Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atlas - Sayı 348 (Nisan 2022)

Atlas Dergisi

Atlas - Sayı 348 (Nisan 2022) Sözleri ve Alıntıları

Atlas - Sayı 348 (Nisan 2022) sözleri ve alıntılarını, Atlas - Sayı 348 (Nisan 2022) kitap alıntılarını, Atlas - Sayı 348 (Nisan 2022) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün Alıntılar
Slav insanı o kadar dert çekti ki, doğduğu günü son günü olarak yaşar.” 3 RUANDA’DA 40 yıldır görülemeyen ve neslinin tükendiği düşünülen bir nalburunlu yarasa türü (Hilli rhinolophus),
TÜRKİYE’NİN BİLİNEN EN YAŞLI ZEYTİNİ Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan ve çevresi 12.5 metre olan zeytin ağacı, Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü’nün tespitine göre yaklaşık 3 bin yaşında. Ata Ağaç olarak da bilinen bu zeytin ağacı, yörenin köklü zeytincilik geleneğinin de simgesi durumunda.
Reklam
Mimoza vazoda size küser, oysa dalında herkese gülümser.”
RUANDA’DA 40 yıldır görülemeyen ve neslinin tükendiği düşünülen bir nalburunlu yarasa türü (Hilli rhinolophus), Nyungwe ulusal parkındaki bir mağarada ortaya çıktı.
ZEYTIN AĞACI NEDEN UZUN ÖMÜRLÜ? Aslında zeytin ağacının yaşını tam olarak tespit etmek mümkün değil, yani tahmini yaşlardan bahsediyoruz. Ama yine de, aşağı yukarı da olsa iki-üç bin yıllık ağaç ne demek? Nelere şahit olduğunu, devletlerin yıkılıp yenilerinin kuruluşunu tekrar tekrar gördüğünü hayal etmesi bile inanılmaz! Zaman zaman anıt zeytin ağaçlarının tescillendiğini okuyoruz. Bu görünürlük korumayı teşvik açısından sevindirici, çünkü bu ağaçların bu kadar yaygın olduğunun farkında değiliz. “Ölmez ağaç” da denilen zeytinin uzun yaşamasının bir nedeni, genetik yapısının yanı sıra eski dokudan kısa sürede kurtulup yenisiyle yaşamına devam etmesi. Bir diğer özelliği de köküyle gövdesi arasında, toprak altında kalan yumrusu. Devenin hörgücü gibi besin ve su depolayabilen bu kısım, zeytini diğer ağaçlardan farklı kılıyor. Don ya da yangın olduğunda ağacın tamamı yok olsa bile yumru toprak altında zarar almadan kalıyor. Ertesi sene sürgün veriyor, ağaç böylece yaşama dönüyor.
Slav insanı o kadar dert çekti ki, doğduğu günü son günü olarak yaşar.”