Kapüşonlu katil kapıyı ittirip binaya girdi.
"Bu adam tek başınaydı." dedi, yerdeki adamı işaret eden Peto. Kid, baygın yatan kızıl saçlı kanun görevlisine baktı, kısa namlulu tüfeğini çekti.
"Bekle bir saniye," diyen Peto, kolundan tutarak onu durdurdu. "Adam baygın. Onu öldürmeye gerek yok. Tanrı aşkına, herkesin ölmesi gerekmiyor, tamam mı? Bazen biri artık senin için tehdit oluşturmuyorsa onu öylece bırakabilirsin. Bilirsin, belki bir aileleri vardır. Eşleri, çocukları, köpekleri. Derin bir nefes al, kendine hakim ol, gidip şu De La Cruz denen herifi bulalım. Yerdeki adamın söylediğine göre bodrumda saklanıyormuş. Bak, istediğimiz bilgilere ulaştın. Önce öldürüp sonra soru sormadığın için çok daha kolay oldu."
"Bitirdin mi?" diye sordu, Peto'nun elini süzen Kid.
Peto, elini Kid'in kolundan çekti. "Evet. Öteki herif, yani Benson tüymüş. Bu yüzden şimdilik elimizde sadece De La Cruz var. Şimdi sakin olacak mısın?"
Hırıltılı bir sesle "Tamam." dedi Kid.
Ne yazık ki kapüşonlu katil hala polis memuru Francis Bloem'u öldürmemek konusunda ikna olmamıştı. Bu yüzden diğerlerinin önden gitmesine izin verdikten sonra geri döndü.
PAT!
Kid, baygın polis memurunun kafasına bir kurşun sıktı.
Peto, hemen arkasına döndü. "Lütfen şunu yapmayı keser misin! Ne dediğimi duymadın mı? Sakin ol dedim."
"Gayet sakinim."
"Sakin falan değilsin."
"Hey, bak silah ateş aldı," dedi Kid, sakin sakin. "Namluyu sana çevirmediğime memnun ol. Silahla şaka olmaz."