Susmak bir karanlığın başka bir karanlığa
Karışıp yanmasıdır bakışlarında senin
Bir ömrün eylülünde sararmış yine toprak
Bulut bir bezirgânın saçlarını arıyor
Ben hangi mağaranın en ücra köşesinde
Hangi yitik nehrine gömülmüşüm acının
Bir kez olsun eğil de, denizin kalbine bak
Susmak yine o yangın, yine mahkûm bir keder
Nur-ı aynım, ıslak bir karanfil mi gözlerin
Her yaprağı nazenin, her çizgisi ağlamak
Sustum; pencereleri yağmurludur şiirin
Kırılgan bir kapının ardında kaldı gökler
Ellerim unutulmuş bir günün kıyısında
Demek ki her lâmbası bana kızgın sokağın
Yalnızlığa koşuyor bahçelerden ölüler
Demek ki, ben en garip sahrasıyım bu çağın
Son Yangın
Benim değil o eski ateş semazenleri
Şimdi viranelerini ağlatıyor tenleri
Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların
Rengi değişti sevda ikliminin, suların
Geçmişini arayan o divane köprüler
Dersler ve dertler sebebiyle çok kısıtlı bir zamanda okumaları yapmış olduğum için bu görseli sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Vallahi Yasin Sûresi gibi bir okuma ayıydı (bilvesile sizde mealini okumuş olun 😁) dini, bilimsel, tarihi, gönle dokunan cinsten bir okuma planıydı, hamd olsun. Daha nice güzel, verimli, bol kitaplı aylar var olsun inşAllah :)