Atatürk'ün Aşkı Latife
Fatih BayhanAtatürk'ün Aşkı Latife Sözleri ve Alıntıları
Atatürk'ün Aşkı Latife sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Aşkı Latife kitap alıntılarını, Atatürk'ün Aşkı Latife en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı geleneğinde evin hanımı eşine asla ismiyle hitap etmezdi. Eşi kim olursa olsun, Paşa, bey, asker, nefer, köylü... Kimseye eşi tarafından “ismiyle” hitap edildiği görülmezdi. Çünkü bir kadının eşine ismiyle hitap etmesi “çirkin” addolunurdu. Bir beyefendi de eşinden bahsederken sadece ismini kullanmaz, hanım, hanımefendi veya sultan ifadelerini de kullanabilirdi.
Sayfa 159
Seneler evvel ki kanın mikroplarını temizliyoruz hala Paşam?
Ekonomik kalkınmayı milli bir kalkınmaya dönüştürmemiz gerekir. Ama ortada milli denilecek bir sanayimiz yok. Baksana kullandığımız silahlar, mermiler ya Alman, ya Amerika malı. Makine desen hiçbir şey yok. Anadolu her alanda bitik durumda. Halk cahil, çiftçi perişan, bu azınlıklar savaş döneminde bize ihanet ettiler ama Osmanlı’nın en zenginleri arasında bunlar vardı. Halkımız ya savaştaydı yahut uzak cephelerde. Ya bunlar? Ticarede uğraşıp voleyi vurdular, hepsi birer tüccar.
İzmir o gün en büyük bayramı yaşıyordu.
Çünkü gönderde Türk bayrağı dalgalanıyordu, artık esaret dolu yıllar sona ermişti. Türk askeri İzmir'e girerken üzerlerine, ayaklarının dibine kırmızı beyaz çiçekler atılıyordu...
Sayfa 73 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
İçimde bahar rüzgârları esiyor.
Sayfa 102 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Okuma tutkusu hayatının sonuna kadar devam etti.
Sayfa 354 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Limana yanaşırken gözü hükumet konağına çekili Yunan bayrağına takıldı. Bu, işgalin açık resmiydi.
Sayfa 65 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
As bayraklari as diyecem ama hiç inmedi ki..
Nihayet 23 Nisan 1920’de Cuma günü ilk Meclis büyük bir umutla, dualar, kurbanlar kesilerek kurulur.
Sayfa 40
“Millet, önünde yürüyenden alır azmini. Siz kararlılıkla yürüyünce Anadolu da arkanızdan geldi.”
Sayfa 242 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
“Küstahlığın derecesine bakın, bana ‘Savaş mı açıyorsunuz?’ diye soruyor, barut kokan bir odada sorduğuna bak!”
Sayfa 80 - Venedik YayınlarıKitabı okudu
İzmir’de sabah, denizin mavi ışıltısıyla gelirdi.
Sahile vuran dalga sesleri, sabahın duru tazeliğinde öyle ihtişamlı bir hal alırdı ki, martılar balıkçıllar gibi kumsalda yürür, üçgen ayak izleri dalgaların kıyıya vurmasıyla kaybolur giderdi.
Sayfa 101 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu