Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ay'ın Gözü

Kolektif

Ay'ın Gözü Gönderileri

Ay'ın Gözü kitaplarını, Ay'ın Gözü sözleri ve alıntılarını, Ay'ın Gözü yazarlarını, Ay'ın Gözü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyle Demeyin Be Ben Seviyorum Onu Böyle
İkinci katın koridorunun sonundaki daire her zaman ürkütücü bir yer olmuştur. Anvil, neredeyse dört yıldır yan komşusu olmasına rağmen o kapının sekiz adım yakınına bile gitmezdi. Yirmi üç numaralı dairenin önünden geçtiğinizde hava gözle görülür ölçüde soğurdu. Yirmi dört numaralı daire dış dünyadan kuşkulu görünüşlü, sağlam siyah bir kapıyla
Sayfa 395Kitabı okudu
Senin Santa Mondega'da Ne İşin Var Seni Harcarlar
"Ne alırdın?" diye sordu. "Portakal suyu lütfen, Sanchez." "Özür dilerim, yeni bitti." "Ananas suyu olsun." "O da yeni bitti." "Peki, alkolsüz neyin var?" "Hepsi yeni bitti." "Su?" "Elbette ama rengi sarımtırak." "O zaman bir şey almayayım, teşekkürler. Yağmur durana kadar burada oturmamın bir sakıncası var mı?" "Sigara kanununa uyduğun sürece neden olmasın?" "Sorun değil, sigara kullanmıyorum." "O zaman çıkmalısın, Tapioca sadece içenler içindir. Sigara içmeyenleri almıyoruz." "Ciddi misin?" "Evet." "Gerçekten mi?" "Gerçekten. Sigara içmeye başlaman veya çıkman gerek."
Sayfa 366Kitabı okudu
Reklam
Çok Çarpıcı Bir Beş Oluyor
"Çocukken insanlar kardeşimle birbirimize benzediğimizi, babalarımızın ayrı olduğunun anlaşılmadığını söylerdi. Elbette ikimizden biriyle konuşacak olsan kimin kim olduğunu anlardın. Kardeşim engelli dediğiniz kişilerdendi. Herkese güvenen masum bir budalaydı. Kendisinden hoşlanacaklarını bilse herkes için her şeyi yapardı. Birçok kişi bu
Sayfa 354Kitabı okudu
Kid Dört Sayı Yaptı
Zavallı De La Cruz'un poposu asansörün tavanında açılan deliğe sıkışmıştı. (...) Kid, De La Cruz'u pantolonundan tutmuş aşağı çekmeye çalışıyordu. (...) İşlerin iyice rezilleştiği şeklinde özetleyebileceğimiz ikinci perdede Kid, De La Cruz'un pantolonunu aşağı çekti ve iç çamaşırını ayak bileğine kadar indirdi ama vampir giysileriyle birlikte aşağı gelmedi. Elindekiyle yetinmesi gerektiğini anlayan Kid, namluyu nereyi görüyorsa oraya doğrulttu. Sonuçlarını çok düşünmeden De La Cruz'un poposuna ateş etti. Ardından belki bir iki saniye tereddüt ettikten sonra namluyu vampirin poposuna tıkıp çığlıklara aldırmadan tetiği çekti. PAT! Bu seferki kurşunun sesi önceki kadar güçlü değildi. Ne de olsa Kid'in namluya popo şeklinde bir susturucu taktığı söylenebilirdi. ŞAP! Kan, dışkı, iç organlar, mısır parçaları, kemik parçaları, vücut parçaları asansörden içeri döküldü. (...) Ancak her zaman olduğu gibi kapüşonlu silahşör hiçbirinden etkilenmemişti. Omzuna düşen mısır parçasını silkeleyip her şey normalmiş gibi asansörden çıktı ve tüfeğinin ucunu Peto'nun burnuna doğrulttu. Keşiş burnunu tıkayıp geri çekildi. "Çek şunu! Bunu koklamak zorunda değilim!" ... "Dört gitti, geriye kaldı bir." dedi Kid, kendi kendine.
Sayfa 342Kitabı okudu
Peto'nun Takdire Şayan Çabası
Kapüşonlu katil kapıyı ittirip binaya girdi. "Bu adam tek başınaydı." dedi, yerdeki adamı işaret eden Peto. Kid, baygın yatan kızıl saçlı kanun görevlisine baktı, kısa namlulu tüfeğini çekti. "Bekle bir saniye," diyen Peto, kolundan tutarak onu durdurdu. "Adam baygın. Onu öldürmeye gerek yok. Tanrı aşkına, herkesin ölmesi gerekmiyor, tamam mı? Bazen biri artık senin için tehdit oluşturmuyorsa onu öylece bırakabilirsin. Bilirsin, belki bir aileleri vardır. Eşleri, çocukları, köpekleri. Derin bir nefes al, kendine hakim ol, gidip şu De La Cruz denen herifi bulalım. Yerdeki adamın söylediğine göre bodrumda saklanıyormuş. Bak, istediğimiz bilgilere ulaştın. Önce öldürüp sonra soru sormadığın için çok daha kolay oldu." "Bitirdin mi?" diye sordu, Peto'nun elini süzen Kid. Peto, elini Kid'in kolundan çekti. "Evet. Öteki herif, yani Benson tüymüş. Bu yüzden şimdilik elimizde sadece De La Cruz var. Şimdi sakin olacak mısın?" Hırıltılı bir sesle "Tamam." dedi Kid. Ne yazık ki kapüşonlu katil hala polis memuru Francis Bloem'u öldürmemek konusunda ikna olmamıştı. Bu yüzden diğerlerinin önden gitmesine izin verdikten sonra geri döndü. PAT! Kid, baygın polis memurunun kafasına bir kurşun sıktı. Peto, hemen arkasına döndü. "Lütfen şunu yapmayı keser misin! Ne dediğimi duymadın mı? Sakin ol dedim." "Gayet sakinim." "Sakin falan değilsin." "Hey, bak silah ateş aldı," dedi Kid, sakin sakin. "Namluyu sana çevirmediğime memnun ol. Silahla şaka olmaz."
Sayfa 331Kitabı okudu
Kral Diyaloglar Vol 2
"Bir şeyi öğrenmem gerek. Kyle'ı sen mi öldürdün yoksa başkası mı?" diye sordu Peto, Kid'e. "Kyle da kim?" "En yakın arkadaşımdı. Son güneş tutulmasında Tapioca'da öldürüldü." Dante araya girdi. "Bence Gene Simmonds veya Freddy Krueger, Kyle'ı öldürdü. Polisler öylesi işlerine geldiği için buradaki
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
Farkında Olmak da Önemli Tabii
De La Cruz, tahmin edilebileceği üzere yavaş yavaş paniğe kapılıyordu. Sadece Benson'ın hangi cehenneme kaybolduğunu bilmediği için değil, meslektaşını aabah nereye gittiğine dair tek kelime etmeden polis merkezinden çıktığından beri görmemişti. Buna bir de Fawcett Inn, Tapioca ve Nightjar'dan gelen dedikodular eklenmişti. Burbon Kid bütün bu mekanlara uğramıştı. Her birindeki müşteriler katledilmişti. Kapüşonlu manyağın bir sonraki durağı hiç süphesiz polis merkeziydi. Çağırabildiği bütün polisleri çağırdı ve merkezde Kid'le savaşmaya karar verdi. (...) Boştaki polislerin yerlerini tespit etmek imkansızdı. Ulaşmaya çalıştıklarının çoğu artık cep telefonlarını açmıyor veya polis telsizinden yapılan çağrılara yanıt vermiyordu. Gerekçeleri hakkında kesin konuşmak güçtü ama kuvvetle muhtemel eşek cennetini boyladıkları için telefonlarını açmıyorlardı. ... "Kimseye ulaşamadın mı?" diye sordu sesindeki paniği saklayamayan dedektif. "Çağrıya yanıt veren yalnızca Goose ve Kenny oldu amirim. Hemen buraya geliyorlar." "Goose ve Kenny mi?" "Evet amirim." "Hapı yuttuk." "Diğerlerine ulaşmaya çalıştım ama kimse yanıt vermedi. Herhalde başımıza gelecekleri biliyor ve karışmak istemiyorlar veya çoktan öldüler."
Sayfa 317Kitabı okudu
Kral Diyaloglar Vol 1
"Söylesene, sana ne diyeceğim? Deja-vu mu yoksa Burbon Kid mi?" diye sordu Dante. "Umrumda değil, ne istersen onu de." "Tamam Dave, beni öldürmediğin için teşekkürler." "Geçen yıl tutulmada bana yardım ettiğin için sana borçlandığımı hatırlar gibiyim. Terminatör kılığındaki sen değil miydin?"
Sayfa 314Kitabı okudu
Yer mi Anadolu Çocuğu
Chip pantolonun arkasına sıkıştırdığı silahı çekti., seri hareketlerle namluyu Kid'in kafasına doğrulttu ve ateş etti. Kurşun katilin sol kulağını sıyırdı. Palyaço çetesinin lideri Reuben, elinde kasaturayla Kid'e arkadan yaklaşmıştı. Son bir dakikadır palyaço yerde yatıp ölü numarası yapıyor, bu sayede kapüşonlu katilin kurşunları bitene kadar hayatta kalmayı umuyordu. Planı başarıya ulaşmış ama palyaço, en büyük tehlikenin geçtiğini varsayma hatasına düşmüştü. Kid'e arkadan saldırdığında Chip, kafasına kurşunu sıkmıştı. Tam isabet. Saniyeler içinde palyaço tekrar yere yığıldı ama bu seferki ölüm numaradan değildi. ... "Bana teşekkür etmeyecek misin?" "Saldırısını hesaba katmıştım. "Yalancı! Seni ortadan ikiye bölmek üzereydi!" "O ayakları görmediğimi mi sanıyorsun?" Chip, yere baktığında Reuben'in giydiği kahverengi çizmeleri gördü. İkisinin burnu da en az bir metre uzunluğundaydı ve palyaço yere yığıldığında kocaman bir V harfi oluşturmuştu.
Sayfa 312Kitabı okudu
Sıradaki Katliam Alamanyadaki Halama Gelsin
Nightjar müşterileri ne yazık ki Kid'in katliamının daha yeni başladığını anlamakta geç kalmıştı. İstisna yoktu, merhamet de... Cüppesinin içinden iki Scorpion çıkarıp Hunter'ın barda yavaşça kayan cesedinin üzerine sıçradı. Cesedi sörf tahtası gibi kullanıp silahlarını seyircilere doğrulttu ve barda kayarak kurşunları seyircilere boşalttı. Her atışı on ikidendi. Kimse kurtulamadı. (...) Kaçışan müşterilerin sırtına kurşun yağdırdı. Çoğu vampirdi. Doğal olarak içeridekilerin bir bölümünün masum siviller olma ihtimali vardı ama Kid bunu düşünüp dertlenecek biri değildi. Geriye üç kişi kalmıştı. Kurşun sesleri yüzünden zor duyan Dante, bar sahibi Dino ve Rasta kabilesinden Chip (Peto). Dante vücudunda delik aramakla meşguldü ve her nasılsa bütün kurşunların kendisini ıskaladığını görerek sevinmişti.
Sayfa 310Kitabı okudu
Reklam
Üç de gitti...
Kulakları sağır eden bir pat sesi duyuldu. GÜM! Kapı bir darbe daha aldı ve yine sarsıldı. GÜM! Menteşeler dışarıdan gelen baskıyla eğilip bükülürken kapı çatırdadı. ÇAT! Sonunda beklenen gerçekleşti. Hunter, sırtında kapıyla barın ortasına uçtu. Kapının eşiğinde biri belirdi. Dante, o adamın bir yıl önceki güneş tutulmasında bütün bir barı temizlediğine şahit olmuştu. Galiba şimdi aynı şeyler tekrarlanacaktı. Başlığını açtığı koyu renk cüppesiyle kapının eşiğinde duruyordu. Herkesin dikkatini kendisine çevirdiğine emin olunca kim olduğunu doğrulamak istercesine kapüşonunu örttü. Hani bir ihtimal birilerinin aklında şüphe kırıntıları kalmıştır diye. Ancak şüpheye mahal yoktu. Oydu: Burbon Kid. Esirini kafası yukarı gelecek şekilde havaya kaldırıp yukarı sıçrası ve barın pervanelerine yaklaştırdı. Bar tezgahında ayağını koyabileceği sağlam bir yer bulan Kid, Hunter'ın kafasını hızla dönen bıçakların arasına soktu. Duygusuz gözlerle yaptığı işe odaklanmıştı. Kanlı beyin parçaları ve onları takip eden gözler barın dört bir tarafına saçıldı.
Sayfa 306Kitabı okudu
Üçüncü yolda...
Hunter, bar sahibine seslendi. "Dino, bana bir bira ver." "Ne?" "Bira!" diye bağırdı Hunter. Sanchez'in aksine Dino, müşterilerini kızdırmayı sevmezdi ama Hunter'ı duyamayacağı kadar gürültülüydü içerisi. "BİR BARDAK BİRA!" İşe yaramadı. "Hey Fritz, yardım eder misin? Bana bir bira söyle." "TAMAM! DINO, ŞU ADAMA BİR BİRA VER!" Dino hala ne istediğini bilmiyordu. Hunter, tabancasını tavana doğrultup tetiği çekti. PAAAT! İçeride çıt çıkmıyordu. "Siz serseriler ara vermiyorsunuz!" diye seslendi Hunter, müzik grubuna. "Dino, bir bira." Casper'ın cep telefonunu cebinden çıkardı ve rehbere girdi. Numarayı bulduğunda müşterilere döndü. "İyi dinleyin millet! Herkes bir dakika sabretsin, önemli bir telefon görüşmeai yapacağım. Adını duyduğunuza emin olduğum birini arayacağım, bu yüzden biraz daha çenenizi kapalı tutun olur mu? Evet ahali, Burbon Kid'in telefon numarasını çevirdim. Şimdi onu arıyorum, çenenizi kapayın." Yarım saniye sonra sessizlik birinin cep telefonunun çalışıyla bozuldu. O kişi Hunter'ın üç adım ötesindeydi.
Sayfa 294Kitabı okudu
Hunter uzanıp bir sigara aldı ve dudaklarının arasına yerleştirdi. "Ateşin var mı?" Sessiz, boştaki eliyle ceketinin cebini yokladı. Çakmağını çıkardı. Hunter aleve doğru eğilip sigarasını yaktı. Ardından Sessiz, çakmağı cebine kaldırdı. "Sen içmeyecek misin?" Sessiz, paketi ağzına yaklaştırıp dişleriyle bir sigara çekti. Sonra paketi cebine kaldırıp kendi kendine yanan sigaradan bir nefes çekti. "Vay be! Nasıl yaptın bunu?" "Bir arkadaşım öğretmişti."
Sayfa 292Kitabı okudu
Burbon Kid Vurdu Ve GOL! İkinci de gitti...
"Hey, barmen! Kadehi doldur." Sanchez bardaki adama baktı. Sanchez, çocukluğundan beri hiç altına yapmamıştı ama Burbon Kid'in, önünde altın rengi içkisiyle barda oturduğunu gördüğünde az kalsın altına edecekti. (...) Sally, öfkeli kurtadamın yumruklarına hedef olmamak için birkaç adım geriledi. Belli ki diğer müşterinin burbon
Sayfa 270Kitabı okudu
İşte Hikayelerde Bu Adrenaline Bayılıyorum
Şansa bakın ki, Sanchez'in zorlu yolculuğu onu Fawcett Inn'e getirdi. (...) Tam bara girmeye karar vermişti ki, bu kararı gözden geçirmesine yol açan bir şey yaşandı. O yaklaşırken içeride bir kıyamet koptu ve kim var kim yoksa köhne binanın kapılarından dışarı fırladı. ... "O GERİ GELDİ! KAHROLASI BURBON KID DÖNDÜ!" Başka kimse çıkacak mı diye Fawcett Inn'in girişine baktı. Kurşunların uçmasını bekledi. O aşamaya kadar hiç ailah sesi duyulmamıştı, Kid geri gelmişse böylesi oldukça sıra dışıydı. Sanchez, Santa Mondega'nın en acımasız katiliyle önceki iki karşılaşmasından sağ çıkmıştı. Sürekli kapüşonun altında saklanan o yüzü bir kere daha görmek istedi. Barın kapısı biraz daha açılmış ve biri dışarı çıkmaya yeltenmişti; çaresizce yerde sürünmeye çalışıyordu, Dişli Igor'du bu. Sanki bacaklarını kaybetmiş, bir yere gitmek için kullanacak kollarından başka uzvu kalmamıştı. Başını çevirip Sanchez'e baktığında barmen, kurt adamın yüzünün morarıp şiştiğini, boynundaki derin kesikten kanlar aktığını gördü. Bir saniye sonra gövdesi yeniden barın içine çekilmişti. Sanchez saniyenin binde biri kadar bir süre kapının aralığından kapüşonlu birini gördü. Ardından kapı çat diye kapandı. Bu, Sanchez'e tüyme zamanının geldiğini gösteren işaretti. Bir saniye bile tereddüt etmeden can havliyle sokağın diğer ucuna koştu. O yöndeki bir sonraki bar, iki kilometre ötedeydi. Kendi barı Tapioca'ydı ve Sanchez'in, Kid gelmeden önce oraya ulaşıp cama pencereye tahta çakması ve Jessica'yı uyarması gerekiyordu.
Sayfa 254Kitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.