Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk Olmasaydı

Cemal Kutay

En Beğenilen Atatürk Olmasaydı Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Atatürk Olmasaydı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Atatürk Olmasaydı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortodoks Papazları Kiliselerde, halkına kendi milli gayelerine nasıl erişilebileceklerini anlatıyordu. Mustafa Kemal’de, Milli Mucadeleyi zafere eriştirilip duşman vatan topraklarından kovulmadıkca başların, rahat ve emniyet icinde secdeye konulamıyacağını halkına anlatabilme vazifesini, bu din adamları’na emanet etti.
Reklam
Atatürk’le Anadolu Din Adamları Millî Mücadele boyunca yanyana omuzomuza gönülgönüle idiler.
Sayfa 33 - Kazancı KitapKitabı okudu
italyanlar Trablusgarb kıyılarına asker çıkardıkları za­man,
bizim donanmamız, Marmara’yı aşacak kudrette bile değildi: Otuzyıl, limanlara bağlanmış olan harb gemilerinin dipleri yosun tutmuş, kazanları karıncalanmıştı. Devlet çâresiz ve şaşkındı. Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşadan özel izin alan Enver, Mustafa Kemal, Ali Fethi, Eşref, Nuri, Reşid, Fuad, Ömer Naci ve beraberlerindeki bir avuç kahre­man, değişik ad ve kılıkla Mısır sınırını aşarak Trablusgarb’e erişmişler ve gerçekten destan yaratarak, Balkan savaşı çıkıb ayrılma zorunluğunde kalmalarına kadar İtalyanları kıyıda kalmıya mahkûm etmişler, zaferlerini de baskınlarla onlardan sağladıkları silâhlarla elde etmişlerdi. Dünya, hiç bekleme­diği bu yiğitlik şahlanışı önünde hayrette kalmış, Türk ruhu şâhlanıyor hükmüne varmışlardı. Hatta, daha sonra Sofya’­ da Ataşemiliterken Mustafa Kemal’in İttihad ve Terakki Genel Sekreteri Midhat Şükrü Bleda’ya yazdığı mektupta: "-Balkanlı Müttefikler, bizim Trablusgarb’de mücadelemizin neticesini al­mamıza mâni olmak için hemen savaşı açmışlar. Bu hakikati Sobranya (Bulgar Millet Meclisi) azası olan Zümre zade Şakir Beyin evinde tanıdığım, o günlerde Erkânı Harbiyede vazifeli Bulgar Generali Paneff’ den dinledim" diyecekti.
Sayfa 29 - Kazancı KitapKitabı okudu
Atatürk­ ’ün ruhu, okuma-öğrenme-uygarlaşma nimetlerinin kapısını açtığı bugünkü okumuş-yazmış Türk kadınına kırgındır: 0, 16 Milyonluk Türkiye’de 1935 seçimlerinde Büyük Millet Meclisi­ne 18 kadın Milletvekiline yer buldu, bugün Elliyedi Milyonluk Türkiye’yi Millet Meclisinde sadece 9 kadın Milletvekili temsil ediyor.
Sayfa 85 - Kazancı KitapKitabı okudu
Din bir vicdan meselesidir.
HERKES VİCDANIN EMRİ­NE UYMAKTA SERBESTTİR. Biz dine saygı gösteririz. Dü­şünüşe ve düşünceye muhalif (karşı) değiliz. Biz sadece din işlerini, devlet ve millet işleriyle karıştırmamağa çalışıyoruz: Kasde (ard düşünceye) ve fiile (aktiviteye) dönüşen taassubkâr (tutucu) hareketlerden sakınıyoruz" (Yakınlarından Hâtıralar, Asaf İlbay, Sahife:103).
Sayfa 66 - Kazancı KitapKitabı okudu
Reklam
Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddî menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu vaziyete muhalifiz (karşıyız) ve buna müsaade etmiyeceğiz." (1930, Atatürk’ün Hususiyetleri, Kılıç Ali, Sahife:116)
Sayfa 66 - Kazancı KitapKitabı okudu
ATATÜRK OLMASAYDI:
Din ve Maneviyatı akıl ve mantıkla böylesine bağdaştıran bir başka insan bulamazdık. O, din’in dünya’dan ayrılmasını bunun için kat’iyetle iste­di. Fakat, İslâm dininin kural ve telkinlerini değerlendirirken, O’nun dayandığı akıl-mantık-halk psikolojisi terkibine, hiç bir ünlü ilâhiyatçı yetişemedi. ☆ Sizlere bir Zekeriya Sofrası misâli vereceğim.
Sayfa 116 - Kazancı KitapKitabı okudu
İlim ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delâlattir.
"Dünyada herşey için, maddiyat için, mâneviyat için, ha­yat için, muvaffakiyet için hakikî mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delâlattir. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhaları­nın tekâmülünü idrâk etmek ve ilerlemelerini zamanla tâkib eylemek şarttır. Bin, iki bin sene evvelki düstûrları, şu kadar bin sene sonra aynen tatbike kalkışmak ilim ve fennin içinde bulunmak, elbette değildir." (1925 Millî Eğitimle İlgili Söylev ve Demeçleri Sahife:21)
Sayfa 80 - Kazancı KitapKitabı okudu
ATATÜRK OLMASAYDI,
Milliyetçilik duygusundan yok­sun kalmıya devam edecek ve eşiğinde olduğumuz Ümmet­çilik kazanına düşecektik. Çok farklı görüşler içinde, hiç bir zaman sağlam bir bağ olamamış şeklî din kardeşliği perdesi ardında ya Arap, ya Acem (İran) şoven milliyetçiliğinin pota­sında kaynıyacaktık: Bilhassa URUBE (Araplaşma-Arablaştırma düzeni) nin hammadesi olacaktık. Atatürk bizi Türklüğümüze iade etti.
Sayfa 100 - Kazancı KitapKitabı okudu
Reklam
Türkiye’de esasen mürteci (gerici) yoktu ve yoktur...
Ve­him (kuşku) vardı. Bundan sonra yalnız bir şey vârid-i hatır olabilir (akla gelebilir). O da bazı âdî politikacıların, hasîs menfaatpereslerin (çıkarcıların) o vehim ve hayali uyandırmıya çalışması, o yoldan hırs ve menfeatlerinin tatmini düşün­meleridir." (1930, Atatürk’ün Hususiyetleri, Kılıç Ali, Sahife: 116)
Sayfa 65 - Kazancı KitapKitabı okudu
ATATÜRK’ün Cena­ze Namazı...
ATATÜRK’ün cenaze namazına... Hemen ve kesinlikle cevab vereyim: ATATÜRK’ün Cena­ze Namazı Dolmabahçe Sarayında Muayede Salonu olarak adlandırılan ve bilinen salonda, kılınmıştır. Bu kadar kesinlikle söyliyebiliyorum: Çünkü ORADA idim. Size, konuyu, ATA’nın aramızdan ayrılmasının ellinci yıl­ dönümünde 1988’de yayınlanan ARDINDA KALANLAR kita­bımın 192’inci sahifesinden aynen okuyorum: "-Son vazifeler yerine getirilirken, dinî şart ve örflerin mutlak itinâ ve hassasiyetle yerine getirildiği hakikattir. Cenaze namazının bir camide kılınıb kılınmama yolunda şer’î hükmün ne olduğu, hemşiresi Makbule Atadan Hanıme­fendi tarafından Genel Sekreteri Haşan Rıza Soyak’a sorul­muş, mevzu üzerinde mutlak selâhiyeti olan İlâhiyat Fakültesi Kelâm İlmi ve İslâm Felsefesi Ordinaryüs Profesörlerinden Mehmed Şerafeddin Yaltkaya'nın fikri alınmıştır. Din âlimi, cenaze namazının muhakkak camilerde kılınması yolunda kat'î nass olmadığını bildirmiş ve daha çok kıdem ve selâhiyetli olarak bir kerre de Diyanet İşleri Başkanlığının mütalâa­sının alınmasını tavsiye etmiştir. Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanı Mehmed Rıfat Börekçi’nin fikri sorulmuştur. İstiklâl Harbinde Millî Mücadelenin meşruiyyetine dair Anadolu ülemâsının fetvâsında ilk imza olan bu mubârek din adamı: "-O’nun cenaze namazı tertemiz hâle getirdiği bütün va­tanda, bu farizanın yerine getirilebileceği her yerde kılınabilir" tarihi ve hakikat fetvâsını vermiştir. "Cenaze Namazı kılınmadı" iftirasının sahihleri, keşke, O’nun milyonda biri kadar himmet-hizmetin sahibi olarak Tan­rı huzuruna çıkabilseler...
Sayfa 92 - Kazancı KitapKitabı okudu
"Cumhuriyet'in dahili (iç) siyaseti, vatandaşın yaşayışını hiçbir nüfuz ve tasallutun (baskı ve saldırının) tesirinde bırakmaksızın temin etmektir..." [1925,Söylev ve Demeçleri, Cilt 2, Sayfa:360]
Sayfa 81 - Kazancı KitapçılıkKitabı okudu
"Biz daima hakikat ariyan onu buldukça ve bulduğuna kani oldukça ifâdeye cür'et gösteren (yürekliliğine sahib) adamlar olmalıyız" (1931, Sümerbank Dergisi, Sayı 29, Sahi­fe: 184).
Sayfa 78 - Kazancı KitapKitabı okudu
" Dört Halife'den sonra, Din, Daima Siyaset Vasıtası, Menfaat Vasıtası, Baskı Vasıtası yapıldı... Artık bu milletin ne öyle Hükümdarlar, ne öyle alimler görmeye tahammül ve imkanı yoktur... "
Sayfa 65 - Kazancı Kitapçılık [ 1923, Söylev ve Demeçleri, Cilt 2, Sayfa:144-146 ]Kitabı okudu
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.