Görmem gereken bir şey çünkü yaşlılık. Kaç filtreden geçirilirse geçirilsin çizgileri değişmeyen bir fotoğraf, bir an önce albümüme koymam gereken. Yaşımdan genç göründüğümü iddia edenlere söylüyorum: Yanıltmayın beni, yaşlandım ben. Batan gemiler bile bir süre daha su yüzünde kalır, aldanmayın. Çok mu ağır oldu batmak. Bunu sizi üzmek için söylememiştim. "Battığı yer ölüm çıktığı yer aşk," demiştim bir mısramda hatırlayın..
Gelecek, ellerimi kulaklarımda ayıracak ve daha önce onu duymamak için attığım çığlıkları kuma yazılan yazıyı silen dalgalar gibi yok edecek. Söz dalgalarındır, kumun değil. Bir kez kanımıza karıştı mi sesimiz kalbimiz başka türlü atar.
Kelimelerim sana ulaşana kadar kılık değiştiriyor. El çabukluğuyla yapıyorlar bunu. Göz göre göre ve gözlerden ırak olarak. Ben su demiştim, sana varana kadar ateş oldu.
Güneş bütün gece ortadan kaybolmakla benliğini inkâr etmiyor. Yokluğuyla varlığının sınır taşlarını döşüyor sabaha kadar. Ay, sarayına çekildiğinde büyüsünden bir şey kaybetmiyor. Her gece yeniden başlıyor görkemli tirat. Çocukların oyunları arasında en çok saklambacı sevmesi boşuna değil. Göstermek değil sırlı olan; bulunmak. Kendini göstermek için yanıp tutuşuyorsan, kendine göster. Haydi saatini kur, buluşma vaktin geldi canınla.