İşin en ilginç yanı, etraflarındaki ağaçların ve başka şeylerin yerleri hiç değişmemişti; ne kadar hızlı giderlerse gitsinler hiçbir şeyi geçmemişlerdi.
Alice Harikalar Diyarında kitabı gibi bu kitapta beni hayal dünyama götürdü. kitabı çocuk gibi saf ve masum duygularla okudum. böyle olunca da insan dünyadaki çoğu şeyi sorguluyor. bize doğru gelen şeyler ne kadar doğru? ya da bir şeyin saçma ya da mantıklı olmasını kim karar veriyor? Emin olduğum tek şey insanın hayal dünyasında her şey mümkün olduğu...
Aynanın İçindenLewis Carroll · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,204 okunma
"Ne kadar mükemmel bir kız olduğunu düşün. Bugün ne kadar uzun bir yol kat ettiğini düşün. Saatin kaç olduğunu düşün. Herhangi bir şey düşün ama ağlama!"
Pisicik güzelim, gel oynuyormuş gibi yapalım..." Ah, keşke burada Alice'in söylediği "...mış gibi yapalım"la biten cümlelerin yarısını size anlatabilseydim. Daha bir gün önce, sırf Alice"Gel krallar ve kraliçelermişiz gibi yapalım," diye hayal kurmaya başladığı ve gerçekçi olmayı seven ablası da bunu yapamayacaklarını çünkü sadece iki kişi olduklarını söylediği için ablasıyla uzun bir tartışma yaşamıştı. Alice sonunda"Peki, o zaman sen bir tanesi ol ve geri kalanların hepsi benolurum," diyerek geri adım atmıştı.
Kitabı pek beğenemedim. Çünkü ilk kitaptada olduğu gibi bu kitaptads belli bir amaç, verilmek istenilen bir mesaj yok gibiydi. Açıkçası alice harikalar diyarında ve bu kitap yani aynanın içinden de bir masal olduğu için pek bir şey beklemiyordum ancak çok tatmin edici de değildi. Yani hiçbirşey anlamadım. Neden böyle birşey okudum onu da bilmiyorum. Neyse en azından artık bu masalın da ne olduğunu biliyoruz, ne diyeyim...