Atlılar geçiyordu, atlılar… parlak güneşin altında, kabalakları, kalpakları, koca koca bıyıklarıyla atlılar geçiyordu. Sonra “istemezük”ler… Elleri arkalarında bağlı, poturlu, keçe külahlı, şeriat fedaileri.. derken yük arabaları.. yük arabalarında, enselerinden kesilmiş, kanlı cesetler…