Atlas Tarih - Sayı 73 (Şubat-Mart 2022)
Atlas Tarih DergisiAtlas Tarih - Sayı 73 (Şubat-Mart 2022) Sözleri ve Alıntıları
Atlas Tarih - Sayı 73 (Şubat-Mart 2022) sözleri ve alıntılarını, Atlas Tarih - Sayı 73 (Şubat-Mart 2022) kitap alıntılarını, Atlas Tarih - Sayı 73 (Şubat-Mart 2022) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İNGİLTERE’DEKİ BİR AİLE
MEZARI SAYESİNDE
DÜNYANIN EN ESKİ
SOY AĞACI OLUŞTURULDU
İngiltere’de keşfedilen ve kazılan 6000 yıllık
mezardan aynı ailenin 5 neslinden 27 üyesine ait kalıntılar bulunması araştırmacıları şaşırttı.
DNA analizi sonucunda ailenin bütün üyelerinin 1 erkek ve 4 kadının soyundan geldiği anlaşıldı.
Araştırma sonuçları tek bir ailenin soy ağacını ortaya çıkarmakla birlikte aynı zamanda Neolitik dönemde toplumun elit kesimlerinde çok eşli evliliklerin olduğunu da ortaya koyuyor.
Ayrıca erkeklerin genellikle babaları ve erkek kardeşleriyle gömülmüş olması ataerkil bağların önemli olduğunu gösteriyor. Fakat L şeklinde bölünmüş olan mezarda kişilerin aynı zamanda genetik olarak bağlı oldukları ilk
nesil kadınlara yakın gömüldüğü anlaşılıyor. Bu da ailenin ilk neslinden olan kadınların önemli bir sosyal statüye sahip olduğunu, bunun da mezarlarına yansıdığını gösteriyor.
Sayfa 11Kitabı okudu
Bu bilgi çağında insanlara bilgi
vermenin bir mantığı yok. İnsanlara
yemek yapmayı öğretmek lazım.
Sayfa 23Kitabı okudu
Yeni bir araştırma, Mezopotamyalıların atların kullanımından çok daha önce farklı türleri
çiftleştirerek savaş araçlarını çekmek için özel binek hayvanı ürettiklerini gösteriyor.
Sayfa 10Kitabı okudu
biraz erken olmuş
2011’e kadar İngiltere kraliyetindeki sıralamada erkek çocuklar kız çocukların önüne geçerdi. Kate ve William’ın evliliğinde kurallar değişti. Şu anda kraliyet sıralaması George, Charlotte, Louis şeklinde. Eski günlerde olsaydı George, Louis, Charlotte olurdu.
Sayfa 32Kitabı okudu
Florizel von Reuter keman çalmak için 1904’te İstanbul’da
Anılarında şöyle anlatıyor: "İlk Balkan turnem beni çok sayıda asilzade ile bir araya getirdi. Turne, bugün İstanbul olan Constantinople'de başladı. Günümüzde İstanbul modern yaşamın her gereğine sahip muhteşem bir şehir ama o zamanlar Uzakdoğu'nun ilkel şehirleri gibiydi. Sokaklar Hindistan'ın Kutsal İnekleri gibi başıboş köpeklerle doluydu. Elektrik lambaları yok gibiydi ve telefon kullanımı Majesteleri Sultan'ın emriyle neredeyse tamamen yasaklanmıştı. Abdülhamid kendisine karşı yapılabilecek suikast girişimlerinden çok korkuyordu...”
Sayfa 107Kitabı okudu
Kraliçe ll.Elizabeth’e taht yolunun açılmasında amcası Vlll.Edward’ın 1936 yılında Amerikalı Wallis Warferd Simpson ile evlenmek uğruna tahttan feragat etmesi önemli rol oynadı.
Sayfa 41Kitabı okudu
Efes’te, bir turist gibi bolca fotoğraf çekmeye çalışan kraliçe, “Hayatta Efes’e bir kez gelebildim... Gazeteciler rahat bıraksalar da doya doya seyredebilsem!” diye sitemde bulunmuştu.
Sayfa 49Kitabı okudu
Halkevleri, 1932 ile 1940 arasında sürdürdüğü kültürel faaliyetleri ile öne çıkar. Bu atılım döneminde 12 binin üzeninde oyun sahnelenirken, 9 bin kadar konser ve 23 binden fazla konferans verilmiştir. Halkevleri kütüphaneleri 1933'te 150 bine yakın kişiye hizmet vermiş, 1940'ta ise bu sayı 2 milyonu aşmıştır. Ayrıca tarih ve kültür alanında sürdürülen çalışmalarla da Anadolu'nun sosyolojik, etnografik ve folklorik haritası çıkarılır. 1950 yılında Halkevi sayısı 478'e, Halkodaları sayısı ise 4322'ye ulaşmıştır.
Sayfa 123Kitabı okudu
...Halkevleri yeterliliklerine göre Dil ve Edebiyat, Güzel Sanatlar, Temsil (Tiyatro), Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Kütüphane ve Yayın, Köycülük, Tarih ve Müze olmak üzere dokuz dalda faaliyet göstereceklerdir. Bu faaliyetler içerisinde özellikle "Halk Dershaneleri ve Kurslar" ile “Köycülük” faaliyetleri önem kazanacaktır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Florizel von Reuter ama bu sefer sahnede
“...Sahneye çıktığımda garip bir şey gözüme çarptı. Hemen önümde muhteşem bir Türk halısı vardı ama geriye doğru salonda tek bir koltuk bile göremedim. Birkaç üniformalı resmi memur, yaverler, paşalar, parterin en arkasında ayakta duruyorlardı ama ön taraf boştu. Salonun etrafını tamamen çeviren geçilmez bir kafes gördüm. Bana söylenene göre bunun arkasında, en ortada, hayatta olan dört oğluyla (topu topu 10 oğlu vardı) Sultan oturuyordu. Sağında ve solunda bütün haremi yer alıyordu...”
Sayfa 108Kitabı okudu