O gece ateş mateş yakamadı, sıcak su da içemedi; battaniyesinin altına büzüldü, açlığın o yarım yamalak uykusuna daldı. Kar soğuk bir yağmura dönüşmüştü şimdi.
Ortalıkta gizemli bir durgunluk vardı; çıt çıkmıyordu; her yanı buzlarla sarılı ormanda çıt çıkmıyordu; dış dünyanın soğuk sessizliği doğanın yüreğini dondurmuş, titreyen dudakları mühürlemişti..
Toprağın hemen üstünde doğmuş, toprakla kucak kucağa yaşamıştı; sonunda yine toprağa dönmek yeni bir yasa sayılmazdı onun için. Etin ve kemiğin yasasıydı bu