Ol dost bize gelmez ise, ben dosta geri varayım,
Çekeyim cevri cefayı, dostumun yüzün göreyim.
Sermaye bir avuç toprak, onu dahi aldı bu aşk,
Ne sermaye var, ne dükkan, pazara niye varayım?
Kurulmuş bir dükkan pazar, dost içine girmiş gezer,
Günahım çok, gönlüm sezer, dosta...
Gözüm seni görmek için, elim sana ermek için,
Bugün canım yolda koyam, yarın sana ermek için,
Bugün canım yolda koyam, yarın ivazın veresin,
Arzeyleme uçmağını, hiç arzum yok uçmağ için.
Bana uçmak, ne gerekmez, ya dahi gönlüm uyakmaz,
İşbu benim zarılığım değil ahı bir bağ...
İşidin ey ulular, âhir zaman olmuştur,
Sağ müslüman seyrektir, o da güman olmuştur.
Danışman okur, tutmaz, derviş yolun gözetmez,
Bu halk öğüt işitmez, ne sarp zaman olmuştur.
Gitti beyler mürveti, binmişler birer atı,
Yediği yoksul eti, içtiği kan olmuştur.
Yani az koptu...