Türk aydını, bu çalışmalarda ele alındıkları tarihsel kapsam içinde, on dokuzuncu yüzyılın başından bu yana, yıkılmakta olan bir düzeni korumak ve bir devleti kurmak için varoldular.
Tezi, başka sözcüklerle tekrarlıyorum: Türk aydını, reddetmenin erdemlerini anlatabilen tarihsel fırsatlardan yoksun olarak doğdu.
Tezin uzantısını yazıyorum: Reddetmenin erdemlerinden yoksun olarak doğan Türk aydını, bir Doğu kurumu olan inzivadan, tek gözlü devden uzak durunca, korktu.