Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hâlet-i ruhiyemiz

Ayarsız Dergi - Sayı 85 (Mart 2023)

Ayarsız Dergisi

Ayarsız Dergi - Sayı 85 (Mart 2023) Gönderileri

Ayarsız Dergi - Sayı 85 (Mart 2023) kitaplarını, Ayarsız Dergi - Sayı 85 (Mart 2023) sözleri ve alıntılarını, Ayarsız Dergi - Sayı 85 (Mart 2023) yazarlarını, Ayarsız Dergi - Sayı 85 (Mart 2023) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı? Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı! Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun! "Yandık!" diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!
Sayfa 48 - Mehmet Akif ErsoyKitabı okudu
"Bundan dolayı, ilk başta beni tanımayan ustalarım ve taşeronlarım bana 'Biz dışardan sizin için uyuz bir insan olduğunuzu duyduk' diyorlardı." Hatay'da 12 bina yapıp hiçbiri de yıkılmayan inşaat mühendisi M. E. böyle diyor. Ortalama ahalinin, asırlardır muzdarip olduğu altkültürün bakış açısına anlamlı bir örnek vermiş. Evet, uyuz derler. Sevmezler. Sadece sizi görmekle bile "ayar" olurlar. Delikanlıyı, çalışkanı, disiplinliyi, satın alınamazı renginden, kokusundan bilirler. Böyle bir ork sürüsü karşısında tevazu, şu noktadan sonra ihanet sayılacak. Ehli anlar ne dediğimi. Öyle durumlar ve tiplerle karşılaştığınızda doğru yolda olduğunuza bir kez daha emin olun. Yüksek zeka kazanır.
Sayfa 47 - Ahmet KubilayKitabı okudu
Reklam
Bahsedilen travmanın "amele inadı" kavramıyla ilgisi var. Ülkeyi ve ahaliyi izah etmek için en temel "kavram/sendrom"lardan. Birkaç yüzyılın travmaları sonrası sadece "amele" takımında değil hemen hemen herkeste var olduğuna eminim/şahidim. Yapılacak şeyin faydasının idraki yok, dışardan dayatıldığını/söylendiğini düşünüyorsa yapmaz. Yapamaz. Genelde neden yapmadığını, yapamadığını kendi de bilmez. Bir şey kuralsa onu yapmama eğilimi baskındır. Bir şey faydalıysa onu yapmama eğilimi baskındır. "Amele inadı" totalde birkaç asır kaybettiren ağır hastalığın sadece bir yönüdür. Hasta bir ahali, son bin yılda yeryüzünde zuhur etmiş en anormal altkültür.
Sayfa 47 - Ahmet KubilayKitabı okudu
Ama asıl suç senin. Günlük hayatta basit akıl yürütmeleri yapmaya bile üşenen, duygudurumu bozuk, her şeyi duygusuyla okuyup aklına bizzat kendi inanmayan senin suçun bütün bu olup bitenler.
Sayfa 46 - Ahmet KubilayKitabı okudu
Sorun gerçekten de, özünde bir zeka sorunu. Muhakeme, mukayese nadirattan. Ve maalesef bu, sorunu gerçek bir beka sorunu haline getiriyor. Akıl sorunlu olunca tercih, karar, kurumlaşma, idrak hepten sorunlu oluyor. Sorunlar çözülemez, hayat akmaz hale geliyor. Çok büyük ve tarihi bir sorun bu. Ki, aynı sorunlu aklın tercih ve kararları bizzat büyük sorunları doğuran şey. Ama farkındalık da olmayınca ne başına geleni anlıyor, ne akıbetinden kurtulabiliyor. Kendi tercihleriyle köleleştiğinin, berbat bir hayat yaşadığının farkında bile olmuyor. Bu sorunun aslında herhangi bir görüşü, dini, sistemi doğru veya yanlış içselleştirmesi de, anlaması da, gerçek herhangi bir sosyalleşmenin içinde olması da mümkün değil. Ağır bir salgın hastalık, çok fena bir parçalanma hali. Sürü olur, millet olmaz. Kendi haberi bile olmuyor ama tavrı, kanaatleri de yavşaklıkla malul oluyor. Ama yavşaklığı bilmediğinden yavşak olduğunu da bilmiyor. Çok yaygın bir hastalık. Bu altkültür dediğimizdir.
Sayfa 46 - Ahmet KubilayKitabı okudu
Varılacak yeri biliyor olmak mıdır yükü taşımayı kolaylaştıracak olan?
Sayfa 44 - Ömür Yaşar KondelKitabı okudu
Reklam
Yaşadığı zaman diliminde kimseye olumlu bir katkısı olmamış Hollandalı ressam Vincent Van Gogh'un hayatında iki şey çok büyük yer tutar, birincisi durup dinlenmeksizin resim yapmak bir diğeri de uzun yürüyüşlere çıkmak. Delilikle dahilik arasında gidip gelen ressamın hayatında istikrarla yaptığı iki şey bunlardır.
Sayfa 44 - Ömür Yaşar KondelKitabı okudu
Yolda olmak heybede fazlaca soru olmasıyla anlam buluyor benim nazarımda. Yürüyen, attığı her adımda değişen manzara karşısında daha önce görmediği bir açıyı yakalayıp cevaplar ediniyor kendine ya da bu umutla çıkıyor yola. Yolda olmak, sallana sallana ve bir amaca hizmet etmeden yürümek insanın içine umut zerk ediyor. Yollar karmaşık olanın çözüldüğü, sarih idraklerin yaşandığı tanışıklıklar sunuyor yolcuya. Sıkılan, bunalan, daralan insana yeni bir şeyler vaat eden bir deneyim olduğundan uzun yürüyüşler her kesimden insana iyi gelen bir alışkanlığa dönüşüyor zaman içinde.
Sayfa 44 - Ömür Yaşar KondelKitabı okudu
Nasip olur mu be?
En fazla efkâr basınca Broadway'ine binip iki yanı ağaçlı yollara vurup kendini Ferdi dinliyor.
Sayfa 42 - Özay ErdemKitabı okudu
Reklam
Emily Dickinson
"başka bir kalp gidemez kırık bir kalbe aynı yüksek imtiyazdan mustarip olmadıkça kendi de"
Sayfa 34 - Merve Sevde SelviKitabı okudu
Umut, acıyı hafifletmeye sebep en hatırı sayılır duygu...
Sayfa 34 - Merve Sevde SelviKitabı okudu
Hayat, insanı aklına dahi gelmeyecek şeylerle sınamakta usta.
Sayfa 34 - Merve Sevde SelviKitabı okudu
Ölüm bazan en büyük ve tahammülsüz ızdırapları da götürdüğü için felâket olmaktan çıkar.
Sayfa 33 - Oğuzhan Murat ÖztürkKitabı okudu
Kelime oyunları da meşhurdur Kavuklu Hamdi'nin bir sahnede kadı karşısındadır. Kadının "Evli misin?" sorusuna olumlu cevap verir, ardından gelen "kiminle?" sorusuna cevabı "bizim karıyla"dır. Kadı sinirlenmiştir. "Bu nasıl söz!" diye çıkışır, "erkekle evlenmiş kimse gördün mü?" Hamdi'nin "gördüm" cevabını vermesi kadıyı çileden çıkarır. "Kimmiş erkekle evlenen habis?" diye kükreyiverir. Hamdi'nin cevabı sahneyi tamamlar: "Bizim karı!"
Sayfa 31 - Oğuzhan Murat ÖztürkKitabı okudu
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.