"Avlulu bir evin rüzgara açılan kapısı, kapının ardındaki toz ve duman gibi önce savruldum sonra biriktim buraya. Kendimle karşılaşacağımı ummuştum. Oysa dönüşü imkansız çıkmaz bir sokakta gibiydim artık. Ne ilerleyebilir ne de geri dönebilirdim. Üstelik kapının da açılacağı yok. Geriye dönsem; annem olur çocukluğum. Adım atsam; ancak susacağım yere varırım."
"Pencere, penc ve re kelimelerinden oluşuyor.
' penc ' , şu tavladaki sayı, yani beş demek.
' Re ' ise yol demektir. Burayı, şu dört duvarı düşün. Hangi tarafa gitsen yol yok, kapalı. Pencere de bu dört duvarın arasında açılan beşinci yoldur."
Yalnızlığımı unutmak için daha sesli konuşuyorum.
Kendi adımı kendi sesimle üç kez bağırarak çağırıyorum. Cevap veren olmuyor.
Kendime verdiğim zaman bitmek üzere.
Ayna Çarpması
Biliyorum; gelseydin, sana sus'tuklarımı gene sus'acaktım.
Şimdi kim merak eder ki beni?
Suçuma döner gibi dönmeliyim eve.
Ben nasıl çıldırabilirim diye soruyorum ona.
Kendime kırıldığım yerden, kendime döner gibi, korka korka dönmeliyim eve.
Ayna Çarpması
Biraz “Ayna Çarpması”
Biraz “Sarı Kahkaha”
“Böylece kendimden bile saklayacağım, benden bana kalan bir sırrım vardı artık: Bütün yolculuklar çocukluğa varmak içindir.”
Şahane iki öykü kitabı.Ayna Çarpması ve Sarı Kahkaha.
“Ayna Çarpması'nın karşısına geçip kendinizi biraz flu, biraz şaşkın, biraz belirsiz ama en cok da harf harf, kelime