride ülkelerinin yönetimine gelerek Türkiye ile ilişkiler geliştirecek kişiler" olan bu 10 bin kişi Türkiye için problem olarak görülürken, plansız programsız bir şekilde ve sürüler halinde Türkiye'ye giren 500 binden fazla Suriye'li mültecilerin bir sorun olark görülmemesi çok sade bir tercih meselesidir. Türkiye'nin Türk Dünyası ile ilişkileri ikincilleyip, maliyeti ne olursa olsun global güçlerin oyunlarında rol almaya aşırı istekli olduğunu gösteren yanlış bir tercih...
Sayfa 281 - İleri Yayınları.Kitabı okudu
"Bırakma! Bir kere de Atatürk gibi düşün."
İskandinav ülkelerinde bir atasözü vardır. Bir insanın yapması gerekenbir işi başaramayarak pes etme ve o işten vazgeçme eğilimine girmesi durumunda onu yeniden cesaretlendirerek teşvik etmek isteyenler; "Bırakma! Bir kere de Atatürk gibi düşün" derler. Doğrusu bu söze bizim atasözümüz olmak ne kadar da yakışırdı.
Sayfa 56 - İleri Yayınları.Kitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Şaşırılacak bilgiler sunuluyor. 2001 senesinde Atatürk'ün okuduğu kitaplarındaki notları toplayıp anlam çıkarmaya çalışan bir grup, kitapların %5'ini toparladıktan sonra bunun neredeyse tamamlanamayacak olacağın farkına varıldı. Bunun için yaklaşık 3.000.000 satırlık bir çalışma yer alması hesaplandıktan sonra yanılmıyorsam 24 Cilt Kitap ancak toparlandı. Feyzullah Bey bu Araştırmacı grubun içinde idi.
Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu?
Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu?Feyzullah Budak · İleri Yayınları · 20148 okunma
Çin içlerinden Akdeniz’e, kutbun donmuş enginlerinden Arabistan’ın sıcak çöllerine kadar uzanan bu geniş dünyanın her ne tarafına bakmış olsak bir soya ve bir dile rastlamak mümkündür. Türk yaratılış ve mizacı, Türk kanı, Türk huyu bu ülkenin hiçbir yerinde derin ve esaslı bir farklılık göstermez.
Sayfa 139
“Bırakma! Bir kere de Atatürk gibi düşün” (…)
Sayfa 56
Türk kralı olan bilimi, erdemi, kavrayışı ve bilgisi ile tanınmış olan Efrasiyap: “Türk, denizin dibinde bir istiridyenin kabukları içinde saklı bir inciye benzer. Bu inci denizden çıkarılıp bir hükümdarın tacını ya da bir gelinin kulaklarını süslediği zaman bir değer kazanır.” dermiş.
Sayfa 123 - Cihan Tarihinin Umûmî Hatları 3, sf. 414
Reklam
Atatürk, şartların veya tesadüflerin ortaya çıkardığı bir insan değildir. O, genç yaşlarından itibaren kendisini ATATÜRK olmaya hazırlamıştır.
Sayfa 55
Güzel Türkçem, ifade özgürlüğüm...
Ana kucağından ölüm döşeğine yanımda olan dilim. Kültürümle bütünleşmiş, kültür yaratmış dilim. Hastalığımda "geçmiş olsun", cenazemde "başın sağolsun", mutluluğumda "gözün aydın" , dedirten dilim. Beni sınırsız düşündürüp sınırsız yaşatan sınırsız paylaştıran dilim. O milyonları kardeş yapan, birbirine bağlayan, konuşturan dilim.
Sayfa 275 - İleri yayınevi
Elbette herkesten Atatürk olmasını....
"Elbette herkesten Atatürk olmasını beklemiyoruz. Çünkü onun kendine has Tanrı vergisi yetenekleri vardı ve bı yetenekleri ilk gençlik yıllarından itibaren büyük bir irade ve azimle geliştirmişti.Ama o bu gücünü, milletinin gücü ve imkanları ile birleştirmeyi başarmıştı. Şimdi aynı millet yine var. Şimdi o millet Atatürk 'ün dayandığı güç ve imkândan daha da fazlasına sahip..."
Sayfa 255 - İleri yayınevi
Benim doğusumdaki tek fevkaladelik TÜRK olarak dünyaya gelmemdir.
Mustafa Kemal de bu devletin binlerce subayından birisi olarak böylesine insanı ruhe bitirici bir ortamsa doğmuş ve yetişmiş olduğuna göre, onunda aynı psikoljik vaziyette olması beklenmez mı? Ama bu ülkenin sınırları o kendine çok özenilen Avrupa milletleri tarafından ihlal edilirken ve şehirleri işgal edilirken elinde ve emrinde zayıflamış ta olsa bir ordu, bir hazine ve bir bürokrasi varlığı tutanların tamamının bu işgale karşı elindeki ve emrindeki imkanları kullanarak direnmeyi değil, ancak hangi.güçlğ devletin himayesine sığınmak gerektiğini düşünebildiği bir ortamda, yine aynı şartlar altında yetişmiş bir adam ortaya çıkarak tüm rütbelerden ve malı haklarından vazgeçmiş, elinde ve emrinde bir ordu bir bürokrasi ve hiç bir mali kaynak olmaksızın sadece Anadolu halkını örgütleyerek tüm Avrupa ya karşı bir özgürlük savaşını göze alabilmiş, bunu başarmış ve yanıp yıkılan köhne bir imparatorluğun külleri arasından modern bir devlet ortaya çıkarabilmiş... Sonrada bu yaptıkları ve başardıkları sebebiyle ülkede be dünyada kendisini övenlerin karşısına çıkarak "Bana insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız. Benim doğusumdaki tek fevkaladelik TÜRK olarak dünyaya gelmemdir." Diyebilmiş..
Sayfa 19 - İleri yayınları
Reklam
456 syf.
10/10 puan verdi
Mustafa Kemal Atatürk'ü yine iyi tahlil eden ve anlatan bir yazar... Kitap oldukça ilgi çekici fakat okuyucu yorumları şeklinde sosyal medyadan alınanlar olmasa daha güzel olurmuş. Atatürk'ün fikir odaklarını güzelce anlatan usta yazar farklı bir açıdan bize Atatürk'ü anlatıyor.
Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu?
Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu?Feyzullah Budak · İleri Yayınları · 20148 okunma