Ayarsız Dergi - Sayı 32 Gönderileri
Ayarsız Dergi - Sayı 32 kitaplarını, Ayarsız Dergi - Sayı 32 sözleri ve alıntılarını, Ayarsız Dergi - Sayı 32 yazarlarını, Ayarsız Dergi - Sayı 32 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.yalnız...
"Yalnızdın! Güneş de yalnızdır fakat herkes ona hayrandır.Yine de yalnızlığın yanlış olmadığını anlatamadın bir türlü.Sayende var olabilen sinsi gölgelere!"
"Ve yaşamak ölmenin yıllara yayılmasından başka nedir?!"
"Geceye doğar Güneş,koynunda hüzünleri saklı.Hüzün değil koynundaki bir yığın hasret damlası.Ben,biriktirdiğin çocukluk hatırası;sen,kaybolan yıllarımın mükafatı.Heybetinden Ay'ın bağrı yandı,benzi soldu da yine de 'Gitme,kal benimle!'derdi.Kim bilir,belki de muhabbet bunda gizliydi!"
"Hudutsuz ruhuma hudut çizmekse niyetin,dön bir bak mahşer yerine de yalnızlığın ürpersin!"
"Takla atmak,temel kültür-fizik eylemi olduğu sürece sağlıklıdır.Aksi takdirde temel siyasal-sosyal kültür olmuşsa çürümenin kokusu çıkmış demektir!"
"Ahlâksız,saygısız yollar üzerinden menfaat temin etmeyi zekâ alâmeti gören insanlar,ahlâk ve değer yargılarınızın ket vurduğu yollara tenezzül etmediğiniz zaman sizi aptal ya da başarısız görmüyor mu?!"
"Şimdi! Şimdi susma zamanı değil.Artık susturma zamanı gelmedi mi? Başına dağ zirvelerinin dumanları çökmüş.Kurtları ulumakta,eşkıyaları susmuş.Gökyüzünde süzülen kartal,selama durmuş.Hadi cevap ver,susma! Herkes merak ediyor kederli yalnızlığını,sefil suskunluğunu ve de asi yolculuğunu!"
"Aşk,zahir zamanın tek dilencisi.Dilendiğim zamandan ve kovulduğum kapıdan ben sadece seni umdum!"
"Ey sevdiceğim! Ah biriciğim! Teselli aramıyorum ki.Sana Adem'in Havva'sını bile kıskandıracak sözler fısıldayacaktım.Korktum incinirsin diye.Bunun için sükutuma emanet ettim korkularımı ve gecelerde yaşadım sevdalarımı!"
Darağacında Bir Şiirin Son İsteği
"Evet yalnızdım! Soğuttuğun sohbetlerimizde kimsesizliğimi haykırdım.Sen kuruttuğun dilinle beni azmışlara şikâr eyledin.Ne bulabilirdim ki buzdan öte teninde?!"
"Lütfen beni kalbimin ve aklımın savaşında ortada bırakma!"
"İrem bağı kıyâmıdır önünde;
Ay ve Güneş gülüşüne ram olur.
Sensizliğe terk edilen o günde;
Hatıralar,yavaş yavaş kaybolur.
İrem bağı kıyâmıdır önünde!"
Rıfat Ilgaz’ın bir Sait Faik hatırasından okuyalım:
“…’Şimdi yemeğe çağıracaklar’ dedi. ‘Bir de annemin misafiri var. Aldırma sen. Otururuz masaya… Şu hikâye işini sen yemekte yeniden aç! Parayı çıkar, masanın üstüne koy. Yeni çıkacak bir dergi için hikâye istiyoruz, diye başla!’ dedi…” Sait Faik istiyor ki, annesi “anlasın oğlunun bir baltaya sap olduğunu artık!” İçim buruldu. Yazarlarına, sanatçılarına ne çok çektirmiş bir ülkeyiz. Ne çok hırpalamışız onları. Okumamış, ilgilenmemiş, okuyup ilgilendiğimizi de “sevgi linçine mâruz bırakmış, anlamamışız.
Ömer Faruk K.
Sait Faik Okumak
“Havada Bulut” 2013 Nisan’ından 2015 Ocak ayına kadar 7.500 adet satmış: yedi bin beş yüz! Aynı sene basılan “Havuz Başı” hâlâ raflarda… Üstelik bu ülkede beş buçuk milyon lise talebesi, dokuz yüz yirmi bin öğretmen var!
Ömer Faruk K.
Sait Faik Okumak