"Hiçbir iş yapmayanlara duyulan ve aristokratik toplumlarda her iki cinsi de kapsamı içine alan züppece hayranlık, plütokrasilerde yalnız kadınlara duyulabilir ; ama böylesi bile, bu hayranlığın sağduyuya sığdırılabilmesine yetmez."
Yüzyıllarca, zenginler ve zenginlerin çanak yalayıcıları《namuslu emek》üzerine övgüler düzmüşler, basit yaşayışı övmüşler, yoksulların cennete gitme olasılığının zenginlerinkinden çok olduğunu aşılayan bir dini öğretmişlerdir.
Yüzyıllardan beri erkekler, kadınların manevi üstünlüğünü kabul etmiş ve iktidar konusunda kendilerinden aşağı konumda bulunmaları yönünden de onları, manevi üstünlüğün iktidardan daha değerli olduğu savıyla avutmuşlardır.
Doğallıkla, iktidar sahipleri kendi çıkarlarının, insanlığın daha geniş çaptaki çıkarlarıyla özdeş olduğuna kendi kendilerini inandırarak, bu olguyu yine kendi kendilerinden saklamaktadırlar.
Gayet ciddi olarak şunu söylemek isterim ki, modern dünyada çalışmanın erdem olduğuna inanma yüzünden çok büyük zararlar doğmaktadır ve mutluluğa giden yol,refaha giden yol, çalışmanın örgütlü bir düzen içinde azaltılmasından geçer.