Atatürk'ün Aşkı Latife
Fatih BayhanAtatürk'ün Aşkı Latife Sözleri ve Alıntıları
Atatürk'ün Aşkı Latife sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Aşkı Latife kitap alıntılarını, Atatürk'ün Aşkı Latife en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatta öyle muammalara, öyle müthiş fırtınalara tesadüf edilir ki, bazen en kuvvetli dimağ bile muvazenesini kaybedecek kadar sarsılır.
Sayfa 344 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
"Şöyle telaşsız bir yemek, kavgasız bir yemek yemeyi ne çok özlemişsiz,"
Sayfa 224 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Gecenin en ağır yükü artık onun omuzlarına binmişti.
Sayfa 29 - Paradosk YayınlarıKitabı okudu
Dünyadan ayrı düşmemiz bizi yalnızlaştırır
Sayfa 146 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Gazi, Mustafa Kemal;
“Kral Konstantin, bu otele hiç geldi mi?” Garson hemen cevap verdi.
“Hayır, Paşa efendimiz.”
Gazi müsterih bir gülüşle mırıldandı;
“Öyleyse İzmir’i niye almak istemiş ki?”
Sayfa 151 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Kahraman bir devlet başkanına kız vermek kaç babaya nasip olurdu ki? Bu ülkede kaç kişi şu an kendisinin olduğu konumda olmayı istemezdi?
Sayfa 206 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
İngilizler rahat durmaz. Topraklarımızı işgal edemediler, şimdi diplomasiyle bizi zapturapt altına almaya çalışacaklar. Buna hazır olmalıyız.
Sayfa 129 - Venedik YayınlarıKitabı okudu
"Sen de eğer seviyorsan, hiçbir zorluğa baş eğme, sevginin yolundan ayrılma."
Sayfa 149 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız!
Sayfa 82 - Venedik YayınlarıKitabı okudu
Haha Atatürk'ü içki içiyor diye yargılayan kitaba Ata'nın yorumu :)
Mustafâ Kemal, “Şu kitabı getirin bir bakalım” dedi. Tercümesi hemen sofrada yapıldı. Paşa, içkisi ile ilgili söylenenleri hiç umursamadı.
“Az bile söylenmiş. Bu kitabı ithal edin, millet görsün sefamızı. Eksiği varsa biz tamamlayalım. Padişahlar gizli gizli yapardı, biz açık açık yapıyoruz,” dedi.
Okuma tutkusu hayatının sonuna kadar devam etti.
Sayfa 354 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Limana yanaşırken gözü hükumet konağına çekili Yunan bayrağına takıldı. Bu, işgalin açık resmiydi.
Sayfa 65 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
“Küstahlığın derecesine bakın, bana ‘Savaş mı açıyorsunuz?’ diye soruyor, barut kokan bir odada sorduğuna bak!”
Sayfa 80 - Venedik YayınlarıKitabı okudu
"Hanımefendi olacağım köşkten şimdi bir suçlu gibi ayrılıyorum,"
Sayfa 290 - Paradoks YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı geleneğinde evin hanımı eşine asla ismiyle hitap etmezdi. Eşi kim olursa olsun, Paşa, bey, asker, nefer, köylü... Kimseye eşi tarafından “ismiyle” hitap edildiği görülmezdi. Çünkü bir kadının eşine ismiyle hitap etmesi “çirkin” addolunurdu. Bir beyefendi de eşinden bahsederken sadece ismini kullanmaz, hanım, hanımefendi veya sultan ifadelerini de kullanabilirdi.
Sayfa 159