Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 10 kitaplarını, Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 10 sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 10 yazarlarını, Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 10 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İtilaf devletleri milletimizi bütün insani hukuktan mahrum bir hayvan sürüsü, memleketimizi sahipsiz, açık arazi kabul etmektedirler. Bu yanlış kabuller yüzünden her gün artan zulüm ve haksızlıklarını tatbik etmekte meşguldürler. Halbuki milletimiz hayatının ve bütün insani hukuk ve vazifelerinin idrakinde ve vatanına tamamen sahip ve hürriyet ve bağımsızlığına aşk ve sadakatle bağlıdır. Ve ancak mevcudiyet ve mukaddesatını müdafaadan başka bir şey yapmıyor. Bağımsızlık ve hürriyeti için mücadele eden milletimiz haklı davasını bütün insanlık vicdanının takdirine havale eder.”
Mustafa Kemal Paşa (Ankara): Arkadaşlar… Milletimiz bugün bütün mazisinde olduğundan daha çok ve ecdadından daha çok ümit vardır. Bunu ifade için şunu arz ediyorum. Kendilerinin tabiri üzere cennetten vatanımızın bekçisi olan merhum Kemal' demiştir ki:
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini
İşte ben bu kürsüden bu yüce Meclis'in Reisi sıfatıyla, yüksek heyetinizi teşkil eden bütün üyelerin her biri namına ve bütün millet namına diyorum ki:
Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini
(Sürekli alkışlar.)
(11 OCAK 1921)
Çukurhisar'da Batı Karargâhı'nda Abdi Efendi
Erkânıharbiyei Umumiye Reisi ve Batı Cephesi Kumandanı İsmet Beyefendi'ye
İnönü Meydan Muharebesi'nde Batı cephesi kıtalarının uğurlu ve kahredici kumandanız altında hazırladıkları kati galebeden dolayı zatı devletlerine ve kahraman ordunuzun bütün kumandanlarıyla subaylarına ve efradına Büyük Millet Meclisi'nin kalbi tebriklerini takdim ve bu muvaffakiyetin mukaddes topraklarımızı düşman istilasından tamamen kurtaracak olan kati zafere hayırlı bir başlangıç olmasını eltafı ilahiyeden tazarru eyler ve işbu tebriklerimin bütün Batı Ordusu efrat ve subaylarına tebliğini rica eylerim.
11.1.37 [1921]
Büyük Millet Meclisi Reisi
Mustafa Kemal
“Efendiler, maksadımız meşrudur, muvaffakiyet imanımız sarsılmazdır. Dolayısıyla dahilde ve hariçteki düşmanlarımız, ister çok ister az olsun, teşebbüslerinin genişliği ne olursa olsun, muvaffakiyet katidir.”
Mustafa Kemal Paşa Hazretleri (Ankara): Muhterem arkadaşlar! Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Müdafaai Milliye Encümeni Reisi olan zat tarafından bu kürsüden "Erkânıharplerin esareti, istibdadı altında ordu duramaz" mahiyetinde bir şey söylendiğini işittiğim zaman fevkalade meyus ve müteessir oldum. Yüce ordu ailesi içinde nizam ve
Misakı Milli dahilinde arazide tam bir surette siyasi ve iktisadi bağımsızlığa sahip olmak istiyoruz. Bu gayeye ulaştığımız takdirde bunun diğer mazlum kavimler tarafından bağımsızlığın elde edilmesi ve temini için gayet kuvvetli bir kötü misal olmasından korktukları içindir ki, buna düşmanlarımız bir türlü razı olamıyorlar.
… Madde 9. “Rum, Ermeni gibi Batı emperyalizminin hizmetçisi olan milletlerle mesleklerinde sebat ettikleri müddetçe anlaşmamızın imkânı yoktur.”
Madde 10. “Yunanistan ancak Türk çoğunluğun oturduğu İzmir ve Trakya’dan ve İngiliz köleliğinden vazgeçtiği takdirde bizimle dost olabilir.”
Sayfa 132 - Doğu Cephesi Kumandanlığına, 1 Aralık 1920
İngiliz, Fransız ve İtalyanlar tarafından ne doğrudan doğruya ne de İstanbul'da iktidar mevkiine getirdikleri hükümet vasıtasıyla bize karşı hiçbir barış teklifi vaki olmamıştır. Bu tür havadisleri çıkaranlar, söz konusu hükümetlerin ücretli propagandacılarıdır. Bu belki de Adana'da Fransızların her sıkışınca dinlenmek ve yeni kuvvet getirtmek için vakit kazanmak arzusu ile ateşkes talep etmelerinden ve bu maksatla birkaç kişiyi sahillerimize göndermelerinden doğmaktadır. Fakat bu tür teşebbüslerin hepsine cevabımız, sadece Fransızların memleketimizden çıkıp gitmelerini talep etmekten ibarettir.
Türkiya Büyük Millet Meclisi hükümeti "Ya istiklal ya ölüm" ahdiyle yetişen ilk bağımsızlık subaylarının ordu ve milletimize takdim ve emanet olunduğunu görmekle bahtiyardır.
1 Teşrinisani 1336 [1 Kasım 1920]
Van ve Bitlis vilayetleriyle alakalı olarak eskiden beri, yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından tanzim edilmiş olan istatistiklere göre, Ermeniler adı geçen vilayetlerde oranın İslam ahalisine nispetle hiçbir zaman çoğunluk sağlayamamışlardır. Dolayısıyla belli bir arazi kıtasının bir azınlığa terkini istemek emperyalist bir özel fikir ile hareketten başka bir şey değildir. Ankara milli hükümeti emperyalizme karşı müdafaa ve mücadele kastı ile teşekkül etmiş bir hükümet olduğundan, emperyalizmin bilinen şekillerinden olan böyle bir talep ve iddiayı kabul edememekte muztardır.
“Paşa Hazretleri, Giresun'un durumu çok fenalaştı. Bugün öğleden sonra pek bayağı bir sorun nedeni ile hükümet kuvvetleri ile Kuvayi Milliye çarşı ortasında çarpıştı ve jandarmalardan bir er öldü. Eğer olayın önüne geçilmese idi daha pek çok ölü verecekti.
Kaymakam tarafından Osman Ağa'ya karşı düzenlenen bir komplo idi. Çok şükür ki, bu taarruzdan Osman Ağa kurtuldu. İki gün önce Kaymakam’ın kaldırılacağına ilişkin müjdelerinizi işitmiştim. Halbuki hâlâ Kaymakam yerinde oturmakta ve Kuvayi Milliye'yi dağıtmaya çalışmaktadır. Kaymakam'ın hâlâ burada bırakılmış olması daha acıklı ve daha ağır olayların çıkmasına neden olacaktır. Yazıktır. Hem de çok yazıktır. Çünkü durumun kesinlikle buna dayanma gücü yoktur.”
Vakalar halka gösterdi ki, sultan fermanları ve şeyhülislamın bazen yalanla dolu paçavradan başka bir şey olmayan fetvaları olmadan da yaşamak mümkündür. Türk inkılapçıları, bu iki etkenle hesaplaşmak vaziyetinde kaldılar.
"Gazetecilik âleminin sahte kavgaları, kapitalist siyaset âleminin gösteriş düşkünü riyakârlıkları kadar, benim de Anadolu'nun da nefret ettiğimiz şeylerdir. Hakikatler üzerinde yalnız ilmi münakaşalar olabilir."
Mustafa Kemal
Memleketimiz haraptır, milletimiz fakirdir. Maarifimiz geridir, iktisadiyatımız zayıftır. Memleketimizi imar etmek ve halkımızı aydınlatmak ve refaha kavuş turmak yegane ve kati emelimizdir.
Dolayısıyla barış ve sükun içinde ciddi medeni mesaiye muhtacız. Gelecekteki siyasetimiz bu ihtiyaçları tatmine yönelik bulunacaktır.