Kitabı aldığım zaman öyle çok bir beklentim yoktu. Sıradan bir bilim-kurgu kitabıdır diye düşünmüştüm. Hatta aldıktan 3 ay sonra okuyabilme hevesim anca gelmişti. Keşke daha önceden gelseymiş diyorum şimdi.
Kitabın gerçekten içine çeken bir yapısı var. Okudukça okuyasınız geliyor. Özellikle karakterlere aşırı ısındım. Kitabın üçüncü şahıs ağzıyla anlatılmasına rağmen karakterlerin düşüncelerini, hissettiklerini anlayabildim ki benim kitaplarda en çok dikkat ettiğim özellik budur.
Kitap zaten akıcı bir şekilde ilerliyor, hiç sıkılmadım okurken. Yalnızca sonlarında biraz kafam karışır gibi oldu, onda da azıcık düşündükten sonra her şeyi mantık çerçevesine oturtturdum.
Yazarın kalemine bayıldığımı söylemeden geçmeyeyim. Gerçek bir olaydan böylesine mükemmel bir kurgu çıkarması kendisine hayran bıraktırdı. Olayları bölümlere teker teker dağıtıp, küçük ayrıntılarla kafamı karıştırmaya çalıştırdı fakat bu kitabı daha da merak etmeme yol açtı. Zaten bu ayrıntıların kitap sonunda bir yerde toplanması da ayrı güzel bir olay.
Ve son olarak bana kitabı sevdiren bir başka nokta da, ara ara belki de daha önceden hayatınızda hiç duymadığınız bilgiler veriyor olması. Bu bilgiler sayesinde uzaya olan merakım daha da arttı diyebilirim.
