(…) inanç aklın bir tutkusu olduğu için, hiçbir derecede suçluluk nitelendirmesinin inanmamaya bağlı olmadığı da açıktır. Bu durumdaki tek suçlu kişiler, belirli tartışmalardan sonra akıllarındaki mantıksız önermeleri çıkarmayı ihmal eden kişilerdir.