Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küçük Adamın Romanı 1-2

Baba Evi - Avare Yıllar

Orhan Kemal

En Eski Baba Evi - Avare Yıllar Gönderileri

En Eski Baba Evi - Avare Yıllar kitaplarını, en eski Baba Evi - Avare Yıllar sözleri ve alıntılarını, en eski Baba Evi - Avare Yıllar yazarlarını, en eski Baba Evi - Avare Yıllar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
3
Düşman! Düşman nasıl şeydi? Niçin geliyordu? Biz niçin kaçıyorduk? Bu toplar ne biçim şeylerdi?
Sayfa 7 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Evet ama.. Kuşlar?
Telgraf tellerindeki kuşlar silkindiler, başlarını omuzları arasından çıkarıp, gelen trene baktılar. Lakin top sesleri... Tren henüz durmamıştı, birdenbire üşüşen insan kalabalığı içinde onları kaybettim. Insanlar saldırmışlardı. Babannem elimden şiddetle çekti: "Aptal aptal bakınmanın sırası değil, yürü!" Evet ama... Kuşlar? Onları düşmandan kaçıracak babaanneleri yoktu ki!
Sayfa 7 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ey açlık! Seni midemde, iliklerimde, kanımın yuvarlarında duydum. Ve sen benim iyi, benim merhametli ve esirgeyen soyum, insan soyu, sen sonsuz tokluğu fethedeceksin!
Sayfa 97 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"İnsanlara kızmamaya alışın!" demişti, "İnsanlar kızılmaya değil, acınmaya ve sevilmeye muhtaçtırlar."
Sayfa 177 - Everest YayınlarıKitabı okudu
222 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Stefan Zweig birçok kitabında görkemli, büyük insanları anlatır: Dostoyevski, Dickens, Balzac, Tolstoy, Niçe... Oysa Orhan Kemal daha ziyade gün yüzü görmemiş, küçük insanları anlatmayı sever. Bu roman yine o küçük insanların hayatının yazıldığı bir roman, bu roman "Küçük Adamın Romanı" Ön sözünde belirttiği üzere Mersin'de bir kahvede otururken düşünceli ve garip görüşlü bir adam varır masasına. Muhabbet açma niyetiyle onu birine benzettiğini söyler ve sonra başlar hikayesini anlatmaya. İşte bu roman bir tesadüf eseri o kahvede tohumlanır. "Baba Evi" ve "Avare Yıllar" tek bir kitapta birleştirilmiş iki ayrı roman ancak ikincisi birincinin devamı niteliğinde. İsmi olmayan kahramanımızın, küçük adamın doğumuyla başlıyor hikaye. Dedesi, cephedeki babasına şu telgrafla veriyor müjdeyi: "Ben de dehr'in sitemin çekmeğe geldim dehr'e!" yani "Ben de dünyanın sıkıntısını çekmeye geldim dünyaya!" Dedesinin bu telgrafı küçük adam için bir kehanet oluyor hatta küçük adamın alın yazısı oluyor bir yerde. Hayatı önce baba evindeki çocukluk sıkıntılarıyla ama ekonomik rahatlıkla geçiyor; büyümeye başladıkça da çocukluk sıkıntıları yerini gerçek sıkıntılara bırakıyor. Sıkıntılar büyüyor ama küçük adamın küçüklüğünde bir değişim yaşanmıyor. Küçük adamı biz okurlar büyütüyoruz. Yirmili yaşlarına kadar beraber gelip onu güzel bir noktada bırakıyoruz. O noktadan sonra küçük adam ne kadar büyüdü? Bunu yalnızca Orhan Kemal biliyor.
Baba Evi - Avare Yıllar
Baba Evi - Avare YıllarOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020830 okunma
Reklam
"... Zaten maaşım çok olmazsa evlenmem ki... İçim yanmış fukaralıktan... Gözümü açtım yoksulluk... Bıktım usandım be..."
"Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir muameleyi başkalarına da yapmayın!" (Ve hemen ilave ederdi) "İsterse tavuk olsun!"
Yüksel ki yerin bu yer değildir. Dünyaya geliş hüner değildir.
"...herhalde biz, hürriyetten faydalanmasını bilmiyorduk."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.