Ay Işığı Sokağı - Yürek Çöküntüsü

Stefan Zweig

Ay Işığı Sokağı - Yürek Çöküntüsü Gönderileri

Ay Işığı Sokağı - Yürek Çöküntüsü kitaplarını, Ay Işığı Sokağı - Yürek Çöküntüsü sözleri ve alıntılarını, Ay Işığı Sokağı - Yürek Çöküntüsü yazarlarını, Ay Işığı Sokağı - Yürek Çöküntüsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir şey ve her şey, aynı bedende ruha nüfuz ediyor.
Hiçbir şeyin benim için gerçekleşmediği ama yine de her şeyin bana ait olduğu duygusu vardı içimde sadece, ...
Sayfa 8 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bana da yakındır, böyle bir gece ve sonrası :)
Böylece tanımadığım bir yerde, plânlamadığım bir gün geçirecektim, ...
Sayfa 5 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
“... Fakat içinde bir şeyler yanıyor, yavaş yavaş çürüyordu, bir şeyler ölmeye başlamıştı. Yaşadığı her şey, sevdiği her şey bu ağır ağır tükenen alevde sönüp gidiyordu, umursamazlığın gevşek çamurunda ezilip kömürleşmeden önce, kapkara oluncaya kadar için için yanacaktı. Bir şeyler oluyordu, belli belirsiz hissediyordu, orada öylece uzanırken ve heyecanla yaşamını düşünürken bir şeyler oluyordu. Bir şeyler sona ermişti. Neydi o? Kendini dinledi, içini dinledi. Ve yavaş yavaş yüreğinin çöküntüsü başladı.”
“... gerçek olan sadece bu, parmaklarımla hissettiğim bedenim ve onun içindeki acı veren ateş... geri kalan her şey delilik, hiçbir anlamı yok artık... çünkü orada acı veren, sadece bana acı veriyor... beni endişelendiren sadece beni endişelendiriyor... onlar artık beni anlamıyorlar ve ben de onları... insan yapayalnız, insanın bu kadar yalnız olabileceği hiç aklıma gelmezdi.”
“Yüreğin adamakıllı sarsılabilmesi için ille de kaderin güçlü tokadı ya da her şeyi sertçe söküp atan bir güç gerekmez her zaman; hatta gelişigüzel nedenle yıkımı yaratmak, kaderin ele avuca sığmaz heykeltıraş isteğini tahrik eder. Biz insanoğlu, kendi anlaşılmaz dilimizde bu ilk hafif dokunuşlara bahane deriz ve onun o küçücük cüssesine rağmen çoğu zaman muazzam etkili gücüne şaşar kalırız; fakat hastalık nasıl sinsice ortaya çıkarsa, insanın kaderi de ancak her şey gözle görülür hale geldiğinde, olaylar başladığında kendini belli eder. Kader, yüreğe dıştan dokunmadan çok önce kurbanın aklında ve kanında içten içe ilerler. Kişinin kendini tanımaya başlaması aslında kendini savunmaya başlamasıdır ve bu, çoğu zaman beyhude bir savunmadır.”
Hiçbir şeyin benim için gerçekleşmediği ama yine de her şeyin bana ait olduğu duygusu vardı içimde sadece, ruhumun canlı pınarlarının parçası olan ve bilmediğim yerlerde içime neşe gibi dolan, en derin ve gerçek yaşantıya katılmamanın verdiği mutluluk duygusu.
Reklam
157 öğeden 181 ile 157 arasındakiler gösteriliyor.