Avrupalılaşmanın Yol Haritası ve Sultan Abdülmecid
Necdet SakaoğluAvrupalılaşmanın Yol Haritası ve Sultan Abdülmecid Sözleri ve Alıntıları
Avrupalılaşmanın Yol Haritası ve Sultan Abdülmecid sözleri ve alıntılarını, Avrupalılaşmanın Yol Haritası ve Sultan Abdülmecid kitap alıntılarını, Avrupalılaşmanın Yol Haritası ve Sultan Abdülmecid en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Abdülmecit rüşveti yasaklamış, duymayan kalmasın diye söylüyorum
(...) ayrıca görevi nedeniyle rüşvet ve hediye alanlara, rüşvet verenlere devlet malını zimmetlerine geçirenlere "insan" denilemeyeceğinin, bu suçu işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılacağının halka açıkça ilan edilmesi bildirilmişti.
Doğru dedin padişahım
Yararlı ve gerekli bütün konuların sözden uygulamaya geçirilememesinin yegane güçlü nedeni rüşvet ve yolsuzluktur. Bu tiksindirici hal baki oldukça, her nasıl çalışılsa da hiçbir düzenlemenin kalıcı olmayacağı çok defa denenmiştir.
"Mehter marşı" diye bir şey yoktu Osmanlıda, anlayın bunu
MacFarlane ise Abdülmecit'in Batı müziği dinlemeyi tercih ettiğini yazmaktadır:
"Türklerden oluşan, Alman ve İtalyan ustaların eğittiği saray bandosu modern eserlerin en iyilerini icra ediyormuş. Türklerin o kaba ve barbarlara özgü müziği sarayda, hatta resmi törenlerde bile pek az duyuluyor."
24 tane eşiniz var beyefendi, kim kimi bitirmiş
Abdülmecit'in aile yaşamında dikkati çeken bir başka özellik, ölüm döşeğinde iken "Beni kadınlarım bitirdi" dediğine göre, mutluluğu yakalayamamış olmasıdır.
Abdülmecit başlatır, birileri bozar
O, Tanzimat Fermanı ile "siyaset etme"ye son vererek suçun cezasını yargının belirleyeceğini kabul etmiş; saltanatının ikinci yılında Kanun-ı Ceza'yı yürürlüğe koymuş; Tanzimat Fermanı'na ve yasalara uyacağına önce kendisi yemin etmiştir.
Abdülmecit'in sözleri
Bütün iyi ve yararlı işlerin sözden uygulamaya geçirilememesinin yegane güçlü nedeni, rüşvet ve yolsuzluktur. Bu tiksindirici hal baki oldukça, her nasıl çalışılırsa çalışılsın, hiçbir düzenin kalıcı olmayacağı çok defa denenip görülmüştür. Öyleyse öncelikle ve öncelikle şu iğrenç fiilin kökünden yok edilmesi çaresine bakılmak gerekmektedir.
Bir başbakan vardı, onun da pek okuma-yazması yoktu...
Okuması-yazması olmayan Mustafa Naili Paşa, üç kez sadrazamlık yapmıştır.
Padişahın Avrupai balo düzenleyip şeyhülislamı çağırması, harika
Ortodoks papazlarına göre müzik dinlemek ve oynayanları seyretmek büyük günah iken bu baloda bilcümle patrikler ile hahambaşı dahi bulundu. Şeyhülislam Efendi dahi davet olunmuş idi. Lakin özür eyledi.
Abdülmecit'in kent gezisinden döndükten sonraki raporu
Ülkemiz ahalisinin cehaletten kurtarılmasının süratle gerçekleşmesinin emelim olduğu malumunuzdur. Bu en önemli konuyu ivedilikle ilerletmek için bir daimi meclisin hemen şimdiden teşkili hususuna bakılsın.