Guy de Maupassant’ın, kendi adıyla bilinen Maupassant Tarzı kısa olay öyküleri öyle derin ki her biri sanki bir roman okumuşsunuz gibi bir haz veriyor. Sıradan bir öykücünün öyküleri belki unutulur ama Maupassant’ın öyküleri o kadar canlı ve etkileyici ki adeta hafızalara kazınıyor.
Bu kitapta en sevdiğim öyküler, elbette tümünü sevmekle beraber, Ay Işığı, Matmazel CoCotte, Mücevherler ve Gece oldu.
Alıntılar (Ay Işığı Kitabından)
“Çocuklar hiçbir şeyi sorgulamaz. Gözleri bağlı ve zihinleri kapalı şekilde, hayatın gerçeklerinden habersizce; insanların konuştukları gibi düşünmediklerini, davrandıkları gibi konuşmadıklarını, herkesle savaş hâlinde ya da en azından silahlı bir barış hâlinde yaşamak zorunda olduklarını, saf olanlar kolayca aldatılırken iyi yürekli olanların da kötü muamele gördüğünü bilmeden yaş alırlar.” (Bağışlama Öyküsünden)
Kendi kendine. “Belki de Tanrı, insanların aşklarını ülküleştirerek perdelemek için bu geceleri yaratmıştır.” dedi (Ay Işığı Öyküsünden )
İmparatoriçe: “Ne farkeder ki! Bir suçluyu bağışlamak, masum birini öldürmekten iyidir.!” (Morion öyküsünden)