Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hedefler ve Prensipler

Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi

Atilla Sandıklı

Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi Gönderileri

Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi kitaplarını, Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi yazarlarını, Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
207 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazar, Atatürk'ün dış politikasını zamanın şartlarını göz önünde bulundurarak yerinde bir değerlendirmeyle incelemiş. Kitap Musul sorunu, Hatay'ın ana vatana katılması, Boğazlar, ülkeler ile yapılan paktlar gibi bir dizi meseleyi ele alıyor. Kitap üç bölümden oluşuyor. Kitabın ilk kısmında Osmanlı Devleti'nin durumundan yüzeysel
Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi
Atatürk'ün Dış Politika StratejisiAtilla Sandıklı · Bilgesam Yayınları · 20143 okunma
Atatürk devrinde Türk toplumunun çeşitli kurum ve kuruluşlarında yapılan her inkılap, temelde, düşüncelerde yapılan inkılaba dayanmaktadır. Atatürk inkılabı, aslında bir “düşünce inkılabı”, “bir zihniyet inkılabı”dır. O zihniyet, her türlü hurafeden sıyrılarak çağdaş düşünceyi benimseme, akılcı, bilimci ve gerçekçi yollardan yürümektir.
Reklam
Uluslararası platformda hak sahibi olmanın ilk şartı kuvvetli olmaktı. Uluslararası arenada zayıf olanlar mutlaka kuvvetli olanların mahkumu durumuna düşmekteydi. İnsanlık, adalet, bütün prensip ve kurallar ikinci derecede kalmakta, kuvvet her şeyden önce gelmekteydi.
Osmanlı Devleti XVI. ve XIX. yüzyıllar arasında hemen hemen hiçbir esaslı fikri faaliyet gösteremedi. Osmanlı uleması Avrupa’daki değişim ve gelişim sürecini kavrayamadığından gerilemenin gerçek nedenlerini göremedi ve ortaya çözüm önerileri koyamadı. Rüşvet, iltimas ve kötü yönetimden herkes şikâyet ettiği halde, bunların gerilemenin nedenleri olmaktan çok, çöken bir sistemin sonuçları olduğu değerlendirilemedi. Çöken sistemin yerini yeni dünyaya ayak uyduracak daha canlı bir sistemin alması gerektiği fark edilemedi. Kurtuluş geçmişe dönmekte ve Ortaçağ ahlak ilkelerinin diriltilmesinde görüldü.
"İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak gayr-ı insani ve son derece tessüfe şayan bir sistemdir." Atatürk
Sayfa 167 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
"Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun yaşamı tehlikelerle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir." Atatürk
Sayfa 166 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ben harpçi olamam. Çünkü harbin acıklı hallerini herkesten daha iyi bilirim." Atatürk
Sayfa 166 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
"... Dünya, tarihinde eşi olmayan bir olayla karşılaşmıştır. Yenilmiş, parçalanmış bir ulusun bu harabe içinden ayağa kalkması ve dünyanın en büyük ulusları ile tam eşit koşullar içinde karşı karşıya gelmesi ve büyük savaşın galiplerini dize getirerek her isteğini kabul ettirmesi yaş olacak bir şeydi." Arnold Toynbee
Sayfa 150 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
Amerikalı gazeteci Isaac F. Marcosson:
"... Enver gayesini gerçekleştirmek üzere dümdüz yol almıştır. Taştan bir duvara çarpacak olduğunda da onu yıkmaya çalışmıştır. Sonunda da boyun eğmiştir. Kemal ise bir engelle karşılaştığı zaman, etrafından dolaşarak bu engeli atlatıncaya kadar sabırla bekler ve amacına ulaşır."
Sayfa 141 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
"Memleketler muhteliftir; fakat uygarlık birdir..."
Sayfa 123 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
... Gerçi hak kuvvetten üstündü, fakat uluslararası platformda hak sahibi olmanın ilk şartı kuvvetli olmaktı.
Sayfa 114 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
...bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.
Sayfa 114 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
Keşke...
'Kendilerine bir milletin talihi bırakılan adamlar, milletin kuvvet ve kudretini, yalnız ve ancak yine milletin hakikî ve elde edilmesi mümkün menfaatleri yolunda kullanmakla görevli olduklarını bir an hatırlarından çıkarmamalıdırlar."
Sayfa 110 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
Millete ait olan egemenlik, ne Rousseau'nun belirttiği gibi bölünebilir, ne de Namık Kemal'in açıkladığı gibi başkalarına devredilebilirdi.
Sayfa 107 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
Büyük İhtilal, Rousseau'nun "egemen" dediği "toplum"un yerine "ulus"u koyarak Fransa'ya önve "ulusal egemenlik" kavramını ve ardından, kendinden önceki Amerikan İhtilali'nin etkisiyle, "anayasa" kavramını getirmişti.
Sayfa 107 - Bilgesam yayınlarıKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.