Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ağustos 2021

Aylık Dergisi - Sayı 203

Aylık Dergisi

Aylık Dergisi - Sayı 203 Gönderileri

Aylık Dergisi - Sayı 203 kitaplarını, Aylık Dergisi - Sayı 203 sözleri ve alıntılarını, Aylık Dergisi - Sayı 203 yazarlarını, Aylık Dergisi - Sayı 203 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abdülhamid Han'in piyano çalıp çalmadığı ve müzikle uğraşıp uğraşmadığını eleştirel bir tarzda soran bir Arap gazeteciye ise Üstad, müziğin dini yönden hükmünü de söyle açıklar: Müzik ilahi tefekküre yaklaştığı kadar mübaha yaklaşır. Fitneye ve kötülüğe iltifat ettiği kadar da harama yaklaşır. Yoksa asla yasak değildir! Bu bir fikhî mesele midir? O zaman Mevlevileri tekfir etmek lâzım gelir. Yani nefsanî olduğu mertebede yanlıştır. Abdülhamit ise, en büyük diyânetperver padişah olduğuna göre, böyle bir şeyi irtikab etmez!
Sayfa 16 - Necip Fazıl, İman ve İslam Atlası.Kitabı okudu
râgıb el-ısfahânî'de...
. İnsan, kendisinde, sıcaklık, soğukluk, kuruluk ve yaşlık bakımında dört unsuru barındırır; cisim olması yönünden madenlere, beslenmesi ve büyümesi açısından bitkilere, hissetmesi, korkması, ürkmesi ile otçul hayvanlara, saldırganlığı ve kızgınlığı ile yırtıcı hayvanlara benzer. Ayrıca o, aldatması ve saptırmasıyla şeytana, Allah'ı bilmesi, ona ibadet etmesi için yaratılması açısından meleklere, O'nun hikmetlerini bilmesi, saklayabilmesi açısından Levh-i Mahfuza benzemektedir. Ayrıca Îsfahâni, insanın yaratılış sürecini ayetlere atıfla açıklamakta, bu noktada sırasıyla toprak, çamur, kara çamur, yapışkan çamur, kuruyan çamur ve balçıktan oluştuğunu söylemektedir.
Sayfa 43 - Abdullah KiracıKitabı okudu
Reklam
ragıb el-ısfahânî'ye göre..
Allah insanları doğru yola eriştirmek için iki yol vermiştir: Birincisi batından gelen elçi olan akıl, ikincisi ise zahiri elçi olan peygamber. Bu ikisinin işbirliği ile ancak insan hakikate erebilir ve saadete erişebilir. Akıl, doğru yola ancak Allah'ın hükümleri ile ulaşabilir, Allah'ın hükümleri ise ancak akıl ile açıklanabilir.
Sayfa 44 - abdulah kiracıKitabı okudu
râgıb el-ısfahânî'de...
. Ahlâk, insanda, daha önceden zaten bulunan veya sonradan alışkanlıklarla elde edilen, fiillerin düşünmeden nefiste kendiliğinden meydana gelmesini sağlayan yerleşmiş bir melekedir.
Sayfa 43 - abdullah kiracıKitabı okudu
Rousseau öncesinde her ne kadar hukuki ve siyasî eşitlik üzerine düşünceler görsek de, ekonomiye ve mülkiyete dayalı eşitsizliğin ciddi bir eleştirisi yapılmamıştır. Daha önce lokal sayılabilecek bazı düşünce ve pratiklerde mülkiyet eşitliğinin savunulduğunu görsek de "modern devlet teorisi içerisinde bu eşitliği savunan ilk filozof Rousseaudur. Bu eşitlik anlayışı sosyalizme esin kaynağı olsa da, o kerteye varan bir eşitlik anlayışı değildir.
Ölüm son durak. Öyle bir durak ki, kör nefsin "son durak ölüm olduktan sonra, varıncaya kadar didinmeler ne oluyor" diyeceği gelmekte... Şeytanî vesvese... Ölümden ötesine inanmayanlar bile, o büyük hâdise karşısında ye'se düşmüyor ve sonunda eli boş gideceğini bildiği halde bu dünyadan bir şeyler toplamaya, devşirmeye çabalıyor.
Sayfa 32 - Necip Fazıl, İman ve İslam Atlası.Kitabı okudu
Reklam
Üstadın Klasik Batı musikisini dinlediğini de biliyoruz. Tabii ki bu kültürel bir tercih değil, oradan hoşuna giden parçaları dinlermiş. Bizzat seslendirdiği 33'lük şiir plağının fon müziklerini Klasik Batı müziğinden seçmiş idi. Kullandığı müziklerin şiirlerinin ruhuyla uyuşması onun incelikli müzik zevkini gösteriyor.. "Beyaz sarayın kaba softa ham yobaz" esnafının daha uhrevi bir hava olsun diye müzikleri "ney taksimi" ile değiştirmeye kalkması ise trajikomik bir yaklaşıma misal olur. Üstadın muradı böyle gayretkeşlikler değildir.
Sayfa 16 - Kazım Albay, Necip Fazıl'da Musiki.Kitabı okudu
Bizim zihin dünyamız "aslı'yla ilgisi olmayan bu modernist ortamda şekillendi. Bu sebeple modernite anlayışımız da taklidin ötesine geçemedi. Kılık kıyafete dayalı bir ruhsuz biçimcilik ve teknolojiye duyulan hayranlık düzeyinde kaldı.
Sayfa 4 - Taha İnci.Kitabı okudu
İslâm'da sanat ve bedii idrakı, "Allah güzeldir, güzeli sever" hadisinde tecelli ettiği gibi, "Kur'ân'ı sesinizle süsleyiniz. Çünkü güzel ses, Kur'an'ın güzelliğini artırır" hadisiyle de bunu kurumsallaştırmıştır. Bilal-i Habeşi, güzel sesiyle Hz. Peygamber'in müezzinidir. Aynı şekilde ses ile birlikte yazı devreye girer ve hat sanatına vücut verir. Demek ki ses ve yazı sanatlarının kaynağı Kur'an-ı Kerim olup bunu öbür tezyinî sanatlar (Kur'ân kitaplarının süslenmesinden bütün taş işçiliğine kadar) takip eder. Çil çil kubbeler ile güzel seslere mekân olan minareler İslâm medeniyetine vücut veren mimari eserlerdir.
Sayfa 15 - Kâzım AlbayKitabı okudu
Necip Fazıl şiiri ve Türk musikisi.
. Üstad'ın ezgilerini 1996 yılında İBB vasıtasıyla bir albümde toplayan Türk musikisi sanatçısı Mehmet Gültekin bu hususu şöyle ifade eder: "Üstad'ın şiirleri güfte olsun diye yazılmadıklarından, bestelenmeleri büyük zorluklarla doludur. Hafakanların, sancıların, kaygıların ve korkuların şiiri diyebileceğimiz Necip Fazıl'ın şiirinin, Türk musikisi tarzında bestelenebilmesi ise imkânsız gibidir. Zira musikimizin ruhu ile Üstad'ın şiir dünyası, yolları pek az noktada kesişen iki ayrı ırmak gibidir. Az sayıdaki yakınlaşma alanları ise zaten öteden beri bestekârların ilgilerini çekmiş ve üzerinde Türk müziği yoğunlaşılabilecek çok az sayıdaki eser ortaya çıkarılmıştır. Veda, Kaldırımlar ve diğerleri."
Sayfa 18 - Kazım AlbayrakKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.