Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar Sözleri ve Alıntıları
Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar kitap alıntılarını, Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Atatürk’ün altını çizdiği satırlar
Birçok kitaplarda yazılı ki Filip (Büyük İskender'in babası) inanılmayacak ölçüde kuşkucu ve dengesiz arzulara sahip bir adammış. Gerçekten dönemin bütün Makedonyalıları gibi Yortularda kendini içkiye verirdi.
Sayfa 273 - cilt II.Kitabı okuyor
Atilla üstün değerlere, erdeme saygı göstermesini bilirdi.
Sayfa 11Kitabı okuyor
Atatürk'ün altını çizdiği satır.
Bir ulusun arazisini fethetmek yetmez, (ona egemen olmak için*) ruhunu da zaptedip mağlup etmek gerekir.
*Atatürk'ün el yazısıyla cümleye ekleme yaparak yazdığıdır.
Sayfa 484 - cilt VII.Kitabı okuyor
Atatürk’ün altını çizdiği satırlar
Bütün zamanlarını düşüncelerinden ve gerçeklerden çok, sözcüklerle ve klasik şekilleri bir araya getirmekle geçiren bu bilim adamları, öyle görünüyor ki ulusların ölçülü sessizliğine ve barışseverliğine ve ayrıca yüksek bireysel fikirlerin önemine karşın, Çin'in sosyal ve ekonomik gelişmesine geniş ölçüde engel olmuşlardır. Düşünelim ki Çin'in dil yazısındaki bu karmaşıklığı, siyasi, toplumsal ve bireysel açıdan dünyanın birinci derecede bir gücü olacağına, çalışkan, ancak girişim yeteneğinden yoksun bir halktan oluşan hareketsiz ve durgun bir göl hale gelmesinde, olasıdır ki diğer herhangi bir nedenden daha çok etkili olmuştur.
Sayfa 246 - cilt II.Kitabı okuyor
Çünkü bütün bu Türkler hatta Tataristanda bile bir millet iseler de farklı taraflara dağılmaları, yabancı milletlerle ilişkiye girişmeleri dolayısıyla dillerinde farklar meydana gelmiştir.
Napolyon, bir ihtilal çocuğudur ve kariyerine güç ve başarıdan başka bir otorite tanımayarak başlamıştır.
Mükemmel tespit!
Anlama, öğrenmeden çok daha çekici bir süreçtir; genç dimağların doğasında meraklı olmak vardır ve genç beyinler, basit olması koşuluyla açıklama açısından yeterince alımlayıcıdır ve tarihteki olaylar birbirinden kopuk olarak değil, diğer olayların sebep ya da sonuçları olarak sunulursa hatırlama güçlükleri çok azaltılmış olur.
Sümer dilinin Moğol diliyle olduğu kadar Tunguz dili ve Türkçe ile olan yakınlığını görüyoruz.
Müslüman hakimiyeti, bir rahatlama ve lütuftu, hatta Hristiyanlar için bile. Doğu Hristiyanlarının büyük çoğunluğu, Konstantin kilisesinin zulüm ve işkence ettiği mezheplerdendi, oysaki İslam, onlara Hristiyanlığı uygulamak konusunda geniş bir özgürlük veriyordu.
İskitya'lıların kökeniyle ilgili Herodote'un yorumlarında izlerine rastladığımız ilk Türk tasvirlerine bakılırsa, Karahan'ın oğlu Oğuzhan, fetihleri ve kurallarıyla Türk medeniyeti ve gücünün kurucusu olmuştur.