Yunan Mitolojisinde Atlas; yeryüzü(toprak ana) ve Poseidon (denizler Tanrısı)'nın titan çocuğu.
Egosu ve çıkarları uğruna halkının tanrılar karşısında ölümlerine neden olan bir titan. Zeus tarafından kozmozu omuzlarında taşımakla cezalandırılan titan.
Çocukluğumda izlediğim Herkül çizgi filmlerinden hatırladığım bir enstantaneydi, okurken fark ettim. Sırtında kocaman bir yerküre taşıyan heybetli dev. Bir o kadar da kırılgan.
Bir süre yerküreyi Herakles(Herkül) 'e verip onun için bilgelik ağacından geçmişi bugünü ve geleceği temsil eden üç elma koparan Atlas, kaçıp gitmektense geri dönüyor. Aralarındaki diyaloglar ders çıkarılası.
Atlas'ın yükü, yeniden yazılmış bir öykü. Önsözünde yazar, bu miti kendince baştan yorumladığını belirtiyor. İlk 90 sayfası muhteşem ilerledi fakat kurgu tam nihayete eremeden, yazar monologlarıyla öykünün arasına bıçak gibi daldı. Çok güzel başlayan bir filmde, aktörlerden rol çalarak izleyeni soğutamazsınız sayın yazar.
Her halükarda genel olarak oldukça beğendiğim bir kurguya sahip, mitlerle günümüzü harmanlayan enteresan bir üslup denemesi.
Sürükleyici ve sorgulatıcı bir kitap, tavsiyemdir.