Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir İhtilal Düşünün Belgesel Romanı

Avcıların Üç Günü

Sevim Kahraman

Avcıların Üç Günü Sözleri ve Alıntıları

Avcıların Üç Günü sözleri ve alıntılarını, Avcıların Üç Günü kitap alıntılarını, Avcıların Üç Günü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kölenin/kul bilincini aşamamış insanın önüne sandık konulunca efendisini seçiyordu.
Sarıldılar birbirlerine... İkisi de sıkı sıkı tutuyordu karşısındakini. Öyle kaldılar bir süre ve sonra yavaşça elleri çözüldü... Karşılıklı birbirlerini omuzlarından tutup hafifçe sarsarak vedalaştılar. Ters yönlere doğru yürüdüler. İkisinin de ayakları ağırlaşmış, omuzları düşmüştü. Sürüklenir gibi yürüdüler. Doğan bir ara döndü, Mihri'ye baktı, arkasından onu bir süre izledi, "Yenildik..." diye düşündü ve bir kez de "Yenildik ve sanırım sadece Türkiye'yi değil, dünyayı da kaybettik..." diye kendisini bile irkilten bir sesle tekrarladı. Zaman durmuş gibiydi. Keşke hayatı geriye sarmak mümkün olsaydı. Kendi sorusuna ilk kez kendisi yanıt verdi: "Yapabilirdik oysa, evet yapabilirdik..." Sonra hızla döndü, küçük bir tümseği aşarak adanın ağaçları arasında gözden kayboldu. Büyük insanların yenilgileri de büyük oluyordu, hüzünleri de...
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
22 Şubat ve 21 Mayıs ihtilal girişimlerinin başarısız olacağını kimse bilmiyordu henüz. Bu başarısızlıkta Türkeş'in parmağı vardı, ihbar etmişti (Talat) Aydemir'i.
Sayfa 146Kitabı okudu
Acelesi vardı Doğan’ın, tarih hızlanmıştı, bu moment de kaçırılırsa daha çok uzun yıllar bir devrim yapma şansı ya da fırsatı yakalanamayacaktı.
Sayfa 36
Kapitalizmin çıkarları her şeyin üstündeydi. Köy Enstitüleri sayesinde özgürleşen köylü, Cumhuriyetin demokratik devrimini içselleştirebiliyordu. Hâlâ bir köylü toplumu olan Türkiye ağaların ve şeyhlerin toplumsal kontrolünden çıkıyordu. Bu yüzden bu okullar kapatılmalydı. Öyle de yapıldı.
Sayfa 107Kitabı okudu
(Numan Esin) 27 Mayıs'ı yapanlardan biri olmasına karşın 21 Mayıs 1963'te (Talat Aydemir'in) ihtilal girişimine kayıtsız kalmış, dahası doğru bulmamıştı. O sırada Alpaslan Türkeş ile yakındı. 21 Mayıs'ı her silah patladığında yatağın altına saklanan Alpaslan Türkeş ile izlemekle yetinmişti. Numan'ın yıllar geçse de hafızasından silinmeyecek görüntülerden biriydi.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Cemal Madanoğlu
İhtilalden sonra yapılan bir Milli Birlik Komitesi toplantısında söz alan bir yüzbaşı, Atatürkçülük ve devrimle bu milletin yazgısını değiştirmekten bahsedince Madanoğlu sözünü kesip, "Biz bu uzun işleri bırakalım, bizim bunlara aklımız ermez. Vazifemiz DP (Demokrat Parti) iktidarını yıkmaktı, yıktık bitti. Çağıralım İsmet Paşa'yı iktidarı devredelim, biz de kenara çekilelim" diye çıkışmıştı. Cemal Pașa sözlerinden öyle emindi ki bir karşı çıkış beklemiyordu. Sakince kahvesinden bir yudum aldı. Rütbesinin verdiği güce fazla güveniyordu. Kısa bir sessizlikten sonra yüzbaşı ayağa kalktı: "Komutanım siz istediğiniz yere gidebilirsiniz, kimse sizi zorla tutmuyor. Zaten yanlışlıkla geldiğiniz ve bir türlü vazifenizi, fonksiyonunuzu idrak edemediğiniz bu topluluk bir ihtilal meclisidir. Burada herkesin rütbesi ve sıfatı eșittir ve birdir: İhtilal Meclis üyeliği... Burası kışla değil, siz de general değilsiniz, oturduğunuz yerden müdahale etmeyin, fikriniz varsa söz alın ve kürsüden söyleyin. Şunu da bilin ki biz İsmet Paşa'nın kiralık askerleri değiliz ve olmayacağız. İhtilal, İsmet Paşa'yı iktidara getirmek için yapılmadı. Kimin malını kime vermeye kalkıyorsunuz? İktidarın gerçek sahibi Türk Ordusu'dur. Zamanı gelince yapılacak seçimleri kazanana devrederiz, önce devrimler yapılacak sonra seçimler..."
Sayfa 202Kitabı okudu