Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Avrupa Tarihi

J. M. Roberts

Avrupa Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Avrupa Tarihi sözleri ve alıntılarını, Avrupa Tarihi kitap alıntılarını, Avrupa Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İspanya
Aragonlu Ferdinand ve Kastilyalı İsabel'in evlenmesinin ardından 1479'da iki kral­ lığın birleşmesi sonucu, daha güçlü kişisel yönetimin temelleri atıldı. Bu birleşme Mağriplilerin nihai olarak püskürtülmesini ve sonunda tek bir ulusun yaratılması­ nı kolaylaştırdı. İspanya'daki son Müslüman başkenti Granada 1492'de "Katolik Hükümdarlar" (Los Reyes Cat6licos) adı verilen Ferdinand ve İsahel'in orduları eline geçti.
Sayfa 251
Roma olmasaydı İsrail'in dini vizyonu, büyük ölçüde Levant'a kısılıp kalmış bir halk ile Akdeniz'in çeşitli limanlarına dağılmış Yahudi cemaatlerine bağlı kalacaktı. Sonuçta, Roma olmasaydı Yahudilikten türeyen Hıristiyanlık bir dünya dini olamazdı.
Reklam
Geçmiş asla basit bir etkiden ibaret değildir.
Sayfa 44
Avrupalılar 1945 yılında kendi yıkıntıları üzerinden artık değişmiş olan bir dünyaya bakıyordu. Artık eski rollerini oynayamayacakları gibi kendilerini yeni bir rol beklemiyordu. Saptanabilir ve bağımsız bir süreç olarak Avrupa tarihinin sona erdiğini söylemek mümkündü.
18. yüzyılda bir diğer siyasal kelime olan "devrim" yeni bir anlam kazandı. Bu kelime uzun bir süre sadece hükümet yapısında meydana gelen bir değişik­lik için kullanılmıştı. Üstelik bu değişimin şiddet içermesi gerekmiyordu. Belli bir sarayda bir bakan yenisiyle değiştirildiği zaman insanlar bundan "devrim" diye bahsedebiliyordu ancak 1789'dan sonra bu durum değişti. 19. yüzyılda politikacı­ların dudaklarından düşmeyen bu kelime pek çoğunun düşüncelerini kışkırtıyordu. Devrim denince artık insanların gözünde yeni bir kavram canlanıyordu. Geçmişle ilişkilerin koparıldığı, gerçek veya gizli şiddetin damgasını vurduğu sosyal, siyasal ve ekonomik alanda köklü değişiklikler için sınırsız olanakların olduğu bir hareket düşünüyorlardı. Üstelik devrime karşı bu yeni bakış açısı ulusal sınırları aşmıştı; tanımladığı olgu gibi içinde evrensel ve genel şeyler barındırıyordu. Arzu edilen bir şey olmasına şiddetle karşı çıkan insanlar bile, sonuçta yeni bir tür devrimin, çağın siyaseti için temel koşul olduğu düşüncesine katılıyordu.
Sayfa 413Kitabı okudu
Geçmiş asla basit bir etkiden ibaret değildir. Etkisinin çok belirgin ve dolaysız göründüğü zamanlarda bile geçmiş bizim üzerimizde çok çeşitli yollarla iz bıra­kır. Yarattığı koşullar, ardında bıraktığı maddi kültür, fiziki kalıntılar, dile getirilen doktrinler ve fikirler, batıl inançlar ve yanlışlar, öğretiler ve propaganda, iyi ve kö­tüye örnek olarak sunulması, ona dair sahip olduğumuz resim hep bu izlerdendir.
Reklam
Zihinsel faaliyet ve esinlenme yönteminin bir sınırı olmadığı gibi bilinçli düşüncenin anlayamayacağı hiçbir şey yoktu.
Yunanlılar bize sadece kendine özgü fikirler değil aynı zamanda filozofların hâlâ çalışmasına imkan veren düşünce sistemleri bıraktılar. Bu yüzyılda bile bir düşünür, tüm Avrupa'nın felsefe geleneğini, Atina'lı Platon'un eserine düşülen birtakım dipnotlar olarak tanımladı.
1914-18 yıllarında yaşananlar son derece korkunç, yarattığı devrimci etkiler son derece büyük olduğundan, 1939 ‘da birçok insan kendilerini bekleyen şeyler konusunda müthiş ölçüde karamsardı. So­nuçta ikinci büyük Avrupa Savaşı, tarihin en kanlı savaşı olmak gibi korkunç bir niteliği ilkinin elinden alacaktı. Yine de 1914'te başlayan savaş; o güne dek en kan­lı, en şiddetli çatışmaların yaşandığı ve coğrafi boyutu en geniş savaştı. Her kıtadan ülkeler bu savaşta yer almıştı. Ayrıca önceki tüm savaşlardan daha masraflıydı. Daha önce görülmedik ölçüde kaynakları tüketerek bazen koca bir toplumun yeni kaynaklar bulacağı yerlere göçmesine yol açmıştı. Bu savaş ayrıca bilim ve modern teknolojinin etkisini tüm ağırlığıyla gösterdiği ilk savaştı. Bu tür olgular bu savaşın eşi benzeri olmadığına yönelik iddiaları haklı çıkarırken, daha önce görülmedik boyuttaki psikolojik ve kültürel etkilerini açıklamaya da yardımcı olmaktadır.
Sayfa 582Kitabı okudu
Reklam
Hristiyanlığın tarihi sonuçlarının boyutu hakkında fikir birliği olsa da, bu İsa'nın kimliği ve yapmak istediği şeyler konusundaki şiddetli fikir ayrılık­larına asla engel oluşturmamıştır ancak şu kadarını kolayca görmek mümkündür ki onun öğretileri çağının diğer kutsal adamlarına göre daha büyük etkiye sahip olmuştur. Müritleri onun çarmıha gerildiğini görse de öldükten sonra tekrar diril­diğine inanmışlardır. Bugün biz biz isek ve Avrupa da Avrupa'ysa, bunun nedeni bir avuç Filistinli Yahudinin bu olaylara tanık olmasıdır.
Geç dönem antikçağda, teoloji ve doktrin farklılıkları dünya tarihini en az ordular veya halklar kadar etkileyebiliyordu. Bunlar, iki büyük Hıristiyan mezhebi­nin yollarının yavaş yavaş ayrılmasında çok büyük öneme sahipti.
Klasik antikçağ bir efsane yaratmış, uygarlığın neler yapabileceği ve insanlığın neler yapması gerektiği konusunda bir vizyon oluşturmuştur.
Kuşkusuz milyonlarca Avrupalının oluşturduğu sessiz çoğunluk için batıl inanç kuşkuculuğa göre daha önemliydi. Daha uzunca bir süre cadılar yakılmaya devam edecek, adli soruşturmalarda yaygın biçimde işken­ce yapılacaktı. Tıbbi yöntemler, önceki iki yüzyıl boyunca anatomi uzmanlarının edindiği bilgileri yansıtmaktan uzak kalacaktı. Fransa ve İngiltere'de bile birçok kişi, kutsanmış hükümdarların büyücü güçleri olduğuna inanmayı sürdürecekti.
Sayfa 326Kitabı okudu
Kölelik Amerikan tarımının ve dolayısıyla sanayiinin evrimini büyük ölçüde belirledi. Köle ticareti mali açıdan çok önemliydi. Bu işten zaman zaman çok büyük karlar sağlanıyordu. Bu gerçek, yükü insan olan köle gemilerinin ölümcül ambar­ larının neden tıka basa dolu olduğunu kısmen açıklar. Bu gemilerde sefer başına ölüm oranının yüzde 10 altına düşmesi pek enderdi; hatta bazen ölüm oranı bu­nun üstüne çıkıyordu.
Sayfa 302Kitabı okudu
519 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.