Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Auschwitz'de Düğün

Eric Hacki

Sayfa Sayısına Göre Auschwitz'de Düğün Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Auschwitz'de Düğün sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Auschwitz'de Düğün kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"O benim babamdı. Ama onu pek tanımıyorum. Ak­lımda kalmış birkaç hatırası da soldu gitti. Şuralarda bir yerlerde bir ayakkabı kutusu olması lazım, dedemden mi­ras. İçinde mektuplar ve fotoğraflar var. Gerçi fazla değil; şöyle bir gözucuyla tarayıp görebildiğim kadarıyla. Dede­min ikinci eşi ölmüştü, daireyi boşaltmamız gerekiyordu, apartman yönetimi bizi çok sıkıştırıyordu. Doğr u sunu söylemek gerekirse, şimdiye kadar kutuyu açacak cesare­ti bulamadım daha kendimde."
Sayfa 10 - Agora kitaplık Kasım 2007Kitabı okudu
güzele bakmak sevaptır :Pp
Bir kadına sadece bakmak bile seni sevindirmiyor mu?
Sayfa 19 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
Annem ileri gelen bir sosyalistin kızıydı; babam başlar­ da anarşistti, sonra komünist olmuştu. Hamur u muz epey kaliteliydi, yani. İlk toplantıma katıldığımda henüz on dört yaşındaydım. 1931 ya da 1932'deydi. Galiba 32'de, Ocak 1932. O zamanlar işçi liderleri sınıf mücadelesini ilan eder­ ken çok başka bir yol izliyorlardı. Çok daha zecri, ama bi­ raz da safdiL Burjuvaziye yükleniyor, onları yok etmeye uğraşıyorlardı. Diyorlardı ki, burjuvayı şapkasından tanır­dınız (babamın şapka giydiğini gördüğümde dehşete düş­müştüm), Bastonundan tanırdınız (bir kez daha dehşete düşmüştüm, çünkü babamın hastonu da vardı), kravatın­dan tanırdınız. (ve eyvah! onun kravayı da da vardı). Diyorlar­ dı ki, burjuvazi emekçilerin kanını emiyor. Felç olmuş gibiydim, tastamam felç olmuştum. Ağzımı açıp tek söz ede­ memiştim. Kimsenin suratma bakmaya cesaret edemiyor, tir tir titriyordum; bakın hele, burada bir kan emicinin kızı oturuyor, gebertin onu, demelerinden korkuyordum...
Sayfa 22 - Agora kitaplık Kasım 2007Kitabı okudu
Annemin sözü hiç geçmezdi. Gerçekten hiç geçmezdi. O zamanlar öyleydi bu işler. Erkekler özgürlüklerini iste­ dikleri gibi kullanabiliyorlardı. Peki, ya kadınlar... Ah, şu kadınlar! Dokuzda eve, on ikide yatağa.
Mağlup bir ordunun ve kaybedilmiş bir davanın temsilci­leriydik. Birincisini silahlarımızı teslim ettiğimizde anla­mıştık. İkincisini zamanla öğrenecektik.
Neredeyse herkes katılıyordu kurslara. Amaç yeni bir şeyler öğrenmek değildi sadece; daha önemlisi birlik bütünlüktü ve dikkatimizi dış dünyada­ki gelişmelerden ve şahsi kaderimizle ilgili belirsizlikten başka taraflara çekmekti.
Reklam
Aşk ve zaman hem birbirine bağlı hem de birbirine zıt. Biri öteki olmadan var olamıyor.
Sayfa 47 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Bütün ölüler, acaba boşuna mı öldüm, sorusunun hu­zursuzluğu içinde yatarlar.
Bütün ölüler, acaba boşuna mı öldüm, sorusunun huzursuzluğu içinde yatarlar.
Sayfa 47 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Neden olmasın? Cehennemde her şey mümkün, cen­net bile.
Reklam
Haydi, çabuk, kımıldayın biraz! diye bağrıyordu SS er­ leri, Rudi'nin varışından on altı ay sonra trenlerin burada­ ki istasyonuna varınca. Ortalık kapkaranlıktı, gecenin kö­ rüydü, karartma uygulanıyordu. Koşar adımlarla kampa doğr u sürdüler bizi. Burada duvarların dışındaki bekleme binasına kapatıldık O sıralar bu binanın inşaatı henüz bit­ memişti. Şafak sökünce ana giriş kapısından içeriye yürüt­ tüler bizi. Bir bina blokuna soktular, yıkandık, traş olduk, kaydımızı aldılar. Elbiselerimizi elimizde taşıyorduk, aya­ ğımızda tahta takunyalar vardı.
Sayfa 70 - Agora kitaplık Kasım 2007Kitabı okudu
Çocuklu bütün kadınlar kamyonlara yüklenip bilmediğimiz bir yere nakledildiler. Oğlum yanımda ol­madığı için sevinçten havalara uçacak gibi oldum. Kamptaki dördüncü günümde ölümlerden ölüm beğeni­yordum, ama onuncu günün akşamı halen hayattaydım.
daha kötüsü; annesi yanında olmayan çocuk..
Çocuğu yanında olmayan bir anneden daha kötüsü olamaz herhalde.
Sayfa 89 - Agora KitaplığıKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.