Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2018 Nisan

Atlas - Sayı 301

Atlas Dergisi

Atlas - Sayı 301 Sözleri ve Alıntıları

Atlas - Sayı 301 sözleri ve alıntılarını, Atlas - Sayı 301 kitap alıntılarını, Atlas - Sayı 301 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kızkalesi, uğursuz bir kehanetin gerçekleşmemesi için kendisine bir kale yapılan ve sonu üzüm sepetine giren bir yılanla gelen bir prensesin efsanesiyle anlatılıyor yüzyıllardır; insan hayatının kırılganlığıyla..
Eğirdir Gölü ve çevresindeki ekolojik dengenin önemli bir parçası olan kavinne balıkları gölde yumurtaları açılan sineklerle beslenirdi. Kavinne yok edilince sinekler adeta yaşamı esir aldı. Gün sineklerinin yaşam yerleri, biyolojileri bilinmesine rağmen ve onları biyolojik yöntemlerle yok etmek varken; 40 yıldır mazot dumanıyla, son yıllarda da zehirli kimyasallarla mücadele edilmeye çalışılıyor… Ekolojik ve biyolojik yapısı uygun olmayan, kirliliği had safhaya ulaşmış göllerde balıklandırmanın diğer bir sonucu gölün mikroskobik canlılarının da yok olması, hastalıklı, ağır metal ve parazit taşıyan balıklar.
Reklam
Tayvan’ı ziyaret ederseniz ilk başta çok anlam veremeyeceğiniz bir durum var. Herhangi bir restoranda, ya da otelde Türkiye’den geldiğiniz anlaşılınca size “Müslüman mısınız” diye sorulacak. “Bunu niye merak ediyorlar” diyeceksiniz muhtemelen. Şu yüzden merak ediyorlar: Eğer “Müslümanım” derseniz, size sadece “helal ürün” sertifikası olan yiyecekler sunacaklar ve hatta odanıza bir de seccade bırakıp kıblenin yönünü işaret eden oku gösterecekler. Sadece dini kimliğiniz değil, eğer vejetaryen, ya da vegan olduğunuzu söylerseniz bunu da aynı saygıyla karşılamakla kalmayıp sundukları her yemek için bıkıp usanmadan içerik açıklaması yapıp, yanlışlıkla hayvansal ürün içeren bir gıdaya el sürmemeniz için etrafınızda dört dönerek sizi uyaracaklar. Son derece alçak sesle, mütebessim bir yüzle ve saygıyla...
Sayfa 114Kitabı okudu
Tayvan yüzde 0.9’luk doğum oranıyla dünyanın nüfus artış hızı en düşük olan bölgesi. Sebebi de Tayvanlı gençlerin evlenmekten ve çocuk sahibi olmaktan imtina etmeleri. Gençlik, geleneksel bir hal almış bu çalışma kültürüne, tüm hayatı para kazanmaya, çocuk büyütmeye vakfetmeye pek yanaşmıyor, bireysel hayatların peşinden gidiyor. Artan yaşlı nüfus aynı zamanda artan emekli sayısı da demek. Bu da ekonomi için en büyük tehdit. Ve Tayvan sokaklarında hükümet karşıtı gösterilerin başını genelde emekli maaşlarında kısıntıya gidilmesine karşı çıkan ihtiyarların çektiği söyleniyor.
Sayfa 107Kitabı okudu
Sudak, Türkiye’nin tatlı sulara bırakılan ilk etçil balık türlerinden. Türkiye’deki sularda bulunmayan, Doğu Avrupa kökenli ve istilacı bir tür. Avrupa’daki göllerde yarattığı ekolojik yıkım bilinmesine rağmen, doğal göllerimize de ekonomik nedenlerle aşılandı ve kısa sürede otçul ve yerli balık türlerini yok etti. Isparta'daki Eğirdir, bu sorunu en ağır yaşayan göllerden.
Sayfa 157Kitabı okudu
Tuna Nehri kıyılarında bir kültür sanat durağı, Avrupa’nın büyük imparatorluklarından birinin mirasçısı, valsin doğduğu, klasik müziğin hiç susmadığı bir şehir… Avusturya’nın başkenti Viyana anıtsal mimarisi, müzeleri, Freud’dan Strauss’a dek sayısız ismin hatırası ve elbette kafeleriyle hayattan keyif almayı bilen bir yer.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Bu topraklara izini bırakan kadınlardan biri İÖ 1’inci yüzyılda Olba Krallığı’nın başına geçmiş olan Prenses Aba. “Prensesin Ayak İzi” isminde Uzuncaburç’tan başlayıp Uğuralanı, Cambazlı, Hüzeyinler üzerinden bir zamanların antik liman kenti Korykos’a (Kızkalesi) 40 kilometrelik bir kültür rotasına ilham veriyor. Zamane gezginleri bu coğrafyaya serpilmiş eski dünyanın izlerinin peşine düşüyorlar. Seleukeia’nın kuzeyine doğru Olba’daki antik Zeus kült kenti bölgedeki ikinci önemli yerleşmedir. Burada Antonius ve Kleopatra’nın desteklemeleri sonucu, Teukrid Krallığı’nın gelenekleri dahilinde, nüfuzlu bir korsan kızı olan Aba, Olba Krallığı’nı koruyabilmiştir. Aba savaşçı kişiliğiyle öne çıkıyor ve bir zamanlar, Lamas Çayı ile Göksu arasındaki bölgede kurulan Olba Krallığı’nın başına geçiyor. Aba, Olba yönetimini ikna edip rahip kralların yapamadığını başarıyor ve Kleopatra ile anlaşmaya varıyor.
Sayfa 127Kitabı okudu
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde bulunan Rezan Has Müzesi, antik dönemlerden itibaren Anadolu’daki medeniyetlere tanıklık etmiş eserlerden oluşan “Toprağın Mirası” sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergilenen eserler, Rezan Has Müzesi koleksiyonunda bulunan 3 bine yakın parça arasından proje ekibini oluşturan arkeologlar Mehmet Ayrancı ve Günşıl Öncü tarafından seçildi. Serginin proje koordinatörlüğünü Zeynep Çulha üstlendi. “Toprağın Mirası” sergisinde neolitik çağdan Selçuklu dönemi sonuna kadar Anadolu topraklarındaki insanın hayatı geniş bir yelpazede ve kesintisiz bir tarihsel süreçte ele alınıyor. Sergide zeytinyağı konulan, yemek yenen, ya da mezarlara armağan olarak bırakılan kaplardan tanrılara sunulan adaklara kadar çeşitli eserler sergileniyor ve ziyaretçilere, toplumların dini inanışları, gündelik hayatı ve askeri gereçleri tanıtılıyor. Serginin odak noktası ise, Anadolu insanının ihtiyaçlarıyla şekillenmiş günlük yaşamına tanıklık etme isteği. Binlerce yıl öncesinin insanıyla bugünün modern insanının günlük hayatları, yaşayış tarzları, sosyal ve dini ihtiyaçları arasında kurulabilecek paralellikler rahatlıkla gözlemleniyor. Roma döneminde boynuna astığı tılsımla teselli bulan bir Anadoluluyla, Selçuklu döneminde yaşamış ve başka bir tılsımda teselli bulan bir başka Anadolulunun buluşmalarına tanıklık ediliyor. Arkeoloji ve sanat sevenleri olduğu kadar Anadolu mirasını merak eden herkese hitap eden sergi, 31 Ekim 2018’e kadar, her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.
“Bir Yörük kadını kocasını istediği zaman boşayabilir. Eskiden mavi feracesini giyip köy meydanına çıkması yeterliymiş.”
Sayfa 136Kitabı okudu
Türkiye suları dışarıdan getirilen egzotik tatlı su balıkları ve yurtiçinde bölgeler arasında taşınan türler listesinde 30’a yakın egzotik, 20’ye yakın yerli tür var. Verimliliği arttırmak için sularımızda aşılaması yapılan türlerin en yaygın olanları şöyle: Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss), sudak-dişlibalık (Sander lucioperca), gümüşi havuz balığı (Carassius auratus gibelio), gümüş balığı (Atherina boyeri), tatlısu levreği (Perca fluvatis), bayağı yayın balığı (Silurus glanis), güneş balığı (Lepomis gibbosus) ve Tilapia zillii. Biyolojik mücadele için aşılanan balık türleri ise sivrisinek balığı (Gambusia affanis) ve ot sazanı (Ctenopharyngodon idella).
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Avusturya’nın Milli Kütüphanesi olan Österreichische Nationalbibliothek’ten bahsetmeden geçmek olmaz. 7.4 milyonluk envantere sahip bu kütüphanenin eski ve yeni olmak üzere iki girişi var. İlk başlarda Hof-Bibliothek (İmparatorluk Kütüphanesi) olarak hizmet veren kütüphane, günümüzde de Hofburg Sarayı’nın bir parçası durumunda. Kütüphane içerisinde dört de sergi salonu var. Ayrıca pek çok Türkçe yazma ve basma eser de kütüphane envanterine kayıtlı.
Sayfa 152Kitabı okudu
Kızkalesi, uğursuz bir kehanetin gerçekleşmemesi için kendisine bir kale yapılan ve sonu üzüm sepetine giren bir yılanla gelen bir prensesin efsanesiyle anlatılıyor yüzyıllardır; insan hayatının kırılganlığıyla...
Sayfa 138Kitabı okudu
Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nda “sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin / zaferi için / hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin / bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler” diye tanımladığı Lazlar, en az 3 bin yıldır Karadeniz’in doğusunda yerleşik.
Adana’da kahvaltı önemli bir öğündür. Kahvaltıda ciğer yemek adettendir. Sabah erken saatlerde Adana sokakları buram buram ciğer kokar. Çünkü her köşe başında bir ciğerci dükkânı vardır. Hepsi lezzetlidir, ama benim için Karşıyaka Sanayi Çarşısı’ndaki Ciğerci Kel Mahmut’un yeri başkadır. Kel Mahmut’un “yarı açık” dükkânı salaş kelimesinin tam karşılığıdır.
Malatya şehir merkezine 6 km uzaklıkta bulunan 7 kültür ve 7 medeniyetin izlerinin bulunduğu Arslantepe Ören Yeri’nde ortaya çıkan buğday taneleri, Malatya yemek kültüründe baş aktörün, buğday ve buğdaydan elde edilen bulgur çeşitlerinin olduğunu doğrulamaktadır. Evliya Çelebi, ünlü Seyahatname’sinde Malatya ilinde 7 türlü 7 taneli buğdayın yetiştiğinden övgüyle bahsetmiştir.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.